Yapımı büyük tartışmalara neden olan 3′üncü köprünün yabancı yatırımcıları tedirgin ettiği ve yatırımcıların çevresel sorunlardan dolayı ileride yaşanabilecek tazminat yükümlülüklerini Hazine’nin karşılamasını istediği belirtildi. Hazine ise buna yanaşmıyor.
Cumhuriyet’ten Çiğdem Toker bugünkü köşesinde, “ 3′üncü köprü, yabancı bankaların ve Hazine’nin de gözünü korkutmuş durumda. Daha geçen hafta, üç işçinin 50 metreden düşerek yaşamını yitirdiği 3′üncü köprüde finansman sorunu yaşanıyor ” diye yazdı.
Bankalar Hazine’den istedi, Hazine imza atmadı
Toker, yaklaşık yedi ay önce ‘ 2.3 milyar dolarlık finansmanın sağlandığı ‘ ve ‘ yedi bankadan oluşan konsorsiyumun kredi sözleşmesini imzaladığı ‘ yönünde haberler yayımlandığını hatırlatıp şu ifadeleri kullandı: “ Ama ‘kamu’nun varlığını ortaya koyacak nihai anlaşma henüz ortada yok. Hazine, iktidara -her anlamda- rant yaratacak bu tür projeler için yeni ‘icat edilen’ ‘Borç Üstlenim Anlaşması’na henüz imza atmamış meğer. Neden? Yabancı bankalar, çevresel sorunlardan dolayı ileride tazmin yükümlülüğü doğarsa bunun karşılığını da Hazine’nin ödemesini istediği için. Hazine de bunu kabul etmiyor. ”
‘Kaybedilecek ağaçların miktarını hesaplamak çok zor’
Toker, bankaların köprüdeki risk kaygısının dayandığı raporu da köşesine taşıdı. İnşaatı yapan ICA Konsorsiyumu’nun talebiyle hazırlanan ve Dr. Brian A. Cutchbert’in imzasını taşıyan raporda dikkat çeken bir ifade şöyle: “ Ağaç yoğunluğu büyük oranda değişiklik gösterebileceği için, verimli bir ormanlık yaşam alanı kesildiği zaman kaybedilecek ağaçların gerçek miktarını hesaplamak çok zor olmaktadır. Ancak proje inşaatı nedeniyle kaybedilecek ağaçları telafi etmek için uygulanacak yeni ağaç dikimi açısından, bire dört oranı tavsiye edilmektedir. ”
Arkeolojik izler de cabası
Çiğdem Toker, bu rapor üzerine köprü güzergâhında saha çalışması yapan iki arkeoloğun şu sözlerini aktardı: “ Saha yürüyüşü sırasında zemin üzerindeki görünür arkeolojik izler (seramik parçaları, mimari kalıntılar ve/veya izler, mezarlar ve/veya mezarlara ait izler, tümsekler ve höyükler vb.) gözlemlenmiş, kaydedilmiş ve değerlendirilmiştir. Otoyol projesinin kapsamlı orman arazileri ve yoğun bitki örtüsüyle kaplı alanlarla çakışması, zararı azaltmaya yönelik yeni stratejilerin geliştirilmesini gerekli kılmaktadır. “
Diken