49 Bin Asansörün Yüzde 73'üne Kırmızı Etiket!

10 işçinin can verdiği asansör kazası hafızalarda tazeliğini korurken TSE’nin 39 ildeki muayene sonuçları tüyler ürpertti. 49 bin 450 asansörün yüzde 73’ü, yüksek risk taşıdığı için kırmızı etiket aldı, bunların arasında Haseki ve Samatya hastaneleri dikkat çekti. Mühürlenmesi gereken asansörlerin yüzde 90’ı, etiketler kaldırılarak kullanılmaya devam ediyor.

Mecidiyeköy’de 10 işçinin hayatını kaybettiği kazadan sonra gözler asansör güvenliğine çevrildi. Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) periyodik muayeneleri, asansörlerin taşıdığı riskleri gözler önüne serdi. 

Zaman gazetesinin bugün manşete taşıdığı Cihat Ünal ve Celal Kaya imzalı habere göre, TSE, 39 ilde 186 belediye ile imzalanan protokol gereği 49 bin 450 asansörü inceledi. Kamu kurumları ve hastanelerin yanı sıra apartman ve site gibi sivil binaların da incelendiği muayeneler sonunda 36 bin 500 asansör ‘kırmızı etiket’le işaretlendi. Bu, asansörlerin yüzde 73’ünün can ve mal güvenliği için yüksek risk taşıdığı anlamına geliyor. 

Kamu kurumları ve hastane asansörleri ise apartmanlardan daha kötü çıktı. Samatya ile Haseki hastanelerindeki asansörler kırmızı etikete rağmen kullanılmaya devam ediyor. Şişli Etfal’de yeşil etikete karşın sık sık arıza yaşanıyor. Antalya’nın Kepez ilçesinde üç yıl önce yapılan 48 dairelik TOKİ bloklarındaki asansörlerde eksik malzeme kullanıldığı ortaya çıktı. Ani düşmeye karşı frenleme sisteminin yetersiz olması sebebiyle ‘kullanılması tehlikelidir’ yazısıyla vatandaşlar uyarıldı. Ancak bina sakinleri canı pahasına asansörleri kullanmayı sürdürüyor.

TSE’nin gerçekleştirdiği asansör denetimleri, tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. Kamu kurumlarının yanı sıra apartman ve site gibi sivil binaların da yer aldığı 49 bin 450 asansör incelendi. Periyodik muayeneler sonunda asansörleri yüze 73’ü (36 bin 500’ü) can ve mal güvenliği açısından her an kaza oluşturabilecek ‘tehlike’ işareti olan ‘kırmızı etiket’le işaretlendi. TSE uzmanları tarafından hazırlanan rapor, periyodik muayeneye alınan kamu kurumları ve hastane asansörlerinin apartmanlardakinden daha kötü durumda olduğunu gösterdi. Bazı kamu kurumlarında ve özel şirketlerde, yöneticilerin tehlike işaretini tepkilerden korktukları için kaldırdığı anlaşıldı.

TSE Avrupa Yakası Sorumlusu İstanbul Proje Koordinatörü Erdinç Balcı, “Kamu kuruluşları ve özel sektörlerde kırmızı etiket iliştirildiğinde yöneticiler asansör üzerine iliştirilen kırmızı ve sarı etiket olmasından rahatsız oluyorlar ve gayri resmi bir şekilde etiketi kaldırtıyorlar.” diyor. Yöneticilerin yaklaşık yüzde 90’ının bu etiketleri kaldırarak insan hayatını tehlikeye attığını söyleyen Balcı, bu tip asansörlerin mühürlenmesi gerektiğini vurguluyor. Ardından vatandaşlara çağrıda bulunuyor: “Halkımız TSE kontrolü yapılmış ama güvenlik etiketi bulunmayan asansörlerin bina kimlik numarasını alıp TSE’yi ararsa, asansörlerinin hangi güvenlik etiketi aldığını öğrenebilir.”

Asansör bakım ve işletme yönetmeliği gereği kırmızı etiket ilişkilenmiş asansörlere ilgili belediyeler mühür vurması gerektiğine dikkat çeken Erdinç Balcı, “2012 yılında kırmızı etiket ilişkilendirilen asansör sayısı yüzde 92 iken, 2014 yılında yüzde 73’e düştü. Ancak bu gelişme tehlike göz önüne alındığında anlamsız kalıyor. İlgili belediyeler asansörleri denetleyip mühür vurmuyor.” ifadelerini kullanıyor. Balcı, her yıl binlerce asansör kazası meydana geldiğini ancak bunların yüzde 90’ının kayıtlara geçmediğini de kaydediyor ve ekliyor: “Zira bu kazalar bireysel ilişkilerle absorbe ediliyor.”

Bakım firmalarının yapmış olduğu bakımların yüzde 95’i sahte

Araştırma, ‘yeni bakım yapıldı’ denilen birçok asansöre hiç bakım yapılmadığını da gözler önüne serdi. Erdinç Balcı, “Bakımlar, ayarlar ve gerekli parça değişimleri ile ilgili asansör bakım şirketlerinin kayıtlarını inceledik. Maalesef bu bakımların yüzde 95’i sahte ve yanıltıcı kayıtlardır. Asansör bakım şirketleri paraya ve ranta endeksli hizmet veriyor.” tespitinde bulunuyor. Asansörlerin kontrollerini yapan firmaların çoğunun yetersiz olduğunu da şöyle anlatıyor: “Bu işi Türkiye’de en iyi yapan iki kuruluş var; TSE ve Makine Mühendisleri Odası. Ancak sektörün çoğunluğu hareket ve manevra kabiliyeti düşük insanların bulunduğu, emeklilerden oluşan birçok muayene kuruluşundan oluşuyor. Bunlar ranta ve paraya dayalı firmalar. Piyasada ‘çantacı’ olarak biliniyorlar.”

CİHAT ÜNAL - CELAL KAYA | Zaman

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti