3 Yıldır Tüylerini Almayarak İlham Verici Bir Filme İmza Atan Cesur Kadın

Kadınlarda tüysüzlük, güzellik ve feminenlik olarak algılanmakta. Tüyleriyle barışık olmayı seçen kadınlara ise 'itici' etiketi yapıştırılıyor. 3 yıl önce tüylerini almayı bırakan ve bununla ilham verici bir filme konu olan kadının hikayesini ve 'istenmeyen tüylerin' tarihçesini sizler için UNILAD'den derledik.

Şair, yazar ve sanatçı Amy Anam Cara 3 yıl önce tüylerini almayı bıraktı.

Bu seçim, beraberinde bir yığın eleştiri getirdi. Sokakta yürürken insanların bacaklarına bakıp hakaretler ettiğini dile getiriyor genç kadın.

'Bana erkekler ve kadınlar tarafından sürekli bacaklarımı tıraş etmem gerektiği ve iğrenç göründüğüm söyleniyor.' diyor. Sıklıkla aldığı bir başka yorum ise tüylerini alsa daha güzel bir kadın olacağı yönünde.

"Keşke şort giyip dışarı çıkmam bu kadar büyük bir mesele haline gelmese."

Kendini duygusal olarak iyi hissetmediğinde sert eleştirilerle uğraşmamak için bacaklarını kapatacak bir pantolon giymeyi tercih ediyor Amy.

En büyük destek ise erkek arkadaşından!

Tüylerini almama seçimiyle kendisini güçlü ve seksi hissetmesi gerektiğini söylüyormuş Amy'ye.

Amy öz güvensiz hissettiği konular, kızgınlıkları ve endişeleri hakkında bir şiir yazdı. Bunu meme kanseri bilinçlendirme kampanyası için paylaştı.

'Bu yüzümü kimseye göstermemiştim. Korkularımı yenmem için iyi bir fırsat oldu.' diyor ve ekliyor: 'Bu şiiri gerginliğimi ve minnettarlığımı göstermek adına beni ilk kez çıplak görecek kişiler için yazdım.'

Bu şiiri dinleyenlerden biri de film yapımcısı Helen Plumb'dı.

Amy'nin seslendirip oynadığı 'Dikenli Konu'  kısa filmini çeken Plumb, tecrübesini şöyle anlatıyor: 'Amy'yi bu projede şiir okuyup modellik yaparken gördüm. Tüylü bir kadına ne kadar az rastladığımı düşünmüştüm. Neden tüylü kadınlar toplumu rahatsız ediyordu? Bu beni kendi vücudum hakkında da düşündürdü.'

Şiirin soyut görsellerle birleşmesiyle ortaya çıkan film, kadınların tüylerini alıp almama tercihi hakkında.

'Bu önemsiz görünen konu aslında sosyal hayatımızda ve kadınlık imajının belirlenmesinde büyük rol oynuyor.' diyor yapımcı Helen Plumb. 'Tüyleri almak ya da almamak önemli değil. Burada değinmek istediğimiz nokta toplum tarafından dayatılan zorunluluk.'

"Kadınların tüylerini almaları gerektiği kurallaştı. Bunun neden böyle olduğu keşfedilmeye değer." diye de ekliyor Plumb.

Filmin genç nesillere vücutlarını sevmeleri konusunda ilham verebilmesi için kolay ulaşılabilir olmalıydı. Barbican Centre'ın Youtube hesabında paylaşıldı.

Bolca pozitif ve negatif yorumun hedefi olan videoya göz atmak isterseniz:

Peki, bu "istenmeyen tüy" kavramı ne zaman ortaya çıktı?

Eski Mısırlılar tüysüz bir vücudun temizliği temsil ettiğine inanmaktaydılar. Kadınların yanı sıra erkekler de tüylerini düzenli olarak alıyordu. Antik Roma'da ise genellikle kadınları hedef alan güzellik normları söz konusuydu. Tüysüz bir vücut statü sembolü haline gelmişti. Orta Çağ'da Kraliçe I. Elizabeth'in öncülüğünde kadınlar yüz tüylerini de almaya başladı. Kaşlar alınıyor ve böylece alınlar daha uzun görünüyordu.

Kadınların tıraş bıçağı ile tanışmaları 1900'lerin başında gerçekleşti.

1900'lerin başında tüy dökücü krem reklamları çıkmaya başladı. 1915'te alanında önde gelen markalarından biri olan Gilette, kadınlar için ilk tıraş bıçağını piyasaya sürdü. O zamandan beri kadınlar için olan tıraş bıçakları erkeklerinkinden iki kat daha pahalı.

1960'lı yıllarda derin kesimli mayoların moda olmasıyla hazır ağda bantları marketlerdeki yerini aldı.

Eskisi kadar tercih edilmese de hala kullanılan ve reklamları olan bir ürün. Fakat hiçbir ağda ve tüy dökücü krem reklamında tüyün kendisi gösterilmiyor. Farkında mısınız?

Güzellik salonlarında ağda yaptırmak şu sıralar kişisel bakım için en popüler seçenek.

2010 ila 2015 yılları arasında bu sektör yıllık olarak %7.6 oranında büyüdü. 2017'de 880.2 milyon dolar tutarındaydı ve 2022 yılında 1.35 milyar doları görmesi bekleniyor.

Erkeklerde durum tam tersi. Tüy maskülenliği, güçlülüğü ve çekiciliği temsil ediyor.

Erkeklerde sosyal açıdan olumlu karşılanan bir mevzu tüylü olmak ve tüy uzatmak. Bunun için en iyi ve bariz örnek sakal ve bıyık bırakmak. 

60'lı yıllardan beri kadınların tüylerini uzatıp uzatmamaları konusunda fikir ayrılığı mevcut. Çoğunluğun fikrine göre kadınlarda tüy kurtulunması gereken itici bir şey.

Yine de tabular her an yıkılabilir!

Az önce bahsettiğimiz 'Dikenli Konu' adlı filmin yapımcısı Helen Plumb bu konuda umutlu. Beden olumlama hareketinin her geçen gün daha fazla destekçi kazandığını söylüyor. Kültürel tabuların normalleşeceğini umduğunu dile getiriyor. 

Bunun yanı sıra filmin yapı taşı olan şiiri yazıp seslendiren Amy Anam Cara bu deneyimin kendisini daha özgür hissettirdiğini açıkladı. Dış görünüşün ve vücut tüylerinin insanları değerlendirirken önemli bir ölçüt olmamasını diliyor.

Popüler İçerikler

Kendisini ‘Cinsel Terapist’ Olarak Tanıtan Buse Aydın’ın Yetkisi Yokmuş!
Tam Bir Erkek Annesi: Oğlu Can'la Yolculuğa Çıkan Ezgi Mola'dan "Anne Be" Dedirten Sözler
Karısının Başka Biriyle İlişkiye Girdiğini İzleyen Adamdan Şaşırtan İtiraflar!
YORUMLAR
19.07.2018

6. sınıftım daha yeni yeni kıllarım çıkıyordu da, annem alma kızım daha bu yaşta erken demişti. O yaşlarda da çocuklar çok acımasız oluyor. Kollarıma bakıp oğlanın biri sen kıllarını almıyor musun demişti çok utanmıştım. Tabi o zamanlar akıl edememiştim şey demeyi: La mal senin kıllar benimkinin 5 katı sen niye almıyorsun da ben alacakmışım? Hala üzgünüm bunun için. Neyse biz kadınlar çok çekiyoruz bu saçma dayatmalardan. Alıyorum hala ama biraz uzayınca ah vah görünecek demiyorum ve çok özgür hissediyorum :D

Katiyen bir başkası için almıyorum tüylerimi, sadece kendim rahatsız olduğum için tercih ediyorum. Eğer bir başkası tarafından beğenilme arzusu taşısaydım, çevremden ''Çok rüküş giyiniyorsun'' eleştirileri almazdım. Kusura bakmayın ama sizi zerre takmıyorum :D

19.07.2018

ağdayı 4 sene önce bıraktım banyoda kullanılan erkek traş ürünü ile genital ve koltukaltı kıllarını kesiyorum sıcakta koku olmaması için, kollarımı da almayı bırakalı 6 sene oldu, kaşlarımı uzun zamandır almıyorum ve orta kısmı birleşmiş durumda, 30 yaşındayım ve şuan bakışlarımı gözlerimi daha çok seviyorum. eşim ortasını almam taraftarı ama üzgünüm dostum ben böyle iyiyim :D

TÜM YORUMLARI OKU (17)