30+1: Zonguldak

Zonguldak’ta büyüdüğümü söylediğim bir iş arkadaşım; ‘Oraya bir defa gittim, sanki ikinci dünya savaşı filmlerinde gördüğümüz bombalanmış şehirler gibi’ diye bir benzetme yapmıştı. Gerçekten de evlerde perdelerin birkaç ayda griye döndüğü, balkonlarda simsiyah kurum biriken ve havada is kokusu olan bir yer ki bu 20 yıl önceki (daha bu kadar termik santral yokken) haliydi. Hava kirliliği olmasa ve şehir düzenlemesi anlamında biraz el atılsa muhteşem bir yer. Doğasıyla, deniziyle... Şehir düzenlemesi demişken çarşıdan geçen ve kanalizasyon akan o büyük dere de bu zamana yakışmıyor. Çukurlarla dolu bozuk yollar da... Ayrıca yıllardır genç nüfusun ilk fırsatta terkettiği bir yer maalesef. Biraz daha ilgi istiyor Zonguldak, artık bu kadar gözardı edilmesi yazıktır...

Şehri kimse umursamıyor. Zorunlu olarak bulunan memur ve öğrenciler gitmek için fırsat kolluyor. Çok güzel şehir ama çok bakımsız. Çarpık ve kaldırımsızYolları düzensiz yerleşimi şehir plansızlığı merkezdeki kanalı bakımsız yokuşları ve daha birçok problemi var bunlar ilk izlenim. Pahalılığı da cabası. Dolmuş 3.75 ve 2 kez dolmuşa binmeden istediğin yere varamıyorsun küçücük şehirde. Yollarda çöp kutusu göremezsiniz az vardır. Değerlenmeye çok müsait bi şehir oysa. Ben seviyorum ama üzülüyorum. Zonguldaklı değilim ama çok zaman geçirdim severim

abim 3 yıl yaşadı burda bi çok kez gidip geldim.gerçekten bu şehirde yaşayıp sağlıklı kalabilene helal olsun. işi gereği maden denetimleri yapıyordu bu kadar kısa sürede bile akciğerlerinde lekeler görülmeye başlandı. sıfır bir binada ev kiralamıştı 6 ayda pencerenin kenarlarından kömür kurumları iz yapmış binanın dışı kararmıştı. yeğeni parka götürüyorduk 2 kere kaydıraktan kaysın simsiyah oluyordu kıyafetleri. hele o demirparkın olduğu caddenin üst tarafında kalan evler korku filminden çıkmış gibilerdi. Bu şehirde yaşayanlara cidden kolaylıklar diliyorum.