Antalya'da 26 ilkokul öğrencisine cinsel istismar iddiasıyla 621 yıl hapse mahkum edilen öğretmen Mahmut Aydın Köksar'ın öğrencileri, 'Anne ve babanıza bunları söylemeyin. Zaten ben sizi evlerinizdeki elektronik cihazların üzerinde bulunan kırmızı ışıklardan görürüm' söyleriyle korkuttuğu ortaya çıktı.
DHA'nın haberine göre, mahkeme 26 çocuğa istismar suçundan 621 yıl hapis cezası alan öğretmen hakkında gerekçeli kararını açıkladı. 221 sayfalık gerekçeli kararda, tarihi cezanın ayrıntılarına yer verildi.
Cinsel istismar sırasında sanığın bazı mağdurlara, “Nasıl, hoşuna gidiyor mu' şeklindeki söylemlerinin fiziki olarak sanığın öğrenciye cinsel saldırısı devam ederken meydana geldiği, bu sözlerin sarkıntılık değil, cinsel istismar olarak nitelendirildiğine dikkat çekildi.
Sanığın mağdur öğrencilere, “Beni şikayet ederseniz, bu olup bitenler duyulursa mesleğimden olurum, maaşımı alamam, kendi kızlarımı okutamam. Sizler de rezil olursunuz. Ayrıca, anne ve babanıza bunları söylemeyin. Zaten ben sizi evlerinizdeki elektronik cihazların üzerinde bulunan kırmızı ışıklardan görürüm' şeklinde söylemi ile çocukların duygularını sömürdüğüne vurgu yapıldı.
Bir öğrencinin beyanında, “Organ sokmaya çalıştı, ancak ben müsaade etmedim, izin vermedim' şeklindeki anlatımının da mahkemece 'vücuda organ sokmaya teşebbüs suçu' olarak kabul edildiğine işaret edildi. Yargılama boyunca herhangi bir pişmanlık duymayan sanığa indirim uygulanmadığı da belirtildi.
Ağız dolusu küfür etsem bile sinirim geçmez. Öyle bi şerefsiz. Hadım etmek lazım bunları.
Ben kızları için de çok üzüldüm. Acaba onlara da tacizde bulundu mu şerefsiz? Bulunmadıysa bile o zavallılar bu utançla, bu damgayla nasıl yaşayacaklar ömürleri boyunca? İnsanın böyle bir babasının olduğunu bilmesi bile çok ağır bir travma.
11. sınıfta Felsefe öğretmenim katıldığı bir konferanstan şöyle bahsetmişti: ''İnsanlar sırf çocukları daha rahat istismar edebilmek için odak noktası çocuklar olan mesleklere yöneliyorlarmış. Sırf çocuk istismar edebilmek için çocuk bakıcısı olanlar bile varmış.'' demişti. Bu da aynı pisliğin laciverti. Bir çocuğun ailesinden sonra -neredeyse- koşulsuz şartsız güvenebildiği tek insan öğretmenidir. Bir çocuğa böyle bir travma yaşatmak, böyle bir pislik yapmak... Gerçekten her şeyin en kötüsünü, en vahşisini hak ediyoruz. ÇEKİN PİS ELLERİNİZİ ÇOCUKLARIN ÜZERİNDEN!!