Tüm bu geçmişe rağmen kendisine yeni bir hayat kurdu. Aşık oldu, evlendi, 2 çocuğu oldu. Avukatlık yaparken bir yandan da fotoğrafçılığa devam etti.Sokakta rastladığı evsiz insanları fotoğraflayıp hikayelerini öğrenmeye çalışıyordu. Çocukluğu da evsiz geçen Diana, evsizleri fotoğraflayarak onları anladığını söylüyordu; kendisi de onlardan biriydi.İnanılmazdı fakat bir o kadar da gerçekti. Küçük yaşta kendisini ve annesini terk eden adam, yırtık kıyafetler içinde sokakta yaşayan bir evsizdi şimdi...Diana, babasını ilk gördüğünde ona seslendi, ama babası onu duymadı... Yavaşça yanına yaklaşıp konuşmak istedi.Babası, Diana'nın getirdiği yemekleri yemiyor, kıyafetleri giymiyordu, ilaçları ve tedaviyi reddediyordu. Diana'nın eli kolu bağlanmıştı...Babası, Diana'ya onu bırakıp gittiği için üzgün olduğunu, kendi ailesini kurduğu için kızı adına çok mutlu olduğunu söyledi ve onları asla bırakmamasını tembihledi. Diana bunları duyduktan sonra babasını asla bırakamazdı.2014 Aralık'ta bilmediği bir numaradan telefon almıştı Diana. Babası onu kahve içmeye davet etmişti. Hemen evden çıkarak yanına koşan Diana, babasıyla çocukluğunda sahip oldukları fotoğraf stüdyosunun orada buluştu.Buluşmalarına bir 'mucize' olarak bakıyordu Diana...'İnsanların hikayelerini fotoğraflarken, kendi hikayemi de anlatmak istedim, çünkü bir başkasının perspektifini etkileyebileceğini düşündüm.' diye de ekliyor.