300 IQ'luk Soru: Dünyanın İki Ayrı Ucundaki İki Ölümsüz İnsan, Birbirleriyle Kaç Yıl Sonra Karşılaşır?

Ölümsüzlük her ne kadar 'ütopik' bir fikir olsa da gerçekleştiği hipotetik durumda bile ardında çokça soru işareti barındırır. Örneğin kaç yaşında ölümsüz olacağımızı nasıl seçeceğiz? 75 yaşında gelen ölümsüzlüktense faniliği seçmez miydik?

Neyse, şimdi bu sorulardan daha az 'mantıklı' bir soruyu, coğrafyayı da yardıma çağırarak yanıtlamaya çalışacağız.

Açılsın bilinçler, beyin fırtınasının tam zamanı!

Dünyada iki kişiye ölümsüzlük hakkı tanındığını düşünerek başlayalım.

Bu iki kişi özel bir lokasyon olmaksızın, tamı tamına zıt iki konumdalar. Yani aralarında koca bir dünya var. Dünya popülasyonu sürekli değişirken bu iki kişinin de birbirinden haberdar olduğunu ve gördükleri anda birbirlerini tanıyacaklarını varsayarsak, bu iki ölümsüz ne zaman birbirleriyle karşılaşır?

Basit ama 'yanlışlanabilir' yanıt 3000 yıl. Başlayalım yap-bozumuza.

Şartlardaki belirsizliği ortadan kaldırmak adına 'karşılaşmayı' netleştirelim.

Birbirlerini aramadan, rastgele rotalarda yürüdüklerini varsaydığımız bu karşılaşma problemi biraz daha derin aslında. Yani normal şartlarda iki insan birbirini tanıyorsa uzak bir mesafede bile bunu anlayabilir fakat fırtına, sis gibi görüşü engelleyecek durumlar olup olmayacağına dair bir fikrimiz yok.

Şayet böyle bir durum olursa bu kişiler karşılaşsa bile birbirlerine birkaç metre yakında değillerse farkında olmadan geçip gidebilirler.

O zaman bu doğa şartlarını es geçerek şöyle diyelim: İki ölümsüz, karmaşık yapılardan yahut kalabalık yerlerden ziyade birbirlerini net görecekleri yerlerde bulunmaya çalışsınlar. Yani bir orman ya da kalabalık bir şehir onların bu rastgele ilerleme rotasına dahil değil.

Peki neden rastgele gezmeleri için programladık bu iki ölümsüzü?

Buluşma için daha iyi bir strateji ortaya koyalım. Yani belli bir noktada buluşma kararı verdiklerini düşünecek olursak bu olay bir karşılaşmadan ziyade planlı buluşma olabilir, yine de çok kolay olmaz. Hangi yılda gerçekleştiğini belirtmediğimiz için mesafeler ve erişim yollarını düşündüğümüzde aynı noktaya erişmeleri arasında haftalar bile olabilir. Bir ölümsüzün vakti bol olduğundan sıkılmaya da bolca vakti olacaktır ama ya vazgeçip geri dönerlerse? 

Birbirlerine öncesinde erişebildiklerini varsaydık diyelim, internetin olmadığı bir yıldan bahsediyorsak hiç bilmedikleri bir yerde, buluşacakları noktayı nasıl tahayyül edecekler? 

Sanıyoruz ki buluşma öncesinde iletişime geçmeleri fikri ortaya bir yıl şerhi koymadan yanıt açısından bizi daha iyi bir yere götürmeyecek.

İletişim halinde olmasalar bile onlara verilecek bir direktif olsa bu sahil kenarından ilerlemeleri olabilir.

Birbirleriyle iletişimi bir noktada kaybetmiş olsalar bile bir sahil kenarında ufka daha çok hakim olunacağı için bu tip bir karara varılabilir. Birisi Kızıl Deniz, birisi Akdeniz kıyısında ilerlese de doğru kombinasyonu bulmaları uzun sürebilir. Yine de iç mekânları aramak, şehirler içerisinde çabalamaktansa ihtimalleri yükseltecektir bu hamle.

Bir kıtayı baştan sona yürümek, bazı doğa şartları istisna olmakla beraber 5 yıla yakın sürdüğüne göre girişte tanımladığımız 3000 yıllık tahmini hayli iyileştirmiş olabiliriz. 

Devam edelim.

Peki aynı yarım kürede olduğunu düşünelim bu iki kişinin ve habersizce aynı yönde yürüdüklerini...

Sonsuza dek birbirlerini yakalayamama şansları var. Şöyle bir iyileştirme yapalım: Her ikisi de haberleştikten sonra arayışa başlamadan önce yanına bir bozuk para alsın. Yarım küre etrafındaki turu tamamladıktan sonra parayı atmak suretiyle yazı-tura hesabı yapsın. Yazı gelirse saat yönünün tersine, tura gelirse ise saat yönünde yürümeye başlasın.

Bu yol da buluşma sürelerini biraz da kısaltmayı sağlayacaktır. En azından bu iyileştirme buluşmayı imkânsız noktasından,amiyane tabirle ipten alacaktır.

Şimdi, tüm bu varsayımları bir kenara bırakıp ortaya bu düğümü çözebilecek gerçekçi bir çözüm koyalım.

Ayrıca varsayımsal da olsa ölümsüz iki insandan bahsediyorsak bu varsayımın gerçekleştiği bir gelecek mümkünse ve bu kişiler bu içeriği okuyacak olurlarsa ne yapacaklarını onlarla paylaşmış oluruz.

Öncelikle ellerinde hiçbir bilgi, kararlaştırılmış bir nokta olmadığı durumda yani başladığımız noktada rastgele bir rotada harekete başlasınlar. 

Yanlarına bir kalem alarak yürürken, düzenli aralıklarla orta boyutta taşlardan işaretler bıraksınlar. Her işaret bir sonrakini, yani rotanın gidişatını belirtecek şekilde olsun.

Her işaretin üzerine o günün tarihini atsınlar ve tarih algısını yitirmemek için bir yürüme/dinlenme döngüsü planlasınlar. Örneğin bir gün yürüyüşe karşı üç gün dinlenme yahut bir gün yürüyüşe karşı iki gün yürüme, bu düzene sebat ederek uysunlar. 

Bu şekilde ne kadar uzun süre giderse gitsin iki kişiden biri ya kendisin ya da diğerinin ilk bıraktığı ize erişecektir. Bu noktadan sonra yollarını yitirmeden, belirlenmiş rota üzerinde ilerleyerek karşılaşmaları sadece zamana bağlı olacak.

Karşılaşmalarını sağlayacak diğer bir unsur da yürüdüklerinden daha fazla dinlenmeleri olacak, yani birisi dinlenirken diğeri daha hızlı davranarak onu yakalayabilecek.

Peki bir ölümsüz bu eforu sarf ederken diğeri hiçbir şey yapmayıp sadece diğerinin onu bulmasını bekliyorsa? O zaman binlerce yıllık tahmine birkaç yıl daha ekleyebiliriz fakat iyi yönünden bakalım, gezen ölümsüz oturandan daha güzel manzaralarla karşılaşacak. Gerçi ölümsüz olduğu için diğeri de kararını değiştirip bir gün dünyayı keşfedemez mi?

Neyse, bugünlük bu kadar beyin fırtınası yeter.

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
YORUMLAR
25.05.2018

ne gereksiz bi içerik lan bu

25.05.2018

ben hayatımda böyle saçma içerik okumadım. gerçekten bunları yazarken sıkılmadın mı? 300 IQ muş bilmem ne

Pasif Kullanıcı
25.05.2018

Ben az önce ne okudum

TÜM YORUMLARI OKU (14)