'Her yaşın güzelliği başka.' Bu cümleyi duymayanınız yoktur. Eh, her yaşın güzelliği de başka, krizi de başka aslında. En etkili kriz dönemi neden 25 yaşında geliyor peki? Çünkü okullar bitmiş, hayata karşı tek başınıza olduğunuzu fark ettiğiniz o his işte tam da bu yaşta ortaya çıkıyor. Ergenlikten yetişkinliğe bir anda geçiyorsunuz.
Bu yaşın ilerleyen dönemlerinde gireceğimiz farklı yaşların da sendromları var ama şimdi hepsini birden vererek mavi ekrana sebep olmak da istemiyoruz...
Gelelim 25 yaş krizinin acı gerçeklerine...
24 yaşındayım ama evlenen arkadaşlarımı şimdiden görüyorum. Tabakhaneye b*k yetiştiriyorlar sanki. Milletin tek derdi evlenmek olmuş. İnsanlar önce meslek edinip sonra evlenmeyi düşünseler bu ülke daha düzgün bir yere gelir amk.
en büyük kriz, 2 yaş krizidir. Anne sütünden kesilince hayata karşı çırılçıplak kalmış gibi hissedersiniz. Üzerine oyuncak fiyatlarındaki artışlar, karşı komşunun 5 yaşındaki kızının anaokula başlaması ve yeni erkek arkadaş yapması ile hayat dayanılmaz bir hal alır. Diğer krizlerin dış güçlerin bir oyunu olduğunu düşünüyorum. Öyle her yaş için kriz uyduracaksak işimiz iş...
28 yaşındayım hala atlatamadım 🙁