4 Dişli Ağzıyla Bitkilerin Özünü Emerek Beslenen ve Doğu Karadeniz'i İstila Eden Vampir Kelebek!

Doğu Karadeniz son dönemlerde tarım ürünlerine büyük zararlar veren bir kelebeğin istilası altında. Bölge halkı bu sorun karşısında bir türlü yetkililere dertlerini anlatamıyor. O bölgede yaşayan ve bizzat kendi tarlası da zarar gören Ekşi Sözlük yazarı atizcn yaşanan durumu net bir şekilde anlatmış. 

NOT: Bu içerik yazarın izniyle yayımlanmaktadır. 

Her şey 10 sene önce başladı.

Bizim topraklarımızda görülmeyen Ricania Simulans bir anda bütün Doğu Karadeniz kıyısını istila etti. Kısa sürede inanılmaz bir popülasyona ulaşan bu kelebeğe benzeyen tür, yeşil bitkilerin gövdesini 4 dişli ağzıyla ısırarak bitkiye gerekli olan bitki özsuyunu emerek besleniyor. Dolayısıyla bitkilerde verim namına hiçbir şey kalmıyor, rekolte düşüyor. Bu özelliğinden dolayı halk arasında 'vampir kelebek' olarak adlandırılmakta.

Bir Doğu Daradeniz yerlisi olarak çok rahat söyleyebilirim ki ektiğimiz fasulyede, salatalıkta, mısırda, kivide, domateste, kabakta, yani her türlü yeşil bitkide bu hayvan mevcut.

ve biz bu hayvanı durduramıyoruz. Bu hayvan ilk başta yumuşak bitkilerde etkiliyken giderek güçlendi ve artık mandalina, çay gibi daha odunsu sert bitkilere de dadandı. Bu hayvan öyle bir meret ki sardığı bitkinin gövdesi görünmüyor. Tarlalarımız, bitkilerimiz tam anlamıyla istila edilmiş durumda. bu durumdan bütün üretici şikayetçi ve gerekli başvurular-şikayetler gerekli mercilere yapılmıştır. Bu kelebek için bir sürü çalışma yapıldığına da eminim. Ancak bir gerçeğimiz var ki o da bugüne kadar bu çalışmalar hiç bir sonuç vermemiştir. Böceğin popülasyonu artmış, ilerlemesi durdurulamamış, biyolojik savaşta bugüne kadar başarılı olamamışız. Bu açık ve tartışmaya kapalı bir konu.

Şimdi olayın daha vahim olanı ne biliyor musunuz? Başarısızlıktan dolayı gelen şikayetlerin altında kalan yetkililer çareyi böceği savunmakta bulmuş. Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü müdürü Dr. Kibar ak şöyle bir açıklamada bulunmuş:

'Bu bahsedilen böcek hem kelebek değil hem de ‘vampir kelebeği’ değil. Bu olay sansasyonel bir ifade ile basına yansımış durumdadır. 'Vampir kelebeği' olarak adlandırılan bu böcek ‘Ricania Simulans’ dediğimiz ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 6 sene önce Gürcistan’dan bitki materyalleri ile giren bir böcek türüdür. Ülkemize ilk girdiği 2009-2010 yıllarında bazı bölgelerde yüksek popülasyon yapmış ama daha sonra Doğu Karadeniz’e yayılarak doğal dengeye gelme aşamasındadır. Vampir kelebeği insanlara zarar veriyor anlamında çok yanlış ifadeler ve bilgi kirliliği var. Bu kelebek denilen Ricania Simulans'ın ergin ve gençleri, taze bitkilerin sürgünleri üzerinde emerek besleniyor. 3-4 yıl önce özellikle ilkbahar döneminde iklimin denk geldiği zamanlarda hıyarda ve fasulyede bazı zararları görüldü ama çayda ve diğer ürünlerde herhangi bir zararı yok. Böceğin bazı yerlerde yoğun olarak bulunması, vatandaşlar tarafından görülmesi ve özellikle ağustos ayının sonu eylül ayının başında gece gündüz sıcaklıklarının artışı sonucunda evlerin balkonlarında ışığa gelen böceklerin ölmesi veya pencerelerden odalara girip ölmesi böceğin fazla olduğu izlenimi vermekte. Vatandaşlar bu böceğin zararlı olabileceğini düşünüyorlar. Bu böceğin insanlara herhangi bir zararı yok. Bitki dışında herhangi bir şeyle beslenmez. Bu böcek ne vampir özelliğinde ne de kelebek özelliğinde bir hayvandır. Sadece erginleri kelebeğe benzediği için ‘kelebek zararlısı’ diye adlandırılıyor...

...Bu ‘vampir’ ifadesi çok sansasyonel bir ifadedir.

Biz Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaptığımız çalışmalar ile vatandaşları bu konular üzerinde bilgi verme noktasında elimizden gelenleri yapmayı çalıştık. Vatandaşlar tarım il ve ilçe müdürlüklerindeki teknik elemanlar dışında, üniversitedeki konuyu bilen hocaların dışında ve bizlerin bilgileri dışında hiçbir şeye itibar etmemeleri gerekir. Bugün çıkan haberde ‘Çayda beklenen büyük tehlike’ diye haber yapılmış. Bu böceğin çaya zararı olmadığını çok kez ifade ettik. Sadece geçtiğimiz dönemlerde çay ile iç içe olan bahçelerdeki sebzelerde bazı zararlar oldu ama şu anda genel denge durumuna geliyor. Onun için Doğu Karadeniz Bölgesi’ni düşünerek, Türk çayının hiçbir haşereye karşı kimyasal kullanılmadan üretim yapıldığını ve bu önemli değeri düşünerek o şekilde ifadelerimize dikkat etmemiz lazım. Bu böceklerin insanlara zararlı olduğu, gözlük camlarına fırlayarak, gözlük camlarını bile çizdiği ifade ediliyor. Kesinlikle böyle bir durum söz konusu değil. Çok abartılı ve dikkat çekici ifadeler bunlar. Üreticilerimiz dışarıdan sabotaj mı oldu gibi hikayeleşmiş kurgulara inanmaması gerekiyor. Çünkü bu ülkemizde değişik dönemlerde olabilecek böceklerden birisidir. Biraz sabredip bu zararlıyı takip edip, üniversiteler, araştırma kurumları ve ilgililerin yapacağı çalışmaları bekleyeceğiz. İl ve ilçe müdürlükleri, ziraat odaları, üniversiteler ve araştırma enstitüleri konuya hakimdir. Bu konuda endişe etmeye, afaki ifadelerde bulunmaya gerek yok” .

Haberin devamında da böceğin kuş popülasyonunu arttırdığını vs yazarak aslında aynı zamanda güzel yanları da var diyerek cilayı da atmış.

Biz diyoruz mahsulümüz yeniyor, emiliyor, yetkililer diyor vampir ifadesi yanlış insan yemez.

Çiftçiden Latince ismiyle Ricania Simulans demesini bekliyorlar, çok darılmışlar vampir dediğimiz için. Burdan köyüm adına özür diliyorum.

Çözüm olarak da çalı çırpıyı koparın bahçe temizliği yapın demiş. Kuşlar da artınca doğal denge düzeyine oturacaktır demiş.

Öncelikle bizim bahçelerde tek yıllık bitki ekim-dikimi yapılır.

Diğer bitkiler zaten çay, fındık, mandalina gibi 4 mevsim yeşil olan bitkiler, kışın çalı çırpı olmazlar. Söylediğim gibi fasulye domates vs. gibi tek yıllık bitkiler dönem sonunda koparılır. Senin bahçen ekim zamanı temizlenmek zorunda. Temizlemezsen seneye tarlayı ekemezsin.

İkinci olarak Ricania Simulans ile beslenen kuşların popülasyonu arttığında doğal denge oluşacak denilmiş. Peki soruyorum :

-Bunca yıldır topraklarımızda bu böcek yokken neden şimdi doğal dengeye oturmasına razı oluyoruz? Bu böceği babam da dedem de bilmez. Bu böcek bu topraklara yabancı ve zararlı. Neden buraya yerleşmesine razı olalım?

-Çiftçi ve doğal denge dışında kurum olarak neden bir çalışmanızdan bahsetmiyorsunuz? Tek çözümünüz çiftçi ve doğal denge mi? Bu çiftçiyi yalnız bırakmak değil midir? O zaman siz ne işe yarıyorsunuz?

Vergi desen veriyoruz, üretim desen yapıyoruz.

'Dövlet bize bahmir' muhabbeti yapmak pek hoş değil ama salak yerine konmak da bize koyuyor. Zaytung 'Vampir kelebekler can aldı!!11!' diye haber yapsa kara propaganda yapılıyor diye Twitter'da yayınlayacak insanlara kalmış kaderimiz.

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Bahis Reklamı ve Teşvik İçin Soruşturma Başlatılmıştı: RTÜK Başkanı TV8 İçin İnceleme Başlatıldığını Açıkladı!
YORUMLAR
02.08.2017

torpilli bakanlar kendilerini nasılda belli ediyor.bu işi yapamayacaksınız haram zıkkım olsun ödediğimiz vergiler size

02.08.2017

bu amına kodumun gerizekalılarını kafalarına vurup seçerek mi alıolar aq insana zararı yok bitkiye var töbe la la adamın mahsulunu bitirio hayvan hala zararı yok diyo mal

02.08.2017

Benim o bölgede evim ve arazim var. Bu haşerenin ilk geldiği zamanı da biliyorum, sonra ne kadar çoğalıp verdiği zararı da yaşamış birisiyim. Yaklaşık 10 sene önce bostandan kendi domatesimizi salatalığımızı fasulyemizi yiyebiliyorduk, taa ki bir süre sonra bu bitkilerin değil ürün vermek, yaprak bile açamadığını farkedene kadar. Yetkililere defalarca seslenildi, çözüm istendi, önce hiç sallamadılar sonra iş çay ve fındık gibi yine ucu paraya dayalı tarım ürününe gelince araştırma zahmetinde bulundular...

02.08.2017

Muhtemelen konusunda eğitim almamış sevgili tarım bakanının konuya yaklaşımını da yazıda okudunuz. İki sene önce bir kuş yetiştirdiklerini, bu kuşun da sadece bu kelebek ile beslendiğini bu şekilde kurtulacağımızı söylediler, kuş hala deneme uçuşunda galiba... Yakından görmüş, birçoğunu öldürmüş birisi olarak tasvir etmem gerekirse; Kelebekten çok güveye benzeyen vücut yapısına sahip, genelde zıplayan ve çok çevik, konduğu yerde ilk gazete darbesine de dayanıklı bir mahlukat... Ve yaz aylarında o kadar çok ki, elektrik süpürgesi ile tavandan süpürdüğüm fotoğrafım bile var... :) Bakanın dediğine katkısı olacak ise, bu yaratığın tek yararı olabilir; belki ürünler tükenip insanımız aç kalınca, işini doğru yapan insanları seçmeye başlar.

TÜM YORUMLARI OKU (13)