48 Saatte Venedik En Verimli Şekilde Nasıl Gezilir?

Hepimiz uzun tatillerimiz olsun dilediğimiz gibi gezelim isteriz ama bunun için vakit ve nakit denkleştirmek öyle kolay olmuyor. Madem ucuz uçak biletleri kovalıyoruz ve zamanımız da kısıtlı sizler için 48 saatte gittiğiniz yeri en etkili nasıl gezebilirsiniz göstermeye çalışacağız. İlk durağımız Venedik, süremiz 48 saat. Başlayalım hemen. 

Zamanımız az bu nedenle ana karada bulunan Marco Polo Havalimanı'na sabahın erken saatlerinde inen bir uçak tercih ettiğimizi varsayıyoruz, yolumuza öyle başlıyoruz.

Birinci gün. Saat: 10.00

Marco Polo Havalimanı'nda indik. Bizi havalimanından kanallar şehri Venedik'e götürecek 4 yol var. İlki her 15 dk'da bir Marco Polo'dan kalkan Bus 5. Sizi Piazzale Roma'ya götürür, bu yolculuk takribi 20 dk sürer ve 5 euro tutar. Aynı yolu taksi ile 15 dk'da 40 euro karşılığında da alabilirsiniz. Karayolu yerine botlar da tercih edilebilir. Aslında bizim önerimiz Venedik'e gelmişken anında havasına girmek için botlar olacaktır. Gidiş dönüş 25 euro tek gidiş 15 euroluk biletlerle otelinizin bulunduğu yere göre Alilaguna Ferrybotlarının Linea Arancio ya da Linea Blu'sunu tercih edebilirsiniz. Linea Arancio, Rialto'ya da uğrar fakat her iki hatla da San Marco'ya ulaşırsınız. Yolculuğunuz takribi 75 dk sürer ama Venedik'te bir kanal gezisi yapmış kadar olursunuz. Dur kalk olmadan bu su hattını deniz taksilerle de geçebilirsiniz, o zaman yolculuğunuz 15 dk sürer ve size 100 euroya malolur. 

Öneriler bizden seçmesi sizden.

Birinci gün. Saat: 12.00

48 saatte en verimli geziyi yapmak için merkez civarında tuttuğumuz otel ya da eve eşyalarımızı bırakıp hemen kendimizi sokağa atıyoruz. San Marco civarındayız madem hemen bize hız katacak ulaşım araçları Vaporetto'ların biletlerini alıyoruz. 48 saatlik passler 30 euro tutar her bir binişe 6.5 euro vermektense bu passlerden almanızı öneririz. 

San Marco Meydanın'dayız, gezimize buradan başlıyoruz. San Marco Bazilikası, San Marco Meydanı'nda yer alan şehrin en önemli yapılarından biridir. Doçlar Sarayı'na bitişik İtalyan-Bizans mimarisinin eseri bu yapı San Marco Meydanı'nın doğu ucunda yer alır. San Marco Bazilikası, Venedik'in zenginlik ve gücünün bir sembolüdür ve Altın Kilise olarak da bilinir.

Birinci gün. Saat: 13.30

San Marco Bazilikası'ndan çıkar çıkmaz hemen meydanın tam doğusuna Doçlar Sarayı'na çeviriyoruz yönümüzü. Palazzo Ducale yani Doçlar Sarayı 1000 yıldan uzun bir zaman boyunca 8. yüzyıldan, 18. yüzyıla kadar Venedik'i yöneten Doçlar'ın konutudur. Venedikli usta sanatçılar Titian ve Tintoretto'nun en güzel eserlerini de görebileceğiniz bir yer Doçlar Sarayı. Bu arada tüm bu yapılara girecekseniz eğer 20 Euroluk bir Museum Pass almanızı da öneriyoruz, iki tanesine bile girseniz denk düşüyor, üç girişte ise kardasınız.

Birinci gün. Saat: 15.30

Şehri gezmek sadece müze, katedral gezmekle olmaz, biraz yürümek şehri solumak da lazım ama önce biraz dinlenmek bu Venedikliler ne yiyor ne içiyor onu görmek lazım. 

Venedikliler 'brunch' yapmıyorlar önden söyleyelim, amma ve lakin 'cicchetti' denilen bir olayları var ki denemelisiniz, İspanyolların tapasının Venedik usulü dersek hiç de yanlış olmaz. Tavsiyemiz küçük sandviçler, zeytinler, sebzeler, deniz ürünleri ya da kırmızı etle donatacağınız ekmekle şenlendireceğiniz bir tabağı Aperol Spritziniz ya da Prosecconuzla götürmeniz. O meydanların tadı biraz da böyle çıkar, size de patlasa patlasa 17 euro gibi bir ücrete gelir ki ülkemizde böyle bir tabağın ve içkinin en az 100 Lirası vardır, tadını çıkarın.

Birinci gün. Saat: 17.30

Karnımızı da doyurduktan sonra bu her yanı pitoresk şehirde avare avare dolaşmanın tam vakti. İster Vaporetto ile o durak benim bu durak senin ine bine gezin ister minik köprülerle birbirine bağlanan dar sokaklarda turlayın. Seçim tamamen sizin. Yürüyerek başlayıp yorulduğunuzda vaporetto ile bir küçük mola daha tercih edebilirsiniz. Amacımız avarelik, dükkanlara gire çıka 'window shoping' denilen olaya girişeceğiz. Venedik bunun için biçilmiş kaftan, antikacılar, seramikçiler, dericiler, kağıtçılar, ne ararsanız var.

Birinci gün. Saat: 20.00

Tavsiyemiz yine akşam yemeğinizi yerel insanların yediği yerlerde yemeniz yönünde olacak. Grand Kanal'ın yine San Marco Meydanı tarafındayız. Yemeğe giderken Venedik'in simge mekanlarından Rialto Köprüsü'nü görüp de es geçmek olmaz. Ama elbette önce yemek sonra köprü diyor hedef lokantaya doğru yürümeye devam ediyoruz.

Seçeceğimiz lokantanın Venedik'e has özellikleri: küçük, sıcak, samimi tamamen geleneksele uygun dekore edilmiş, koyu renk masalara beyaz masa örtüleri serilmiş, yerler seramik, Venedik'te olduğumuzu hissettiren bir lokanta olması. Venedik tatlarını barındıran 5 seçenekli bir menüye 80 euro civarı ödemeye değer diyorsanız doğru bölgedesiniz. Risotto ve likörlü limonlu sorbetleri denemeden Venedik'ten dönmeyin. Bu fiyatlar bizi aşar diyorsanız yine öğlenki gibi bir tabakla akşamınızı tamamlayabilir ve daha az para harcayabilirsiniz. Seçim yine elbette siz gezginlerin.

Birinci gün. Saat: 22.30

Ponte di Rialto yani Rialto Köprüsü, Büyük Kanal üzerindeki 4 köprüden biri ve bu köprülerin en eskisidir. San Marco ve San Polo bölgeleri arasında bir ayrıştırıcıdır. Venedik'e özel hediyelik eşyalar da alabileceğiniz dükkanların sıra sıra dizildiği köprünün alt kısmı ticari amaçlı gemilerin geçebilmeleri için yukarı doğru yükselir.

Bu güzel köprü şehrin merkez noktası sayılabilir. Sol tarafı Shakespeare'in Venedik Taciri'nin ticaret merkezidir, sağ tarafı ise San Marco Meydanı!

İlk günü noktalamak için mükemmel bir Venedik simge yapısıdır Rialto Köprüsü. 

Otele gidip dinlenip, ikinci güne hazırlanabilirsiniz.

İkinci gün. Saat: 09.00

Kahvaltımızı otelde yaptıktan sonra kendimizi bol bol gezip fotoğraf çekmek üzere dışarı atıyoruz. İlk durağımız bir kilise olsun. Birbirine mesafe olarak çok yakın iki seçeneğiniz var: Scuola Grande di San Rocco ve Basilica Santa Maria Gloriosa dei Frari. Seçim sizin biz bu programda her ikisine de yer veriyoruz.

İkinci gün. Saat:10.00

Scuola Grande di San Rocco Rönesans'ın Venedikli usta ismi Tintoretto'nun eserlerini görebileceğiniz muhteşem bir yapı. 1478'de bir grup zengin Venedikli tarafından adını aldığı San Rocco Kilisesi'nin yanında inşa edilmiştir. 1564 yılında ise Tintoretto usta bu yapının resimleri için görev almış ve adeta yapıyı donatmıştır. Görmeden olmaz.

İkinci gün. Saat:11.30

Birbirlerine yakın olduklarını söylemiştik. Şimdi de Basilica Santa Maria Gloriosa dei Frari'ye gidiyoruz. Çoğunlukla sadece Frari diye bahsedildiğini tahmin ediyorsunuzdur. Şehrin en büyük kiliselerindendir Frari. San Polo Bölgesi'nin de tam merkezinde bulunur. 1236- 1338 yılları arasında Fransiskenler tarafından yaptırılmıştır. Bu yapının içini bir başka 16. yüzyıl Venedik Okulu üstadı Titian muhteşem eserleri ile onurlandırmıştır.

İkinci gün. Saat: 12.30

Artık ruhlarımız yeterince doymuş olduğundan sıra geldi öğle yemeğine. Venedik'te olduğumuzu unutmuyoruz. Yılın her dönemi tüm şehir bizim gibi turistlerle dolu olduğundan aramak yerine gideceğimiz yeri bilmek ve hedefe yönelmek zamandan kazanmamızı sağlayacak. İşte size Vaporetto pass'inizi kullanmak için mükemmel bir fırsat! Yine San Marco Bölgesi'ne dönüyoruz, fakat Cannaregio Bölgesi'ne iyice yaklaşarak, kalabalıktan biraz uzaklaşmış, lokal bir bölgede sıcak bir lokanta arıyoruz. Çevrede gözümüze güzel, sakin görünen birine de ilişiveriyoruz. Genelde bu civarda ordövr tabağı ortalama 6 Euro civarında iken, makarnalar 10 Euro, tatlılar ise 5 Euro. Sizin yerinizde olsak, deniz ürünlü bir spagetti, beyaz şarap ve biskoti yerdik, ama tabii siz bilirsiniz.

İkinci gün. Saat:14.30

Genelde otellerin çıkış saatleri 14.00-15.00 arasıdır. San Marco Bazilikası civarına çıkış yapmaya geliyoruz ama erkenden havalimanına gitmeye de niyetimiz yok, son bir tur atacağız. Odayı boşaltıp eşyalarımızı lobide bıraktıktan sonra San Marco'dan başlayarak bir gezintiye çıkıyoruz. Sokak isimlerine bakmadan, hangi sokağa gireceğimizi bilmeden -ama kaybolmadan- Viale dei Giardini Pubblici'ye kadar gidiyoruz. Eğer bienal zamanında Venedik'teyseniz bienal alanlarından Giardini'ye geldiniz bile. Belki bir göz atmak istersiniz.

İkinci gün. Saat: 17.00

Venedik bir yerlere girip çıkmadan da her köşesinden güzellik fışkıran masal şehirlerdendir. Sadece yürüyerek ve kanallarda gezerek de tadı çıkar. İki gün size yeter mi yetmez mi bilemeyiz elbette ama yetinmeyenlerdenseniz, tadı damağınızda kaldıysa belki yine gelirsiniz! Şimdi eşyalarımızı alıp gelirken seçtiğimiz yollardan birini tekrar seçerek eve dönmekte sıra. 48 saat daha verimli ve güzel geçirilemezdi, kendinizi bunu başardığınız için tebrik edebilir bir sonraki seyahatinizi planlamaya başlayabilirsiniz.

Popüler İçerikler

Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
YORUMLAR
29.04.2016

bir de gitmeden önce assassins creed 2 oynayın mutlaka

29.04.2016

Aynen öyle ben buraya tırmanmıştım, şuradan atlamıştım derken şehir bitiyor.

29.04.2016

Başlıktaki görsel Viaport Venezia yalnız? Shdhhdhd abv

30.04.2016

3 gün sonra tam 48 saat venedikte olacağım bu paylaşıma denk gelmem keyifli oldu. giden gören varsa öneri yorum alırım bi dal

TÜM YORUMLARI OKU (17)