Gelen aramalar göstermektedir ki, ev içi şiddetin maruz kalanlarının büyük çoğunluğu kadınlardır (yüzde 90,8). Bu oranı yüzde 3,4 ile kız, yüzde 1,8 ile oğlan çocukları izlemektedir. İhbar edilen şiddet vakalarının önemli çoğunluğu psikolojik ve fiziksel şiddet vakalarıdır (psikolojik şiddet yüzde 42,31; fiziksel şiddet yüzde 34,45). Bu şiddet türlerinin dışında gelen çağrıların yüzde 12,04’ü sosyal şiddet, yüzde 4,57’si cinsel şiddet ve yüzde 6,63’ü ekonomik şiddeti ihbar eden çağrılar olmuştur. Burada şunu belirtmekte fayda bulunmaktadır: Her ne kadar analiz yaparken şiddet türlerini birbirlerinden kavramsal olarak ayırmak kolayken, gerçek hayatta bu durum o kadar kolay olmamaktadır. Çoğu vakada birçok şiddet türü birlikte yer alabilmektedir, fakat bir ya da iki tanesi mağdur üzerindeki derin etkileri nedeni ile diğerinden öne çıkmakta ve mağdur tarafından dile getirilmektedir. Aynı zamanda fiziksel şiddet dışındaki şiddet türleri mağdurlar tarafından bilinmiyor olabilir. Ayrıca, farklı şiddet türleri biliniyor olsa dahi ihbarda bulunmak, o konuda yardım talep etmek için yeterince acil ve ciddi bir durum olarak değerlendirilmiyor olabilir.
Acil yardım hattına gelen çağrılar göstermektedir ki, kadınlar en çok en yakınlarındaki erkekler tarafından şiddete uğramaktadır. Gelen çağrılar şiddetin en güvenli yer olduğunu varsaydığımız ev içerisinde kadınların hayatlarını paylaştıkları eşler ve diğer aile bireyleri tarafından uygulandığını göstermektedir. 2022 yılında eşler yüzde 55,3 ile saldırganlar içerisinde en geniş grubu oluşturmaktadır. Eşleri, yüzde 7 ile diğer aile üyeleri takip etmektedir. Aile içerisinde genel anlamda aile, baba, ağabey, abla, kız ve oğlan çocuklar şiddet uygulayanlar olarak mağdurlar ya da ihbarda bulunanlar tarafından belirtilmiştir. Erkekler duygusal ilişkileri bittikten sonra da kadınlara şiddet uygulamaktadır. Saldırganların yüzde 5,6’sı eski eş, yüzde 1,5’i eski erkek arkadaş olmuştur.”