Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, depreme ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
'Depremin Tekirdağ civarında olması en azından bizi şimdilik rahatlatır. Biraz daha doğuda olması durumunda daha da kaygılanırdık. 1912'de burada 7,3 büyüklüğünde yıkıcı bir deprem meydana gelmişti. Burası aktif bir bölge. Kuzey Anadolu fayında son 100 yılda yıkılmayan iki yerden biri. Orta Marmara fayının dışında en çok enerji bu bölgede birikecek.
Bu büyüklükte depremler muhtemelen devam edecektir. Bu fayın doğusunda ve batısında yıkıcı bir deprem bekleniyor. Bizi İstanbul adına en çok kaygılandıran fayın batısında yer alıyor. Bu bölgedeki hareketlilik diken üstünde durmamıza neden oluyor. Bu deprem oldukça yakın. İstanbul'daki büyük depremin olma ihtimali yüzde 80'leri buldu. Yapılan çalışmalar bu yönde. Beklenen depremin son 10 yılına giriyoruz. Ufak depremler de bizim kaygılanmamıza neden oluyor.'
Ara ara her depremde bu 3 gün konuşulup sonra unutulacak taa ki büyük gün gelip her şey için çok geç kalınıncaya kadar
sonuç olarak uzmanlar da ne anlama geldiği hakkında emin değiller.
Bence tüm Türkiye'nin odaklanması konu İstanbul depremi olması lazm. En basit bir depremde bile telefonlar çalışmıyor gsm şirketleri suçu birbirilerine atıyor. Bakın sıfır önlem var deprem olur ilk başta herkes üzülür gibi yapar daha sonra yine suç vatandaşa kalır bu hep böyledir.