Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü: 8 Maddede Veriler, Belirtiler ve Kanser ile Mücadele

1. Kanser ve günümüzde yaygın kanser türleri

Temel tanımı ile kanser, genetik yapısı bozulan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde bölünerek, bağışıklık sisteminin savunmasına rağmen tümörleri oluşturmasıdır. Tümörler, dokuları sıkıştırabilir, tahrip edebilir ya da içine sızabilir. 

Kaç çeşit kanser türü vardır?

Kanser hücreleri, vücudun hangi bölgesinde etkinse o bölge ile anılan çeşitli kanser türleriyle karşımıza çıkar. Yaklaşık olarak 200 kanser türü olduğu ifade ediliyor, ancak bir kısmı çok nadiren görülmektedir. Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığı internet sitesinde ise 20 kanser türü, tüm detayları ile yer almaktadır. 

Vücut bölgelerinde görülme oranlarına göre kanser türleri

Kanserin görüldüğü yerler aşağıda gösterildiği şekilde yüzdelenebilir

  • Beyin ve omurilik %1

  • Cilt %10

  • Genital bölgeler: erkeklerde %20, kadınlarda %8

  • Meme  %14

  • Sindirim sistemi %25

  • Solunum yolları: erkeklerde %2, kadınlarda %3

  • Karaciğer ve safra kesesi %3

  • Diğer organlar %8

2. Türkiye kanser haritası: 2014 yılında 159 bin kişiye kanser teşhisi kondu

Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanı Doç. Dr. Gültekin, 4 Şubat Dünya Kanser Günü ile ilgili yapmış olduğu açıklamada; Türkiye'de 2014 yılında 159 bin kişiye kanser teşhisi konduğunu açıkladı. 

Türkiye kanser haritası

Türkiye'de kanser konusunda en riskli bölge Ege Bölgesi, en az riskli bölge ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi olarak öne çıkıyor. Bunun yanında, 2010 yılı verileri baz alınarak hazırlanmış bir grafikte cinsiyete göre en sık karşılaşılan kanser türlerinin listesi de bulunuyor. 

Bakanlık araştırmasından çarpıcı veriler

2002-2006 yılları arasında yaşanan verileri baz alarak hazırlanan ve grafikte verileri ifade edilen bir araştırmaya göre, her yıl 140 bin kişi kanserden ölüyor, bu rakamın ilerleyen 20 yılda 500 bin olarak tahmin ediliyor. 

Her yıl ortalama 150 bin kişi kansere yakalanıyor

Her yıl ortalama 150 bin yeni kanser tanısı konuyor, yine 20 yıl içinde hasta sayısının 1.5 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Kanserin Türkiye’ye yıllık maliyeti 2.5 milyar doları buluyor. Kadınlarda meme, erkeklerde ise akciğer kanseri birinci sırada yer alıyor. Ülkemizde 28 üniversitede onkoloji merkezi bulunurken, profesör düzeyinde onkolog sayısı 113, doçent sayısı ise 78.

3. Erken teşhis hayat kurtarır: Belirtileri ile en sinsi beş kanser türü

ABD'de yaşayan ünlü doktor Mehmet Öz'e göre, en önemli belirtileri ile en sinsi beş kanser türü ve belirtileri şu şekildedir;

Cilt kanseri: Saç ve gözler açık renkliyse, teniniz ne kadar açık renkliyse o kadar tehlike altındasınız. Belirtiler;

  • Şekilsiz benler 

  • Ben büyümeleri ve lekeler 

Beyin: Uykudan uyandırabilecek düzeyde baş ağrıları, bunun için bir belirti olabilir. Beyin kanseri genel belirtileri;

Baş ağrısına ilaveten; 

  • Bulantı 

  • Kusma 

  • Bulanık görme 

  • Denge problemleri 

  • Kol veya bacaklarda uyuşma 

  • Karakter veya davranış değişiklikleri 

  • Nöbet 

  • Sersemlik 

Pankreas: Ailede en az iki kişide pankreas, meme, kolon ve yumurtalık kanseri varsa check up gerekebilir. Çünkü pankreas kanserinin % 10'u kalıtsaldır. Günde bir kadehten fazla alkol tüketenler de tehlike altındadır. Diğer belirtiler;

  • Karın veya sırt ağrısı 

  • Açıklanamayan kilo kaybı 

  • Sindirim problemleri 

  • Dışkının açık renk olması 

  • Sarılık 

Karaciğer kanseri hastalarının 5 yıl yaşayabilme ihtimalleri yalnızca % 15'tir. Ve ilerleyen evrelerine kadar teşhis edilmesi çok zor bir hastalıktır. Belirtileri şu şekildedir;

  • Üst karın veya sağ omuz ağrısı 

  • Yorgunluk 

  • Beklenmeyen kilo kaybı 

  • Uykusuzluk 

  • Sarılık 

  • İştahsızlık 

  • Az yedikten sonra bile çok tok hissetmek 

  • Bulantı 

  • Kusma 

Yemekborusu kanseri: Boğazınızdan gitmeyen yumru, bir riskin habercisi olabilir. Belirtileri şu şekildedir;

  • Yutmada güçlük 

  • Göğüs ağrısı 

  • Kilo kaybı

4. İleri evrelere gelmediği sürece kanser ölümcül değildir

Kanser, ilk safhalarında teşhis edildiği taktirde yüksek risk oluşturmamaktadır. Öyle ki, bazı kanser türleri için tedavi başarı oranı % 90 olarak ifade edlmektedir. Kanserle ilgili toplumda yaygın olan bazı efsaneler, kanserle mücadele için bir engel oluşturmaktadır. 

Erken tanı sağlamanın zor olduğu, kanserin fark edilemeyeceği, kurtuluşun olmadığı gibi şehir efsaneleri artık birer birer çürüyor.

5. Kansere karşı Türkiye'deki çalışmalar

Kanserle mücadele konusunda ülkemizde bakanlık nezdinde kamusal çalışmalar ağırlıklı olarak KETEM (Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi) üzerinden sürdürülmekte.

Özellikle göğüs kanseri konusunda taramanın ciddi önem taşıdığı biliniyor, KETEM ile hem göğüs kanseri hem de diğer kanser türleri ile ilgili taramalar, erken teşhis çalışmaları yapılmakta.

Türkiye'de şu anda 8'i mobil olmak üzere 127 KETEM merkezi var, bu sene içinde ise 40 adet daha yapılması planlanıyor. 

Ülkemizde de çeşitli etkinliklerle karşımıza çıkan Dünya Kanser Günü, 2015 yılında kanser efsanelerine karşı açtığı savaşa sizi de bekliyor. 

Erken tanı sağlamak, 

Yaşam kalitesi,

Sağlıklı yaşamayı seçmek ve herkes için tedavi 

İmkansız değil!

6. GDO kanser için bir risk taşıyor mu?

Genetiği değiştirilmiş gıdalar ve insanlar üzerindeki etkileri, son yılların en önemli tartışma konularından biriydi.

Fareler üzerinde yapılan bir 'GDO-kanser ilişkisi deneyi' ile, GDO'lu besinlerin kanser üzerinde tetikleyici bir özelliği olduğu öne sürülmüştür. Ancak bazı biliminsanları, Fransa Can Üniversitesi'nden Gilles-Eric Seralini'nin yaptığı deneyin birçok standarda uymadığını, dolayısı ile GDO'nun kanser için bir risk olmadığını öne sürmektedir.

Seralini Deneyi'nin detaylarına ve sonuçlarına itiraz niteliğindeki makaleye kaynaklar kısmından ulaşabilirsiniz. 

7. Neler yapabiliriz?

Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV),

Türk Kanser Savaş ve Mücadele Derneği,

Türk Kanser Derneği, gibi kanserle mücadelede birçok etkinlikle farklı kesimlere ulaşıp onları kanser konusunda bilgilendiren, farkındalık yaratan sivil toplum kuruluşlarına,

- Bağış yaparak,

- Gönüllü üyelere katılıp çeşitli etkinliklerde yer alarak, Türkiye'de kanserle mücadeleye katkıda bulunabilirsiniz.

Ancak unutmayın ki, kanserle mücadelenin kilit noktası 'inanmak ve direnmektir'. Çevrenizdeki kanser hastalarının bu mücadelesine yardımcı olarak, onları 'başaracaklarına' inandırarak kansere karşı mücadelede en büyük katkıyı sağlamış olursunuz.

8. Kanserle mücadelenin en önemli silahı inanmak ve direnmektir

Ekşi Sözlük'te bir yazarın konuyla ilgili anısı, kanserle savaşı çok iyi özetliyor aslında.

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
YORUMLAR
04.02.2015

biz insanoğluyuz, birbirimizle savaşırız.

04.02.2015

Bilgilendirici paylaşım için teşekkürler.Benim çok sevdiğim biri de bu yoldan geçti.İlk önce ihtiyaçları şey moral,moral,moral.. Bunun haricinde iyi beslenme,hijyen vs. geliyor.Sevdiğiniz,tanıdığınız bir kişi bu illete yakalandığında sadece onu arayıp, ona destek olduğunuzu göstermek onu çok mutlu edecektir... Aramaya üşenmeyin,sadece arayın ya da ziyaretine gidin.. Fakat bugün Türkiye'de bunun tam karşıtı bir karar alındı.LÖSEV'in ,gönüllerin yaptırmış olduğu onkoloji hastanesi 'ruhsatsız' olduğu için açılmamasına karar verildi.Bir diğer açıklama ise şuydu:'Çocuk Onkoloji ye gerek yoktur.Ülkemizde yeteri kadar vardır.' (Ki kendileri ormanı katletip büyük bir beton yığını dikerken hiçbir sorun çıkmamıştı!..)Şimdi sağlık bakanına sormak isterim:'Devlet hastanelerindeki ufacık kemoterapi odalarını hiç gördünüz mü?'

04.02.2015

15 metrekare (belki de daha az) bir odanın içinde dip dibe dizilmiş koltuklar,yetersiz ekipmanlar..Bazen ekipmanın içene hava kaçar,ilaç gelmez,hemşire havayı alsın beklersin..Dosyalarına hep stajyerler bakar (bir şey bildikleri de yoktur hani.Devamlı hocalarına sormak için giderler,sen öyle beklersin..) Her zaman olduğu gibi parayı veren yine düdüğü çalar.Doçlara,proflara görünmek için veznelerde beklersin.. İlaçların yan etkisini (özellikle kusma) engelleyecek ilaçlar doğru düzgün verilip verilmediği meçhuldur... Gidin kendiniz görün bu şartları,kendinizi onların yerine koyun..Sizin çocuğunuz bu illete yakalansaydı bu şartlarda onu tedavi ettirmek ister miydiniz?İnsan(lar)da biraz vicdan olmalı.Bu çocukların mecazi olarak değil,gerçekten hayatlarıyla oynuyorsunuz..YAZIK!

04.02.2015

Cümle "2002-2006 yılları arasında yaşanan verileri baz alarak hazırlanan" diye başlıyorsa farkındalık falan hikaye.Yıl 2015 ve sağlık Bakanlığı ‘nın elinde veri yok.Ayrıca hala 126 çok gerekli ilaç Bakanlık onayı bekliyor ne zamandan beri :2012 ‘den beri. Amaç farkındalıksa Sağlık Bakanlığı’nın sitesine girip üşenmeyip Bilgi Edinme Kanunu gereği Ülkemizde yürütülen kanser araştırma ve tedavi faliyetlerini bunlara devletten ne kadar kaynak aktarıldğını,muadil ilaç komedisini halen psikolojik destek merkezlerinin neden olmadığını sor. Sor ki sen farkında olup olmadığının farkına var.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ