Sağlık Bakanlığı, 2905 solunum semptomu olan hastadan alınan örneklerden 1261'inde bir solunum yolu virüsü tespit edildiğini açıkladı. Bunlardan 463'ünde İnfluenza A H1N1 isimli domuz gribi olarak bilinen virüs saptandığı bildirildi. Bu sayı her 3 solunum yolu virüsü taşıyan hastadan 1'inin zaten domuz gribi olduğunu gösteriyor. Açıklamada risk grubundaki kişiler de hatırlatıldı.
Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklama şöyle; “Ülkemizde grip hastalık aktivitesi, belli bir sistem dahilinde, tüm ülkeyi kapsayacak şekilde takip edilmektedir. Bu kapsamda 12 Ocak 2015 tarihinde (dün) toplanan T.C. Sağlık Bakanlığı Grip Bilimsel Danışma Kurulu ülkemizde görülen grip vakalarıyla ilgili aşağıdaki değerlendirmeyi yapmıştır: Grip hastalığı bu kış sezonunda Aralık ayının sonundan itibaren görülmeye başlanmıştır. Takip çalışmalarında bu sezonda 2905 solunum semptomu olan hastadan alınan örneklerden 1261’inde bir solunum yolu virüsü tespit edilmiştir. Bunlardan 595’inde Rhino, RSV gibi diğer solunum yolu virüsleri, 463’ünde İnfluenza A H1N1, 134’ünde İnfluenza A H3N2 ve 38’inde influenza B virüsü bulunmuştur. Dolayısıyla bugüne kadar incelenen virüs kaynaklı solunum yolu hastalıklarının yaklaşık yüzde 16’sının İnfluenza A H1N1, yüzde 24’ünün diğer solunum yolu virüsleri kaynaklı olduğu görülmektedir.”
“Yapılan genetik analizlerde İnfluenza A H1N1 virüsünün daha önceki sezonlarda dolaşımda var olan virüsler ile aynı olduğu, mevcut aşının ve ilacın virüse karşı etkili olduğu tespit edilmiştir. Ülke genelinde antiviral ilaç ve aşıya erişimde herhangi bir sıkıntı yoktur. Mevcut verilerin geçtiğimiz yıllardaki grip sezonu verileri ile karşılaştırılması yapıldığında farklı bir durum olmadığı, gribin olağan seyri içerisinde olduğu tespit edilmiştir. İnfluenza her yaşta görülebilir. Özellikle risk gruplarındaki kişilerde hastalık daha ağır seyredebilmekte hatta ölümlere neden olabilmektedir.”
“İnfluenza risk grubunda; Gebeler, 65 yaş ve üzeri ve 2 yaş altı bireyler, bakımevi / huzurevinde kalanlar, kronik böbrek yetmezliği olanlar, astım dahil kronik akciğer hastalığı olanlar, koroner arter hastalığı dâhil kalp-damar sistemi hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar, kan hastalığı olanlar, şeker hastalığı olanlar, nörolojik hastalığı olanlar, metabolik hastalığı olanlar, kronik karaciğer hastalığı olanlar, obezler, sağlık çalışanları, 6 ay-18 yaş arasında olup uzun süre Aspirin kullanması gerekenler yer almaktadır.”
“Özellikle risk grubunda bulunanlar grip aşılarını grip mevsimi boyunca yaptırabilir. Hasta kişiler hekim önerisi dışında ilaç kullanmamalıdır. Kalabalık ortamlarda uzun süre bulunmak grip bulaşmasında etkili olduğundan, gerekli olmadıkça bu gibi ortamlardan uzak durulması önerilmektedir. Hasta kişilerin sağlık kurumlarına ve kalabalık ortamlara gitmek zorunda kaldıklarında maske takmaları, hastalığın diğer kişilere bulaşmasını engellemektedir. Hapşırma ve öksürme sırasında tek kullanımlık kâğıt mendil kullanılmalıdır ve kullanıldıktan sonra etrafa temas ettirilmeden çöpe atılmalıdır. Eğer mendil yok ise kolun iç kısmı kullanılarak ağız ve burun örtülmelidir. El yıkama ve kişisel hijyen gripten korunmada önemli yöntemlerdendir. Hasta olanların kalabalık ortamlarda bulunmamaları, evden çıkmamaları ve evde istirahat etmeleri hastalık bulaşmasının önüne geçmek için önemlidir.”
“Üniversiteler, eğitim ve araştırma hastaneleri ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumunda görev yapan 22 akademisyenin katılımı ile oluşturulmuş bir kuruldur. Enfeksiyon hastalıkları, göğüs hastalıkları, mikrobiyoloji ve klinik mikrobiyoloji, çocuk hastalıkları ve halk sağlığı alanında uzman akademisyenlerden oluşur. Kurula ayrıca Türkiye Halk Sağlığı Kurumu bünyesinde bulunan ilgili Daire Başkanlıkları, Kamu Hastaneleri Kurumu ve Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü temsilcileri de katılır. Grip Bilimsel Danışma Kurulu rutin uygulama olarak yılda 2 defa; ihtiyaç halinde ise Kurumumuzun daveti ile uygun görülen zamanlarda toplanır.”
DHA, Sağlık Bakanlığı
Domuz ve kuş gribi kocaman bir yalandır. Böyle haberlerle, kampanyalarla insanlara ilaç satıyorlar. Amaçladıkları şey de tam olarak bu. İlaç endüstrisinde insanları korkutarak para kazanmak ki bunu da başarıyorlar.
Hijyen açısından kendinize dikkat ettikçe bulaşacağını sanmıyorum