45. Yılında Unutulmayan Müdahale 'Kıbrıs Barış Harekatı'nın Önemi ve Sonuçları

Kıbrıs Harekatı Cumhuriyetimizin yakın tarihindeki unutulmaz olaylardan birisidir. Türk milletini eşi benzeri olmayan bir biçimde kenetleyen, başarılı bir zaferdir. Buradaki amacımız da, ardından 45 yıl geçmiş olan bu zaferi yeniden anmak ve o gün yaşananları hatırlayabilmektir.

Dönemin Siyasi Şartları

Takvimler 1974'ü gösterdiğinde, 12 Mart Muhtırasının getirdiği askeri ortamdan yeni çıkılmış ve 1973 Ekim'inde yapılan seçimler sonucu sandıktan ilk defa sol çıkmıştı. Halk Bülent Ecevit'i seçmişti, fakat milletvekili sayısı tek başına iktidar olmaya yetmiyordu. Süleyman Demirel'in Adalet Partisi 2. olmuştu, fakat CHP ile bir koalisyon yapılması imkansızdı. Zira iki parti birbirine tamamen karşı düşüncelere sahipti. En sonunda Ecevit, Milli Selamet Partisi'nin lideri Necmettin Erbakan ile görüştü, koalisyon kurulmuştu.

Olayların Başlangıcı

MSP-CHP koalisyonu günler geçtikçe birbiriyle zıtlaşıyordu. Fakat Temmuz ayına gelindiğinde bu zıtlaşmaları rafa kaldıracak bir olay oldu. Yunanistan desteğiyle Rumlar, Kıbrıs'ta III.Makarios'u devirmişlerdi. Böylece enosis, yani Kıbrıs'ın Yunanistan'a katılmasının ilk adımları atılmıştı. Başbakan Bülent Ecevit, derhal konuyu görüşmek için İngiltere'ye gitti. Ecevit'in talimatıyla Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, çoktan Milli Güvenlik Kurulunu toplamıştı ve yapılacak harekatın detayları görüşülüyordu.

İlk Harekat

trthaberstatic.s3-website-eu-west-1.amazonaws.com

20 Temmuz sabahı saatler 06.05'i gösterdiğinde gökyüzü Türk paraşütçüleriyle dolmuştu. Paraşütçüler Lefkoşa yakınlarına inecekler ve Girne'ye çıkartma yapan birliklerle buluşacaklardı. Kıbrıs'taki Türk halkı askerleri sevinç ve coşkuyla karşıladı. Halk artık Rum çetelerinin tacizinden kurtulacaktı. Fakat ilerleyen saatlerde harekatın hiç de kolay olamayacağı ortaya çıktı.

Beşparmak Dağları

İndirme yapan askerler diğer birliklerle birleşmek için dağları aşmak zorundaydılar. Fakat Beşparmak Dağlarında beklenmedik bir taarruz ateşi başladı. Her kayanın altı temizlenmeli, düşmanlar imha edilerek ilerlenmeliydi. Böylece askerlerin hızı yavaşlıyor, vakit gecikiyor, buluşma zorlaşıyordu. Hava karardığında ise helikopterler bir şey göremediği için askerlere destek veremez oldu. Karanlıkta kendi askerimizi vurabileceği için, denizden gelen ateş desteği de kesildi. Mehmetçik Beşparmak Dağlarında tek başınaydı, gün doğana kadar direnebilirlerse harekat başarıya ulaşacaktı.

Gün Doğumu Ve Zafer

O gece başta Bülent Ecevit olmak üzere, devlet görevlilerinden çoğu sabaha kadar uyuyamamıştı. Çünkü askerlerimizden haber alınamıyordu. Gün doğumuyla herkes derin bir nefes aldı. Sabahın ilk saatlerinde gökyüzünde Türk jetleri görünmüştü, askerlerimiz gece boyu başarıyla direnmişlerdi. Hava, deniz ve karadan gerçekleştirilen müşterek harekat sonucu Rumlar kısa sürede bastırılmıştı. Fakat çevreye dağılan Rum çeteleri, bu sefer Türk köylerine daha sert tacizlerde bulunmaya başlamıştı. Harekat devam etmeliydi.

Cenevre Görüşmeleri

ABD ve İngiltere çatışmanın masada bitirilmesini istiyordu. Bu sebeple Türk ve Yunan tarafları Cenevre'ye davet edildi. Türkiye, Kıbrıs üzerindeki bütün Türklerin güvenliğini sağlamak istiyordu. Ateşkesin şartları büyük ölçüde kabul edilmiş gibi görünse de, Rumların asıl hedefi Türk askerini Kıbrıs'tan çıkartmaktı. Cenevre'deki görüşmeler sürerken adadaki Türk köyleri tehdit altındaydı. Her geçen dakika çok önemliydi, ya harekata devam edilecekti, veya bir antlaşma sağlanacaktı. Görüşmelerden bir sonuç çıkamayacağını anlayan Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Ankara'yı aradı ve o tarihi cümleyi kurdu: ''Ayşe tatile çıkabilir.''

II. Harekat Başlıyor

Ayşe, Turan Güneş'in kızının ismiydi, II. Harekatın parolası olarak bu cümle seçilmişti. Harekat kısa sürede başarıya ulaştı. Adanın %35'i ele geçirilmiş ve bölgede yaşayan Türk halkı güvene kavuşturulmuştu. Bu zafer sonucunda Türkiye bir daha örneği görülmeyecek bir biçimde birbirine kenetlendi. Farklı eğitimden, farklı siyasi görüşten ve farklı hayat bakışına sahip insanların hepsi bir aradaydı. Fakat bu mutluluk uzun sürmeyecekti, batı ülkeleri bu harekatın sonucundan hiç de memnun değillerdi.

Ambargo Dönemi

Daha Kıbrıs Harekatı gerçekleşmeden evvel, temmuz ayının başında haşhaş ekimi serbest bırakıldığı için ABD, Türkiye'ye ambargo uygulama kararı almıştı. Üstüne bir de batının istemediği Kıbrıs Barış Harekatı eklenmişti. Türkiye artık ekonomik bunalımlarla sürecek bir dönemin içerisine girmişti. Sonuç olarak Amerika'nın sıkıştırmaları etkili olmuştu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Kuruluşu

Netice itibarıyla Kıbrıs Barış Harekatı sonucunda, adada yaşayan Türk unsurları diğer ülkeler tarafından tanınmıştı. Günümüzdeki sınırlar çizildi ve 1975 yılında Rauf Denktaş, Kıbrıs Türk Federe Devleti''nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi. 1983'te isim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak kabul edildi. Denktaş 2005 yılına kadar art arda görevine tekrar seçildi. 2005 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ise aday olmadı. 13 Ocak 2012'de 88 yaşında hayata veda etti.

Popüler İçerikler

Duygu Nebioğlu Nüfusta Baba Adlarının "Erol" Olduğunu Söyleyerek Yine Kafaları Allak Bullak Etti
Araştırmaya Göre, Erkeklerin Evlendikten Sonra IQ Seviyeleri Büyük Oranda Düşüyor
8 Yaşındaki Kızını da Alıp Üvey Oğlu ile Kaçan Kadın Müge Anlı'yı Çileden Çıkardı!
YORUMLAR
20.07.2016

İşin ilginci Ecevit' in dediğine göre ambargo aslında Haşhaş tarlaları konusunda ABD ile yaşanan zıtlık sonucunda çıktığını, harekatın sadece bahane olduğunu söylemiş. Üzüldüğüm nokta ise şimdilerde dik dur eğilme diye gezen güruhun o zamanlar gerçekten dik duran Ecevit ve Erbakan' ın arkasında durmamasıydı. Ambargo görünürde kötü ama gerçekte olumlu sonuçlar doğurdu. Bu gün var olan askeri sanayiimizin temelleri o dönem atıldı. Zaten ambargo da bu yüzden kalktı diyenler var. Bunun acısını 80 darbesiyle Türkiye' de solu tamamen bitirerek çıkardı ABD. Genelde darbelerden dolayı hep CHP suçlanır ama gerçekten de en büyük zararı CHP gördü. 77' de %44 leri gören parti eriyip gitti 95' e kadar kendine gelemedi. Sağ ise hiç olmadığı kadar güçlendi darbe sonunda. Milli irade diye gezenler %5 civarı takılırken şu an %49' lardalar. O dönem Türk halkı gerçekten dik durabilse farklı bir Türkiye ile karşılaşabilirdik ama olmadı maalesef.

20.07.2016

en bastan turk halki dik duran omurgali bir halk olsaydi turkiye cok farkli bir yer olurdu.

20.07.2016

Bir tarafta Ecevit diğer tarafta Erbakan Hoca. Turk siyasetinde 2 değerli insan. Fikirleri zıt dahi olsa sizlere uysada uymasa da ülke menfaatlerı konusunda gozunuz kapalı guvenecegın kişilerden. Mekanları cennet olsun ikisinin de.

ikiside adamın dibi. bide şimdiki parti liderlerine bak ya :( yemin ediyorum dördü de mal amk

20.07.2019

Eskiden tüp, ekmek kuyruğu var diye sürekli CHP'yi vuran siyaset yoksunlarıın ABD ve Batı'ya karşı dik durduğu için bunların başımıza geldiğini söylemezler tabi. Siz ne bilirsiniz ki dik durmak ne demek? 2 laf söyleyip ardından anlaşmalar, telefonlar, ziyaretlerle omurgalarınızdan her seferinde 1 omur daha eksiltmeyi çok iyi bilirisiniz.

TÜM YORUMLARI OKU (27)