Bu hikaye ilk okuduğunuzda tamamen uydurma gibi gelebilir. Ancak Kazuko Higa’nın yaşadıkları gerçek ve oldukça çarpıcı. II. Dünya Savaşı’nın ardından 32 erkek ve bir kadın yıllarca ıssız bir adada mahsur kaldı. Zamanla kıskançlık, güç savaşı ve ölüm bu küçük grubu esir aldı. Anatahan Adası’nda yaşananlar, insanoğlunun en ilkel içgüdülerini gözler önüne serdi.
Burada Japonya’ya ait bir hindistan cevizi plantasyonunda çalışıyorlardı. Ancak eşi, kız kardeşini bulmak için Saipan Adası’na gitmiş ve bir daha geri dönmemişti. Kazuko adada yalnız kalmıştı. 1944 yılında üç Japon savaş gemisi Amerikan uçakları tarafından batırıldığında, 31 Japon denizci yüzerek Anatahan Adası’na sığındı. O günden sonra adada yalnızca bir kadın ve 32 erkek kaldı.
İlk başta Kikuichiro Higa, Kazuko’yu korumak için onunla evlenmeyi teklif etti. Ancak işler hızla kontrolden çıktı. Kazuko zamanla ilgisini farklı erkeklere yönelttikçe, kıskançlık ve ölüm adanın bir parçası haline geldi.
Adada herkes Kazuko’nun ilgisini kazanmak için birbirine düşman oldu. Kazuko'nun ilk sahte eşi Kikuichiro kısa sürede öldürüldü. Ardından Kazuko bir başka adamla evlendi fakat o da 20 gün içinde esrarengiz bir şekilde boğularak öldü. Sonraki yıllarda Kazuko dört farklı erkekle daha “evlendi” ve hepsi benzer şekilde öldürüldü. Adada aşk, kıskançlık ve güç savaşı iç içe geçmişti.
Amerikan B-29 bombardıman uçağının adaya düşmesi, dengeyi tamamen değiştirdi. Uçaktan çıkarılan iki tabanca, erkekler arasındaki savaşta önemli bir silaha dönüştü. Artık mücadeleler daha ölümcül olmuştu. Toplamda 13 erkek hayatını kaybetti. Kazuko’nun bazen bu ölümleri kışkırttığı, bazen ise hayatta kalmak için bu durumları kendi lehine kullandığı iddia edildi.
Amerikan uçakları broşürler ve mektuplar bırakarak onları ikna etmeye çalıştı ama hepsi bunun bir Amerikan tuzağı olduğuna emindi. Adadaki erkekler yıllarca savaş hazırlıklarına devam etti ve kendi silahlarını üretmeye başladı.
1950 yılında Amerikalılar yiyecek yardım paketleri ve aile mektupları bırakmaya başladı. Bir yıl sonra nihayet Japon askerler teslim oldu. 32 kişiden sadece 19’u hayatta kalmıştı. O sırada Kazuko Higa çoktan adadan kaçmış ve bir Amerikan gemisine işaret vererek kurtulmuştu. Onu öldürmeyi planlayan erkekler, Kazuko’nun kaçışına engel olamamıştı.
Ona “Anatahan’ın Kraliçesi” lakabı verildi. Kısa bir süre ünlü oldu, röportajlar verdi, hatta kendi hikayesini tiyatrolarda anlattı. Ancak bu şöhret uzun sürmedi. Bir süre sonra Kazuko, garip bir şekilde ilk eşi Shoichi Higa’yla tekrar bir araya geldi ve yeniden evlendiler.
Kazuko’nun hayatı beklenmedik bir şekilde sona erdi. 1971 yılında 51 yaşında, çöp toplayıcısı olarak hayata veda etti. Hikayesi kitaplara ve filmlere konu oldu ama adada neler yaşandığının gerçek detayları, belki de sadece orada olanlar tarafından biliniyor. Anatahan Adası bugün artık boş bir volkanik ada.
O kadar kötü bir anlatım var ki bravo editör valla ! Hikayeyi bilmeyenler kadını da savaş gemisinde çalışan bir mürettebat sanır. kopuk kopuk anlaşılmaz bir anlatım. hikayenin aslını buradan okuyun https://halktv.com.tr/gundem/32-erkek-ve-1-kadin-terk-edilmis-bir-adada-7-yil-onca-erkekle-mahsur-kalan-kadin-831423h link editlendi
Ne kadar ironik. Seninle aynı milletten olan insanlarla ülken için savaşıyorsun ama bir adaya düşünce cinsellik için kendi kardeşlerini öldürüyorsun. İnsan ne kadar zavallı bir yaratık, büyüyelim diye bırakıldığımız dünyada çocukluk halimiz en yüce en temiz halimiz olarak kalıyor. Büyüdükçe hayvanlaşıyor, kirleniyor, insanlığımızdan uzaklaşıyor, küçülüyoruz
Adamlardaki asalete bak. Hepsi evlenmek için yarışmışlar. Kimse de şu kadını bağlayıp sırayla ihtiyacımızı görelim dememiş. Maalesef gerçek bu ki bir çok farklı millette bu örnek yaşansaydı durum bu şekilde kadın için kötü biterdi.