Robinson Crusoe'u yalnızca hayal ürünü sanıyorsanız yanılıyorsunuz...Romanda denize açıldıktan sonra teknesinin alabora olmasıyla ıssız bir adada mahsur kalan Robinson'un hikayesi anlatılıyordu. Batan gemideki erzakları ve eşyaları kullanarak yaşamını adada sürdüren Robinson, 23 yılın ardından adadaki yerliler karşılaşır ve oradaki esirlerden birine Cuma adını vererek onunla yoldaş olur.Sorunun cevabı; Evet, yaşayabilir! Robinson Crusoe, gerçek bir hikayeden ilham alınarak kurgulanmış. Gerçek hikayenin baş kahramanı ise Alexander Selkirk.Bugün ondan bahsetmemize sebep olan şey, 1704'te Şili'nin Valparaiso kentinin 640 km batısındaki ıssız bir takımadaya demirlenirken öfkeyle verdiği bir kararın sonucu yaşananlar.Ancak 1703 yılında gemilerinin 21 yaşındaki kaptanı Thomas Stradling'in kibirli tavırlarına dayanamayan ve geminin onarılmadan denize açılmaya uygun durumda olmadığını düşünen Selkirk, kaptandan kendisini Güney Amerika'nın batısındaki ıssız Juan Fernández Adaları'nda bırakmasını istedi.Selkirk kararından pişman oldu ve gemiye tekrar binmek istediyse de bu isteği kabul edilmedi.4 yıl 4 ay boyunca bir adada tek başına yaşayan Selkirk, adanın kıyı şeridinde uzun bir süre kaldı. Bu sırada bulabildiği tek şey olan ıstakozdan bol bol tüketti.Ancak tek sorun yiyecek değildi. Adadaki yabani hayvanlar da zaman zaman ona sorun yaşatabiliyordu. Özellikle geceleri farelerin saldırısına uğruyordu.Yırtılan kıyafetlerini çiviyle dikiyor ve keçi derisinden kendisine yeni giysiler yapıyordu. Ayakkabı giymeye artık ihtiyacı yoktu çünkü nasırlı ayakları o kadar sertleşmişti ki, artık ayakkabı görevini görüyorlardı.Bunun sebebi İskoçyalı bir korsan olarak gelen İspanyol gemilerinin mürettebatı ile karşılaşırsa yaşayacaklarını bilmesiydi. Bir keresinde adada fark edilen Selkirk, mürettebat tarafından kovalanmıştı.4 sene boyunca doğayla tek başına mücadele eden Selkirk, Batı Afrika açıklarında Sarıhumma virüsünü kaptı ve bu tropikal hastalık ile savaşamadı. 13 Aralık 1721'de hayata gözlerini yumdu.