Uzmanlar, söz konusu kanunun işletilmemesinin, hangi kamu hizmetinin önceliklendirileceğine ve beyin göçünün engellenmesine dair siyasal bir kararla bağlantılı olabileceğine dikkat çekiyorlar.
Öte yandan, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne (ÇHS) taraf olması ve bu sözleşmenin Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca iç hukuk normuna dönüşmesi de, söz konusu sözleşmede çocuklara tanınan tüm hakların uygulanması, ulusal mevzuatla çelişmesi halinde de sözleşmenin üstün gelmesi gereğini gündeme getiriyor.
Örneğin, ÇHS’nin 27.maddesine göre, “taraf Devletler, her çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ve toplumsal gelişmesini sağlayacak yeterli bir hayat seviyesine hakkı olduğunu kabul ederler.”
“Ancak, Türkiye’de eğitim hakkı anayasanın ekonomik ve sosyal haklar başlığı altında düzenleniyor ve bu hakların sağlanmasında devletin maddi olanakları öne sürülüyor. Öte yandan, anayasanın 5.maddesine göre, devletin görevleri arasında, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak bulunuyor. Zira, söz konusu husus, Anayasa’nın 17.maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından da güvence altına alınıyor” diyor Dr. Us.
Bu çocuklarla gerçekten ilgilenilsin. Hatta olabildikçe sayıları çoğalsın.
Elbette beyin göçü olur. Ya ne olacağıdı.
Çocuklara destek verilse de, gelecekte sanatçı olan bireyler bir şekilde zorluk çekiyor.. Bu duruma Şarkıcılarla birlikte sahneye çıkan müzisyenlerde dahil. Maalesef afam akıllı hiç bir hakkımız yok üstüne vergilerimiz de %18 değil %30.