Tükettiğimiz besinlerin yararı olduğu kadar zararı da çok. Sadece içimize değil aynı zamanda bu zararları dışarı bir şekilde yansıtır. Sivilce, akne veya orantısız kilo gibi problemlere de yol açabilir. Bunların yanında, özellikle kadınların korkulu rüyası erken yaşlandırdığı da bilimsel bir gerçek.
Peki o zaman 40'lı yaşlara geldiğimizde, Defne Samyeli gibi gözükmek için nelerden uzak durmalıyız? Şimdi size erken yaşlandıran besinleri açıklıyoruz. Buyurun okumaya.👇
Tükettiğimiz her besin yararlı diye bir şey yok. Sandığımızdan daha hassas olan cildimize, en büyük zararı veren diğer etken de tükettiğimiz besinlerdir. İşlenmiş gıdalar, içinde bulunan birbirinden zararlı maddeler, cilt yapımızı ve sağlığımızı bozmak için yeterli oluyor. Üstelik bu maddelere kolay ulaşım ve maddi açıdan da ucuz olması ister istemez elimiz o yiyeceklere gidiyor. 40'lı yaşlarda bile daha genç ve sağlıklı gözükmek sizin elinizde.
Bkz. 👇
İçeriğimizde Defne Samyeli örneğini kullanmamız hiç de yanlış olmayacaktır. 48 yaşında ve üstelik 2 çocuk annesi Defne Samyeli'nin bu vücudu ve sıkılığı kime nasip olur bilemiyoruz. Diyeceksiniz ki 'genleri güzeldir'. Genlerde bir yere kadar arkadaşlar. Yeşilliğini ve sporunu eksik etmeyen Defne Samyeli, güzellik bir yana sağlığını korumak için böyle bir yaşam tercih ettiğini, röportajlarında sık sık belirtmişti. Konumuza dönersek, artık giderek bilinçlendiğimiz bu konuda, sizi daha da bilinçlendirmek adına, erken yaşlanmaya yol açan yiyecekleri açıklıyoruz.
Baş düşmanımız şeker. Hücre yaşlanmasının birinci sebebi şeker tüketimidir. Rafine yani işlenmiş şeker vücudun dengesini bozmakla kalmayıp, cilt altı ve organ yağlanmasına da sebep olur. Bölgesel yağlanmanın birinci sebebi olarak gösterilen şekerin, kırışıklıkların oluşmasında ve cildinizin sarkık kalmasına kadar birçok olumsuz dönüşü oluyor. Proteinler ve lipitler cildin kırışmasını engellerken, şeker ise bunlara zarar vererek kırışıklığa neden olur. Kahvenize ve çayınıza şeker atmamamız için artık birçok nedenimiz var.
İşlenmiş etler; salam. sucuk. sosis gibi etlerdir. Bu etlerin tüketimi su kaybetmemize neden olur ve iltihaplanmayı tetikler. Bu etler kalitesiz ve atık etlerden oluşması nedeniyle, son dönemlerde takviye almamız için herkesin konuştuğu, vücuttaki c vitamini miktarını da düşürür, bu da kolajen oluşması açısından önemlidir.
Her ne kadar makarnadan vazgeçmekte zorlansak da kalitesiz karbonhidratlardan uzak durmalıyız. Beyaz ekmek, beyaz makarna, pirinç ve beyaz un ile yapılmış her şey kan şekerini ani yükseltip ve ani düşüreceği için uzak durulması gereken besinlerdendir. Vücudun dengesini koruyabilmesi için kan şekerinin stabil kalması gerekir. Vücuda hiçbir faydası olmadığı gibi, yedikçe daha çok acıktırmak gibi bir etkisi de vardır. Yaşlılığın başlıca sebepleri, tükettiğimiz kalitesiz karbonhidratlardır.
Sabah kahvesini içmeden ayılamayanlar için, en azından aza indirmesi gereken kahve tüketimi... Kafein vücudunuzu susuz bırakır ve nem eksikliğine sebep olur. Bu durum da cildiniz kırılgan bir yapıya sahip olur. Fazlası zarar olan kafeinin, günde 2-3 bardaktan sonrası için vücudunuz alarm verir. Her zaman kahveden sonra bol su içilmelidir.
Yüksek miktarda basit şeker içermesi halinde, vücudun dengesini bozar ve cildi erken yaşlandırmasının yanında, kemik erimesi ve kanser gibi hastalıklara neden olur. Zaman içinde vücudun asitlenmesine de yol açan asitli içecekler yağ yakmasını engellediği için özellikle 'spor yapıyorum neden zayıflayamıyorum' diyenlere cevap niteliğinde oldu diyebiliriz.
Margarinler içinde doymuş yağ asidi barındırır. Cilt yapısını bozmakla kalmayıp, kalp damar sağlığını tehdit eder. Yağ konusunda bitkisel yağlar tercih edilmelidir. Özellik anne adaylarının dikkat etmesi gerekir, çünkü anne sütünün kalitesini düşürür. Ayrıca bağışıklık sistemini zayıflattığı da bir gerçek. Bu kadar zararı saydığımıza göre margarin kullanımını şu an itibariyle bırakıyoruz.
Alkol ve sigara zaten zararlı olan ve kullanmamamız gereken şeyler olduğunu bilsek de sigara bağımlılık yaptığı için, alkolü ise özel günler ve kutlamalarda kullanmak zorunda kaldığımız zamanlar oluyor. Yüksek şeker ve maya içermesiyle, her ikisi de cilt yapısını bozar ve yaşlanmaya giden yolu hızlandırır. Devamında bol su tüketmek sizin için iyi olacaktır.
Günde 5 gramdan fazla tuz tüketmek, cildi erken yaşlandırır, su dengesini bozar ve ödeme sebep olur. Cildin nemini kaybetmesine sebep olan tuz, hücrelerin küçülmesine yol açarak susuzluğa neden olur. Vücut susuz kaldığında kırışıklıklar ortaya çıkar.
Özellikle fast food'lar da bulunan trans yağ sadece yaşlandırmakla kalmaz kalp hastalıklarını ve kolestrolü olumsuz etkiler. Fast food'ların hızlı hazırlanması gerektiği için, tekrar tekrar aynı yağın kullanılması sağlığımız için çok zararlıdır. Bu yağlar cilt hücrelerini bozar.
Her ne kadar patates kızartmasına dayanamasak da, maalesef çok yağ ve tuz içermesiyle çabuk yaşlandırır. Üstelik yağlar, uzun süre ısıya maruz kaldığında dumanlanma meydana gelerek, kanserojen etkileri artırır. Cilt ve iç organ yağlanmalarını da tetikler. Bu yüzden kızartılmış her şeyden uzak durmak gerekir. Kilo artışı yaşatması da bir diğer bizi üzen özelliğidir.
İnsanı hayrete düşüren bu vücut için biz de harekete geçmeliyiz. Yaşlandıran yiyecekleri sıralarken, bu yiyeceklerin aslında vücut içinde hiçbir faydası bulunmadığı da gözümüze çarptı. Olduğumuzdan daha genç gözükmek bizim elimizde. Bunun da ötesinde sağlığımızı bozan ve her bir içeriği başka bir organımıza zarar veren bu yiyecekleri tüketmemek, kendimizi yapacağımız en büyük iyiliktir. Neden biz de 48 yaşında, birçok gence taş çıkaran Defne Samyeli gibi olmayalım ki?
Siz de bu konu hakkında yorum yazmayı unutmayın!👇
Tabi bol bol botoks, her ay düzenli bakım, sağlıklı ve organik yiyecek alacak bol para, bunları hazırlayıp önüne koyacak aşçı falan.... Ne var canım bunlarda hemen bugün başlıyorum!!!!
Gençleri erken yaşlandıran iş ve geçim sıkıntısı, sinir, stres bunlar oldukça istersen gece yüzüne 10 kat maske yap sür yine fayda etmiyor
Istemezdim,cnku hic guzel diil geckin taze😇