İkizler arasında özel bir bağ olduğu hep söylenir, değil mi? Kimi zaman bu bağ öyle derin olur ki, kendi kelimelerini, kendi cümle yapılarını yaratırlar. Çocukken başlayan bu oyun gibi dil, çoğu zaman büyüyünce unutulur. Ama bazıları için öyle olmuyor. Michael ve Matthew Youlden’ın hikayesi de tam olarak böyle işte. Gelin bakalım...
İnsanın derdi olmaması ne güzel. Kredi kartı borcumu nasıl ödeyeceğim diye düşünmeleri gerekmeyince kafayı başka yerlere yormuşlar. Sorsanız yaşadıkları yerin belediye başkanının adını bşle bilmezler. Bizim çocuklar yaşadıkları mahallenin muhtarından başlayarak yukarıya doğru herkesin adını ve görevini biliyor desem mübalağa etmiş olmam. Dertsiz tasasız günler dilerim herkese.
maalesef; eflasyon, bozuk ekonomi, zam haberleriyle buyuyor bizim cocuklar.
5-6 yaşlarına kadar kız kardeşim ile kendi uydurduğumuz dili konuşmuşuz, aramız 1.5 yaş. Ben büyüyüm yalnız geç konuştum, kardeşim konuşmaya başlayınca. Anaokul/ilkokul başlayınca zorla Türkçe'ye geçtik :)) Şimdi ikimiz de hatırlamıyoruz maalesef..