Son zamanlarda sosyal medyada herkesin bir koşu meydan okuması yaptığını görmeye başladık. Üstelik çoğu kişi bu maratonlara yardım kuruluşları için katılıyor, bu da işleri daha da anlamlı kılıyor. Ama gelin görün ki vücudumuz bu iyilik hareketine her zaman ayak uyduramıyor. Koşmanın zararsız bir aktivite olduğu düşünülse de bazı uç örneklerde işin rengi bir hayli değişebiliyor. Tıpkı Joe Pritchard’ın hikayesinde olduğu gibi...
24 Saat Boyunca Durmadan Koşan Adam Koşudan Sonra Yaşadıklarını Anlattı
0
Bir barın içinde 24 saat boyunca aralıksız koşmak… Ne kadar kötü olabilir ki?
Joe Pritchard, İngiltere'nin Worcestershire bölgesindeki New Inn adlı bir barda 24 saat boyunca hiç durmadan koştu. Üstelik bunu tamamen yardım amacıyla yaptı ve “My Name’5 Doddie” vakfı için tam 4.000 sterlinden fazla bağış topladı. Koşusunu bir koşu bandında gerçekleştirdi ama bu, deneyimi daha kolay kılmadı.
Kırık bir koşu bandı, mental yorgunluklar ve burnunu kanatan minik kazalar derken, Joe'nun 24 saati pek de Instagram’a yakışacak cinsten geçmedi. Koşunun sonunda toplamda 104 mil yani 167 kilometre koşmuştu ama asıl zorluk, tam da burada başlıyordu.
Koşu bittikten sonra olanlar, koşarken yaşadıklarından bile daha ağırdı.
Joe, koşuyu tamamladıktan sonra yalnızca 15 dakika oturabildi çünkü vücudu neredeyse tamamen kilitlenmişti. Arkadaşları yardımıyla onu hayalini kurduğu bahçeye taşıdı ama o hayal çok kısa sürdü çünkü Joe bir anda fenalaştı.
Midesi bulanmaya başladı, ardından yere yığıldı, bilincini kaybetti ve kısa süreli görme kaybı yaşadı. Eve götürülürken bir kez daha bayıldı... Neyse ki sıcak bir banyo kaslarını biraz rahatlattı da durum daha da kötüleşmeden toparlayabildi.
“Dört gün geçti, hala dizim mahvolmuş durumda.” diyen Joe, koşunun acısını çekmeye devam ediyor.
Joe, koşudan günler sonra bile “hafif, garip ve sersemlemiş” hissettiğini itiraf etti. Dizinde ciddi bir hasar oluşmuştu ve bu ağrı, günlük hayatını etkiliyordu. Neyse ki arkadaşlarının desteğiyle evine kadar gidebilmişti ama koşunun bedeli, düşündüğünden çok daha ağır olmuştu.
Bu tür ultra koşular, sosyal medyada oldukça havalı görünse de uzmanlara göre günde sadece 5 kilometrelik bir koşu bile vücudu zorlayabiliyor. Bu yüzden, 24 saatlik bir koşuya başlamadan önce sadece spor ayakkabınızı değil, aklınızı da yanınıza almanızda fayda var.
Joe muhtemelen bir süre koşu bandının yanına bile yaklaşmak istemeyecek ama yaptığı şeyin yardımseverliğiyle hep hatırlanacak olması onun için küçük bir teselli olabilir.
Evet, 167 kilometre bir başarı ama sonrasında yaşananlar da bir uyarı niteliğinde. Belki bir gün hepimiz yardım için maratona katılırız ama Joe’nun hikayesini okuduktan sonra bunu biraz daha temkinli planlayacağımız kesin.
İlginizi çekebilir:
Sosyal Medyada Hep Görüyoruz: Soğuk Suya Atlamak Gerçekten Vücudumuza İyi Geliyor mu?
Viral Sabah Rutinine Uzman Yorumu: Yüzü Buzlu Suya Sokmanın Cilde Faydası Var mı?
Neden İki Gözümüz İki Böbreğimiz Var da Yalnızca Bir Kalbimiz Var?
