38 Milyon Kişinin Umudu Oldu: AIDS'i Tamamen Yenen Üçüncü Kişi Literatüre Geçti

ABD'li bilim insanları, kordon kanından alınan kök hücrelerinin kullanıldığı yeni bir yöntem sayesinde AIDS/HIV hastası bir kişiyi tamamen iyileştirdiklerini açıkladı. Adı açıklanmayan ve aynı zamada lösemisi olan hasta, dünyada AIDS'i tam anlamıyla yenen üçüncü kişi ve ilk kadın oldu. Bilim dünyasında bir dönüm noktası olarak kabul edilen olay, dünyada AIDS ile yaşayan 38 milyon insana umut verdi.

ABD’li bilim insanları tarafından yapılan yeni bir açıklamaya göre, karışık ırka sahip bir kişi, göbek kordonu kanı içeren yeni bir nakil yöntemi kullanarak AIDS için tedavi edilen dünyadaki üçüncü insan ve ilk kadın oldu.

Donör ile alıcı arasında yakın bir eşleşme gerekmiyor

Bununla birlikte, araştırmacılar kordon kanının, önceki iki hastayı iyileştiren kemik iliği nakillerinde kullanılan yetişkin kök hücrelerden daha yaygın olarak bulunduğunu söyledi. Ayrıca kordon kanı nakillerinde kemik iliğinde olduğu gibi yakın bir eşleşmenin gerekmediği aktarıldı. 

Ayrıca, bilim insanları çoğu bağışçının Caucasian ırkına sahip olduğundan, kısmi bir eşleşmeyle gerçekleştirilen kordon kanı yönteminin yüzlerce kanser ve AIDS hastasına yardımcı olabileceğini söyledi.

Aynı zamanda lösemi hastası olan kadına, kanserini tedavi etmek için de kordon kanı nakli yapıldı.

Kordon kanı, hastanınkine benzer ırk ve etnik kökene sahip bir kemik iliği bağışçısı bulmak gibi tipik bir uygulama yerine, kısmen eşleşen bir donörden geldi. Nakil sırasında vücuduna geçici bağışıklık savunması sağlamak için yakın bir akrabasından da kan verildi.

Araştırmacılar, yeni çalışmanın sonuçlarını sunarak, yeni vakanın cinsiyet ve ırksal geçmişin AIDS için bir tedavi geliştirmede önemli bir rol oynadığını söyledi.

San Francisco'daki California Üniversitesi'nde AIDS uzmanı olan Dr. Steven Deeks, “Karışık bir ırktan ve bir kadın olması, bilimsel açıdan gerçekten önemli” dedi.

AIDS’in kadınlarda, erkeklerden farklı bir şekilde seyrettiği düşünülüyor. Ancak kadınlar dünyadaki HIV vakalarının yarısından fazlasını oluştururken, tedavi denemelerine katılanların yalnızca yüzde 11'ini oluşturuyorlar.

Diğer taraftan, Dr. Deeks, yeni yaklaşımın olağan hale geldiğini görmediğini söyledi.

Dr. Deeks, “Bunlar sahaya ve belki de yol haritasına ilham veren hikayeler. Güçlü antiretroviral ilaçlar HIV'i kontrol edebilir ancak on yıllardır süren pandemiyi sona erdirmenin anahtarı bir tedavidir. Dünya çapında yaklaşık 38 milyon insan HIV ile yaşıyor ve bunların yaklaşık yüzde 73'ü tedavi görüyor” dedi.

Çalışmanın yazarları, kemik iliği naklinin çoğu hasta için gerçekçi bir seçenek olmadığını vurgulayarak, “Bu tür nakiller oldukça invaziv ve risklidir, bu nedenle genellikle yalnızca diğer tüm seçenekleri tüketmiş kanserli kişilere sunulur” açıklamasını yaptı. 

Öte yandan, şimdiye kadar dünyada başarılı bir şekilde tedavi edildiği bildirilen iki hasta bulunuyor.  “Berlin Hastası” olarak anılan Timothy Ray Brown, 2020'de kanserden ölene kadar 12 yıl boyunca virüssüz kalmıştı. 2019'da, Adam Castillejo adlı başka bir hastanın AIDS’ten iyileştiği duyurulmuş ve böylelikle Brown'ın hastalığı yenmesinin tesadüf olmadığını doğrulanmıştı. Her iki adama da AIDS’e neden olan HIV’i  bloke eden bir mutasyon taşıyan donörlerden kemik iliği nakli yapıldı. Ancak söz konusu mutasyon çoğu Kuzey Avrupa kökenli olan yalnızca  20 bin donörde tanımlandı.

17. günde hastaneden ayrıldı

Önceki vakalarda, kemik iliği nakilleri tüm bağışıklık sistemlerini değiştirdiği için her iki erkek de, vericinin hücrelerinin alıcının vücuduna saldırdığı bir durum olan graft versus host hastalığı da dahil olmak üzere bazı yan etkilere maruz kaldı. Brown, naklinden sonra neredeyse ölüyordu. Castillejo'nun tedavisi ise az şiddetliydi. Ancak doktorlarına göre naklinden sonraki yıl yaklaşık 70 kilo verdi, işitme kaybı geliştirdi ve birden fazla enfeksiyona yakalandı. 

Buna karşılık, Weill Cornell Medicine'de hastanın doktoru olan Dr. JingMei Hsu, son vakadaki kadının naklinden sonraki 17. günde hastaneden ayrıldığını ve graft versus host hastalığı geliştirmediğini söyledi. Dr. Hsu, kordon kanı ve akrabasının hücrelerinin kombinasyonunun, tipik bir kemik iliği naklinin acımasız yan etkilerinden çoğunu korumuş olabileceğini söyledi.

Öte yandan, artık orta yaşını geçen  kadına Haziran 2013'te AIDS teşhisi kondu. Antiretroviral ilaçlar virüs seviyelerini düşük tuttu. Ancak Mart 2017'de akut miyeloid lösemi olduğu anlaşıldı. O yılın Ağustos ayında, HIV'in hücrelere girişini engelleyen mutasyona sahip bir donörden kordon kanı aldı. Ancak kordon kan hücrelerinin aşılanması yaklaşık altı hafta sürebildiğinden, ona birinci derece bir akrabadan kısmen eşleşen kan kök hücreleri de verildi.

Popüler İçerikler

A Millî Takım'ın UEFA Uluslar Ligi'ndeki Play-Off Turu Rakibi Belli Oldu: Macaristan
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
YORUMLAR
16.02.2022

Demek ki yeterli potansiyel hasta rakamına ulaşılmış. İşini hakkı ile yapmaya çalışan bilim insanlarını, doktorları tenzih ediyorum ama bu sağlık sektörü inanılmaz acımasız geldi bana hep.

Öyle tabi hele ki hiv gibi bir hastalık da hiv+ bir bireyin aylık ilaçları 500 işe 1000 dolar arasında, nasıl büyük bir pazar siz düşünün

Hiv ilaçlarının pazardaki yıllık hacmi 30 milyar sterlin otomotiv sektörünün 4 de1 i bu sizce hemen tedavi açıklanır mı bu son hastadaki gibi lösemi olmazsanız zor sizin iş

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ