3 Ayda Neler Yapabilir Bir İnsan?

“Şimdi nereden aklına geldi bu?” diyebilirsiniz, “3 aylık ömrün mü kaldı?” diye bir soru gelebilir aklınıza, “3 aylık yapılması gerekenler listesi mi hazırlayacaksın?” diye düşünebilirsiniz. Hiçbir değil, aklıma neden böyle bir şey geldiğini içeriğin ilerleyen aşamalarında zaten öğreneceksiniz. Ben size bir insanın 3 ayda neler yapabileceğini kısa kısa anlatmaya çalışacağım.

Eğer sıradan bir insansanız, bir işiniz, sevgiliniz, aileniz, arkadaşlarınız, vs. varsa 3 ay çok uzun bir süre değildir. 3 kere maaş alır, 3 kredi kartı ekstresi öder, sevgilinizle ortalama 20-30 kere görüşür, 3 film izler, 3 tiyatroya gidersiniz, vs. Bu üç ayın bir önemi yoksa, sadece akıp gider, sizin için 3 ay geçmiş olur fazlası değil.

Mesela işsizseniz 3 ay çok daha uzun sürer. İş aramak, iş görüşmelerine gitmek, böyle bir süreyi evde oturarak geçirmek hayattan bezdirir sizi. 3 sizi umutsuzluğa sürüklemeye yetecek bir süredir. Aileniz, arkadaşlarınız arkanızda olsa dahi, yalnız kaldığınızda sıkıntılarınız büyüktür. 3 ay size 3 yıl gibi gelir.

Hamileyseniz, o üç ay hiç geçmez. Sanki zaman durmuştur sizin için, sürekli 5 aylık hamileymişsiniz gibi hissedersiniz. Arkadaşlarınız sizi görünce “hala doğurmadın mı kız sen?” diye sorarlar ki bu soruyu siz de kendinize sorarsınız. Hamilelikte zaman geçmez, kucağınıza alacağınız günü sabırsızlıkla bekledikçe o günler sizden uzaklaşır sanki.

Askerdeyseniz hele 3 ay abartısız 13 senedir. Sayılı gün çabuk geçer derler ama size geçmez bir türlü. Koğuş, içtima, spor, teftiş, nöbet, vs. derken bir türlü bitiremezsiniz günleri. Hele bir de bekleyeniniz varsa, günler hiç geçmez, sabrınızı test eder adeta.

Öğrenciyseniz 3 ay yaz tatilidir sizin için. Tatile gittiğiniz, arkadaşlarla gezip tozduğunuz, memlekete gittiğiniz, yazlıkta geçirdiğiniz keyifli vakitlerdir. Diğerlerinin aksine 3 ay sizin için göz açıp kapayıncaya kadar geçer, bir bakmışsınız Eylül olmuş. Öğrencinin 3 ayı, 3 gün gibi geçip gider.

Emekliyseniz, zamandan haberiniz olmaz. Sadece fatura tarihlerini bilirsiniz, çünkü günlerinin birbirinin aynısı şeklinde geçip gider. Faturadan faturaya, maaştan maaşa hatırlarsınız üç ayı.

Bebekler içinse üç ay kritik bir eşiktir, seslerle, mimiklerle cilve yapar, dış dünya ile ilişkisi gelişir. Daha az ağlar. Yalnız bırakılırsa protesto eder, sosyal olmak ister. Farklı renk ve oyuncaklardan hoşlanır, uyaranlara yanıtı çeşitlenir. Objeye uzanır, yakalayabilir, birkaç saniye tutabilir. Yavaş hareket eden objeyi bir yandan diğer yana kadar izleyebilir. Kafasını objeyi görebilmek için çevirir. Yüzükoyun yatarken dirseklerden destek alarak başını kaldırabilir. Başını ve gövdesini daha iyi kontrol eder, hareketleri daha az kütleseldir. Hareketleri daha gelişir. Her şeyi gözler, yakalar ve emmek için ağzına götürür. El ve parmakları ile ilgilenir, uzun süre onlara bakar, elini kullanmayı öğrenir, objeye uzanır. Görmesi neredeyse tamdır. Objeleri tüm ayrıntıları ile görür. Uyku, uyanıklık ve yeme düzeni daha belirginleşir. Hala anne sütü ile beslenmeye devam eder, katı gıdalara geçişi için önünde 3 ayı daha vardır. BCG aşısı vakti gelmiştir. Ortalama 5.5 kg kadar ulaşırlar…

Ebeveynler için de dönüm noktasıdır 3. ay; bu ayda bebeğinizin heyecanlanmasına, neşesine, sıcakkanlılığına ve iletişim kabiliyetinin nasıl bir hızla geliştiğine şahit olacaksınız. Bu süreçte bebeğiniz kendini tanımaya ve sevmeye başlayacak. Özellikle uzun uzun ellerini incelemesi ve kendi kendine konuşması kendini ve çevresini daha iyi tanımak istemesi anlamına gelmektedir. Ayrıca gördüğü her şeyi gözleriyle iyice inceledikten sonra ağzına götürmesi de dünya ile kurduğu ilişkiyi güçlendirmek istemesinden kaynaklanır.

Ama bütün bunların Miray bebek için hiç anlamı yok. Çünkü o ömrünün üçüncü ayında öldürüldü. Kimse bana JÖH, PÖH, PKK, Hendek, Terör, çatışma, vs. demesin. Daha 3 aylık bir bebeğin, dünya ile yeni iletişim kurmaya başlamış, ilk seslerini çıkaran bir sabinin bu dünyadan ayrılışını mazeretlere bağlamasın. Aylan bebeğin ardından nasıl ağladıysak, üzüldüysek Miray bebek için de üzülmüyorsanız insanlığınızı sorgulamanın vakti gelmiş demektir. 3 aylık bir bebeğin hayatından daha değerli ne olabilir? Onun ellerine salak salak bakıp gülücükler saçmasından daha kıymetli ne olabilir? Kafasını kaldırmaya çalışmasını seyretmekten daha keyifli ne olabilir.

Hala hendek, PKK, devlet, özel harekat, vs. kutuplaşması anlatmayın bana, küçülmeyin daha fazla. Morgda yer kalmadığı için bir yetişkinin göğsüne uzatılmış, 5 kiloluk Miray bebek gece rüyalarınıza girmiyorsa, size “bu hayatı bana neden çok gördünüz?” diye sormuyorsa sizde bir sıkıntı var. 3 aylık bir ömrü değersiz görüyorsanız, ama.. ile başlayan cümleler kuruyorsanız siz olmamışsınız. Mısır’da, Suriye’de, Gazze’de vs. öldürülen, ölen bebekler için TV’lerde ağlarken, Miray bebeği aklınıza dahi getirmiyorsanız sizin samimiyetinizden, insanlığınızdan şüphe ederim ben.

Miray bebek, 3 aylıkken Cizre’de vurularak öldürüldü. Özür diliyorum Miray, şu dünyada sana bir yer bulamadığımız, senin ölümüne mazeretler aradığımız için özür diliyorum… Ve senin arkandan bir baba olarak her gün ağlıyorum.

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Daron Acemoğlu'nun Atatürk Hakkındaki Yorumlarına Gelen Tepkiler