2009 yılında geçirdiği bir kaza sonucu elleri kötü bir şekilde yanan Justin, hastanede ve rehabilitasyonda uzun bir süre kalmak zorunda kaldı. Bunun üzerine daha düzgün ve güvenli bir işte çalışabilmek için üniversite diploması almaya karar verdi.
“Petrol sahasında çalışarak kazandığımla istediğim her şeyi alabiliyordum. Güzel bir kamyonet, devasa bir televizyon ve daha birçoğu. İyileşmek için işten ayrılıp üniversiteye gittiğim zaman bile her şey yolundaydı. Bütün okul masraflarım, burslar ve ödenekler tarafından karşılanıyordu. Hiçbir faturam da yoktu ve istediğim her şeyi yapabiliyordum. Fakat bunlardan hiçbir zaman tatmin olmadım.”
Justin, Mısır, Dahab'da dalış yaparken.
'Sonra ben de kendi blogumu açtım ve Afrika'daki maceralarımı yazmaya başladım. Dalış sertifikası almamla beraber hayattaki ikinci tutkumun da ne olduğunu sonunda öğrenmiştim. Hayat çok güzeldi, param olmasa bile.'
Aynı zamanda blogu üzerinde de çalışan Justin, Tayland'a ucuz bir uçak bileti görür ve doğruca yola çıkar. Bu yolculuk Tayland'la başlayıp, Malezya, Endonezya, Avustralya ve neredeyse bütün Güney ve Kuzey Amerika'yı kapsayıp tam 3 yıl sürecektir. Buradan sonraki durak Avrupa'dır.
'Estonya'da bir hostelde iş buldum ve akşamları çalışmaya başladım. Blogum için gerçek bir internet adresi satın aldım. Yaklaşık 6 ay kadar, soğuktan donan Estonya'da kaldım ve günün birinde seyahat masraflarımı karşılayacağını umarak günde 10 saat blogum üzerinde çalıştım. Her ülkede tuhaf tuhaf işler aramaktan sıkılmıştım. Üç yıllık seyahatimde zorlu yolculuklar geçirmeme rağmen içimdeki her yeri gezme tutkusu hala ateşliydi.'
Avrupa'yı gezerken otel ve tur şirketleri tarafından aranmaya başlayan Justin, bedava konaklama karşılığında sitesinde reklam yayınlama gibi teklifler aldığını söylüyor.