İsteseniz de istemeseniz de yaşlanıyoruz. Dünya dönüyor, savaşlar sürüyor, teknoloji ilerliyor. Hayatın ne kadar kısa olduğunu anlamaya başladığımız 20’li yaşların sonlarına doğru yavaş yavaş tüm taşlar yerlerine oturur ve neyi ne zaman istediğimiz de netleşir. Taşların yerine oturması adına tüm bu süreci kolaylaştırabilmek tamamen sizin elinizde. Bunu başarmak için işe şu 20 alışkanlığı bırakarak başlayabilirsiniz.
Ha bırakmazsanız ne olur? Valla onu biz bilemeyiz yaşayıp görmesi bedava.
İnternetin ve dolayısıyla sosyal medyanın hayatımızın içerisine bu kadar girmesinin bir sonucu bu. Şunu ne kadar Çabuk kabul ederseniz işiniz o kadar kolay olur: Her an her şeye yetişemezsin, yetişemeyeceksin. Hızır bile olsan illa ki kaçıracağın etkinlikler, haberler olacak. Şu mükemmeliyetçiliği bir bırak ve neyi yakalayabiliyorsan onunla yetinmeye bak. Instagram’da, Twitter’da gördüğün, arkadaşlarının gideceğini söylediği her şeye gidebilmen olası değil, kabul et artık.
'Oha, bunun ne alakası var şimdi?' diye düşünebilirsin, düşün sorun değil, ama gözünden sakındığın o caaanım elbiseye illa ki evde ya da bir yerde çamaşır suyu bulaştıracaksın. Bizimkisi sadece küçük bir öneri, o yüzden birinden birini seç ve yoluna devam et. Fazla sorgulamak her zaman iyi değildir.
Hepimiz yaptık, “yeaaa ne gerek var para çekerim.” Dedik. Ama öyle değil, gün gelir acil bir iş çıkar affedersin g*t gibi kalırsın ortada. Cüzdanın kenarında köşesinde acil durum parası illa ki bulunsun. Bunun için 10 TL yeter diye düşünüyorsanız sizin pahalılıktan haberiniz yok herhalde, Beşiktaş’ta bir çay bir simit içip eve otobüsle döneyim desen 15 TL harcaman gerekiyor farkındasın değil mi? Ha sen küçük yerde yaşıyorsan bilemeyiz, 10 TL ile devam o zaman ta ki ATM bozuk olup da ve yürüyerek dönmek zorunda kalana dek.
Arkadaş hala mı bununla uğraşanlar var? Yıl olmuş 2017 hala ay bana Gülce ne der? Ay Berna bunu beğenmedi gidip değişçem, Fikri bu markayı alma dedi onun dediğinden alıcam... Sal biraz, yaşa şu hayatı yahu.
Neyin meşgalesi bu 25 yaşında allasen. Tamam çalışıyorsun ediyorsun belki ama sürekli mi? Bu da mı gol değil? İş çıkışı bir kahve içiver canım nedir yani?
Babanın kredi kartı yok artık cicim. İhtiyacın kadarını al, sonra dolapta yer kalmadı, kredi kartının ekstresi başımı döndürdü diye de gelip ağlama bana. Anlık kontrol kayıpları yaşanmasın.
Küçük gibi görünen, önemsiz bir ayrıntı gibi duran bir madde değil mi? Ama sinek de küçük unutma. Yıka gitsin ya şunları, biriktir biriktir nereye kadar taso mu bu? Bir hafta sonu saatlerce uğraşacağına üçer beşer kısa programa at bitsin gitsin.
E noldu şimdi? Hepsi için ikinci el kıyafet sitelerinde sayfa açarken harcadığın efora değdi mi?
O vücudun biraz dinlenmeye ihtiyacı var. 'Cuma akşamı Burcularla kopup, cumartesi şok bir bıranç, sonra bizim çocuklarla da bir Xuma Biyç yaparız. Akşama da zaten oradayız.' Bu değirmenin suyu nereden geliyor derler adama! Demeseler de biz diyoruz, n’apıyorsun sen kuzum?
Bunun için bakınız bilumum kişisel gelişim kitapları.
Allah’ım o nasıl bir kokudur öyle? Sonra bir de onu çöpten alıp çöp arabasına koyan adamı düşün. Onun günahı neydi şimdi?
Ya şimdi ona vakit yok. Çok da şe yapma. İllaki günün birinde başlayıp o sixpack’leri konduracaksın karnına.
Ülkenin en büyük sorunu budur. Daha ötesi yok. Derhal bırakmalısın.
O an yalnız hissettin, birlikte olmak istedin tamam. Ama sonuç yine hüsran olacak.
Sen korneanı satsan da #RichKidsOfTurkey paylaşımı yapamazsın çok da uğraşma. Zenginin malı bak yine kimin çenesini yoruyor? Elindekilerle yetinmeyi öğren ve küçük şeylerle mutlu olmaya alış. Dev bir yatın yoksa ne olmuş yani?
Eğer hakkaten sevmiyorsan neden bu uğraş? İkiniz de sahte sahte canım cicim yapıp birbirinizi içten içe yemekten başka bir şey yapmıyorsunuz.
Sabah servisi beklemez ama bak. Sonra 'Iıı şey ya sular kesildi, duş alamadım, geç çıktım' gibi yalanlar sallarsın insan kaynaklarına.
Tamam takılalım, gülelim edelim yeni insanlar tanıyalım. Ama her hafta sonu da bu olmaz. İki haftada bir yap şunu. O arada da bak çamaşırlar dağ gibi olmuş onları hallet. Çok istiyorsan da çağır 1-2 arkadaşını film izleyiver.
Artık bir ajanda almanın vakti geldi. Küçük notlar oluştur ve onları günü gününe takip et. Yoksa ipin ucu kaçıyor, ne fatura ne de kira gününde yatıyor.
Tüm bu yazılanlar sanki inzivaya çekil kimseyle görüşme robot yaşamı sürdür gibi görünse de aslında değil. Hedeflerinden asla şaşma, ne gerekiyorsa onu yap. Sırf para getiriyor diye sevmediğin işte çalışmak zorunda değilsin. Bu hayata bir kere geliyoruz, ne gerekiyorsa onu yapıp tadını çıkarmaya bakmamız gerek!
insan nasıl yaşamak isterse ister sanki bunu yazan çok bilgili, herkesin hayat çizgisi kendine, sen pili bitik insansan enerjisi olanlardan sanane isteyen kopar hergün ve yorulmaz. bu nedir ya, yaşama talimatı gibi
Gıybet günümüz ifadesiyle: toplumsal baskı. Onun bunun yaşamına karışıp laf etmek. Evet ülkemizde malesef çok yaygın.
uff hepsino de yapiyorum amk biriniz gelin tutup kolumdan cekin beni su hayattan ya biktim monotonluktan