Etiyopya’da tesadüf eseri keşfedilen kahve şu an bütün dünyada ‘kıymetlimiss’ adeta… Seyahat söz konusu olunca her zaman kum, deniz, güneş ya da doğal oluşum değil bu sefer kahve bu yazının başrol oyuncusu oldu. Tabii söz konusu kahve olunca dünyanın en iyi kahvelerinin nerelerde olduğu bilmemek olmaz. Kahvesiz güne başlayamam diyenlerdenseniz gelin birlikte kendimizi dünyanın her yerinden gelecek olan kahven kokusuna bırakalım.
1573 yılında İstanbul’a getirilen kahve çekirdeklerinin kavrulup suyla kaynatılarak Türk kahvesi vazgeçilmezimiz haline geldi. Önce saray eşrafı sonra giderek yayılan Türk kahvesi ister sekersiz olsun ister bol şekerli milletçe sevgilimiz haline geldi. Tabii namı sadece ülke sınırları içinde değil 5 Aralık günü, ABD’nin başkenti Washington’da ‘ Türk kahvesi günü’ olarak kutlanmakta.
Kahve diyince akla gelen brezilya dünyanın en büyük kahve üreticilerinden aslında. Dünya kahve üretiminin %35’ini karşıladığı gibi en lezzetli kahvelere de sahip. Arabica ve Robusta olmak üzere iki ana kahve çeşidi kullanılan Brezilya'nın São Paulo’dan, Minas Gerais ve Paraná’ya kadar uzanan çok sayıdaki kahve çiftliği keşfedilmesi gereken yerlerden. Brezilya’ya gelirseniz bu enfes kahvelerin tadına, çiftleri gezerek üretim aşamasına, e hazır gelmişken eşsiz plajları ve doğal güzellikleri de görebilirsiniz.
Viyana ve kahveyi yan yana getirmek güç olabilir ama kahve konusunda iddialı yerlerden. Hatta öyle ki Viyana kahveleri 2011 yılından beridir UNESCO Dünya Kültürel Miras Listesi’nde yer alıyor. Özellikle cappuccino ve espresso çeşitlerini denerken kalbiniz her anlamda pır pır edebilir. Ayrıca süt ile servis edilen Wiener Melange’i tatmak için Weiden‘daki Viyana kafelerine veya Kaffehaus’a gitmeyi unutmayın.
Havana denilince akla başka şeyler de gelebilir ama kahveleriyle de ünlü. Ülkenin kahve kültürü biraz farklı ve kahveleriyle gurur duyuyorlar. Kahvelerini Cubano (şekerle demlenmiş espresso) ya da Cortadito (sütlü espresso) ile tatlandırıyorlar. Hatta Cubano ile şeker kamışı tüketmeniz gerekiyormuş.
Demleme kahvenin öncülerinden olan Roma yeni nesil kahve severlerin popüler destinasyonlarından. Kahve içme zamanları konusunda size bir tüyo vereyim hatta, hangi kahveyi seçerseniz seçin, hangi içeceğin ne zaman sipariş edileceğine dair söylenmemiş bir kural varmış. Sabahları Cappuccino, yemekten sonra Espresso, gecenin ilerleyen saatlerinde ise Caffe Corretto içiliyormuş ve bizim sıcak kahve isteğimiz yerine ılık bir şekilde servis ediliyormuş. O yüzden sütlü kahve içecekseniz sütü sıcak istediğinizi özellikle belirtmeniz lazım.
Koyu rengi ve kıvamıyla Vietnam’ın ünlü şehri Hanoi yumurta kahvesi gibi enterasan kahveleriyle de dikkat çekici. Yumurtadan kahve mi oluyor demeyin kahve üzerindeki krema bu şekilde olduğu için bu ismi almış ve Hanoi’de oldukça popüler bir kahve. Hai Ba Trung bölgesindeki pek çok yerel ve eski kafeyi Vietnamlıların yaptığı gibi bisikletle gezebilirsiniz.
Kahvenin sadece bir içeçek değil yaşam tarzı olarak benimseyen Vancouver dünya çağında ünlü kahvecileri ve yetenekli baristalarıyla dikkat çekiyor. yerel hikayeleri ve kültürel zenginliklerini kahve eşliğinde öğrenmek isterseniz Vancouver sizi bekliyor.
Güneşi selamladıktan sonra kahvelerini içen Hindistan’dandayız. Güney eyaletleri Karnataka, Kerala ve Tamil Nadu’da çok sayıda kahve çiftliği bulunuyor ve bu çiftliklerde kahve tadımı yapmanın yanı sıra Güney Hindistan usulü filtre kahve pişirmek için kullanılan özel kahve cezvelerinden de satın alabilirsiniz.
“Buralar beni çok sıktı bir dünyanın diğer ucuna gideyim de kahve içeyim diyorsanız” Avusturalya Melbourne aradığınız yer olabilir. Melbourne öyle bir yer ki içecek kelimesinin orada karşılığı kahve. Hatta şehirde kahve içi fuar, dergi gibi detayların hakim ve şehirde her semtin ayrı bir kahve kültürüne sahip.
Bali’de gün doğumunu izlemekten, Ayung nehrinde rafting yapmaktan, Ubud’un pirinç tarlaları arasında ATV sürmek ve Tirta Empul’daki su tapınağında banyo ritüeline katılmaktan fırsat bulursanız Endonezya kahvelerini de mutlaka tatlamısınız. Java, Sumatra, Toraja ve Gayo kahvesi gibi kendine özgü kahveleri denemeyi unutmayın.
Kahve tüketimi ve hazırlama tarzıyla dikkat çeken Paris’de orta kavrulmuş çekirdeklerin hafif acı bir lezzette olması tam bir fransız kahvesi anlamına gelmekte. Kahveyi bir deneyim olarak gören şehire geldiğiniz de mutlaka siz de bu deneyime katılmalısınız.
Kahvenin başkenti sayılan Etiyopya özellikle başkenti Addis Abada, kahve ile ilgili aklınıza gelebilecek her şeyi en iyisini şekilde sunuyor. Kahve kokan sokakları ile kendinizinden geçeceğiniz Etiyopya’da Tomoca Coffee, Mokarar (Harar) Coffee ve Alem Bunna en önemli kahve durakları.
Tango ve leziz yemeklerin yanı sıra kahveleriyle de ünlü olan Buenos Aires keşfedilmesi gereken bir başka kahve destinasyonlarından. Dünyaca ünlü baristaların yetiştirildiği şehirde bir kahve atölyesine giderek yetiştirilen baristaları izleyerek kahve yapımının nasıl bir sanat olduğunu görebilirsiniz.
Gerçek bir kahve tutkununu mutlu edecek mis kahve kokularıyla dünyanın en büyük kahve üreticisi ve ihracatçılarından biri olan Kolombiya’da burnunuz bayram edebilir. Caldas, Risaralda ve Quindio şehirleri arasında kalan bölge kahvenin kalbi diyebiliriz.