Fransa’nın güneyinde küçük ve sakin bir köyde fırından alınan birkaç baget ekmekle başlayan olaylar kısa sürede dehşet verici bir hal aldı. Tüm kasaba, görünürde masum olan bu ekmeklerle zehirlendi. Kimi hayaletler gördü, kimi kendini yaktı sandı, bazıları ise pencereden atlayarak can verdi. Sebebi hala tartışmalı olan bu gizemli olayın ardında ne vardı? Gerçekten sadece bir mantar mı suçluydu, yoksa bu işin içinde başka bir şey mi vardı?
1951 yılının yazı Fransa'nın Pont Saint-Esprit köyü için oldukça yağışlı geçmişti. Bu durum, o yılki çavdar hasadını olumsuz etkilemişti. Devletin sıkı denetimi altında olan un dağıtımı nedeniyle bir fırıncı, gelen gri renkli ve normalden farklı görünen unu kullanmak zorunda kaldı.
Sabaha karşı köy halkına bu undan yapılmış bagetler dağıtıldı ve birkaç gün içinde neredeyse 230 kişi ağır bir şekilde hastalandı. İlk belirtiler gıda zehirlenmesini andırıyordu; kusma, mide bulantısı, uykusuzluk... Ancak kısa sürede işler kontrolden çıktı.
İnsanlar halüsinasyonlar görmeye başladı; kimi kendini kaplanlara yem olurken gördü, kimi de odasında iskelet suratlı adamların gezdiğini anlattı. Belediye başkanı o dönemde verdiği demeçte, sağlıklı insanların bir anda çarşaflarını yırtarak çığlık attığını, kendilerini yatak altlarına saklamaya çalıştığını söylemişti.
Genç bir adam sürekli 'Ben öldüm, başım bakırdan, karnımda yılanlar var, beni yakıyorlar!' diye bağırdıktan sonra kendini nehre atmaya çalışmıştı. Olayların sonunda beş kişi hayatını kaybetti, bazıları da kalıcı sinir hasarları yaşadı.
O dönem uzmanlar ergotizmi işaret etti. Bu, nemli hava koşullarında çavdar tanelerine yerleşen bir mantarın neden olduğu zehirlenmeydi ve Orta Çağ'da sıkça görülüyordu. Ergot mantarı, LSD'nin de hammaddesi olan bir bileşen içeriyordu ve bu da kasaba halkının neden halüsinasyonlar gördüğünü açıklayabilirdi.
Ancak yıllar sonra farklı teoriler ortaya atıldı. Bazı araştırmalar, unu beyazlatmak için kullanılan maddelerin zehirleyici etkilerinden bahsederken, bazı komplo teorileri olayın arkasında CIA’in LSD denemeleri yapıyor olabileceğini bile öne sürdü. Kesin bir sonuca ise hala ulaşılamadı.
Robin Cook'un kitabi vardi bununla ilgili