23 Haziran seçimleri sonrasında ulusal gazetelerin köşe yazarlarının seçim hakkındaki değerlendirmelerini sizler için bir araya getirdik.
23 Haziran seçimleri sonrasında ulusal gazetelerin köşe yazarlarının seçim hakkındaki değerlendirmelerini sizler için bir araya getirdik.
'Önümüzdeki 4 yıl sandık yorgunu olmayacağız ama önümüzde o kadar çok sorun var ki' yazısını kaleme aldı. Türkiye'nin bulunduğu coğrafyaya atıf yaptı. Abdullah Gül'ün konuşmasına yer verdi, Ekrem İmamoğlu'na ise yer vermedi. S-400 ve F-35 sorunlarına artık odaklanmamız gerektiğine değindi.
'Çirkinlikten, sakilikten, kabalıktan, görgüsüzlükten, hakaretten, iftiradan, kibirden bıktık, usandık kardeşim' ifadelerini kullandı ve oy vermenin vatandaşlık görevimiz olduğunun altını çizdi. Çocuklarımızın geleceği için oy vermenin ne kadar önemli olduğunu belirtti.
'İsmali'in memleketi' başlığını kullandı. 1946 seçimlerine atıf yaptı ve CHP kazandı ibaresini kullandı.
'Faşist gazeteye baktım:
Hiç tınmadan propagandaya devam... Mustafa Kemal'in askerleri PKK ve FETÖ yönünde oy vermek için akın akın geliyorlarmış!' ifadelerine yer verdi.
'Atatürkçüler yola çıktılar' başlıklı yazısı ile seçim sonuçlarını kutladı. 'Cumhuriyete sahip çıkanlar İstanbul'a oylarını kullanmaya… Yaşam alanlarına, havalarına, sokaklarına, ağaçlarına, kuşlarına, şehirlerine sahip çıkmak üzere yola çıktılar…' ifadelerini kullandı.
Altaylı 'Müneccim olmaya gerek yok' başlıklı yazısında İmamoğlu'nun kazanacağını tahmin ettiğini, bunun daha önce örneklerinin yaşandığını belirtti. İmamoğlu'nu tebrik ederken Yıldırım'a teşekkür etti ve AKP'nin seçimi kaybetmesinde ekonomik nedenlerin de etkili olduğunu söyledi.
Serdar Turgut da köşesinde bir önceki seçimlerde ekranlarda gördüğümüz Ali İhsan Yavuz'u eleştirdi. 'Çünkü 'Hiç bir şey olmasa bile kesin bir şey oldu' gibi bir cümleyi ancak sıkı bir nihilist düşünebilirdi.' ifadesini kullandı. Daha önce Ali İhsan Yavuz'un diş macunu ile ilgili yaptığı açıklamaya da değindi.
Haşmet Babaoğlu seçimleri değerlendirmedi ve 'Pazar günü öğle vakitlerinde yazıyorum bu yazıyı' diye belirtti. ''Seçim geçip gitti, şimdi sükunetle işimize bakalım' diyemeyeceğim konular var...' ifadelerini kullandı. Bir kesimi ülkeyi kutuplaştırmak ile suçlayan kitlelerin aslında kendilerinin kutuplaştırdığını söyledi.
Selvi 'Seçimden öte anlam taşıyor' başlıklı yazısında AKP'nin dikkat etmesi gereken noktaları ve neden kaybettiğine dair bulgularını paylaştı.Çıkan sonuçlar neticesinde AKP'nin de her parti gibi çıkarımlarını yapması gerektiğinden bahsetti. Mağduriyet rüzgarının bu sefer İmamoğlu tarafından estiğini belirtti.
Uğur Dündar da demokrasi mücadelesinin kazandığını belirtti. 'Mümkündür bütün mucizeler' başlıklı yazısında eski hikayelerinden de bir kesit anlattı. Hürriyet'te çalışmaya başladığı dönemde yaşadıklarını ve ARENA programının hikayesinden bahsetti.
'Ve nihayet' başlıklı yazısında 'Daha ilk günden söylemiştim, AK Parti böyle giderse geldiği gibi gider. Belediyelerle geldi, belediyelerle gider. AK Parti son kavşakta. Bu konuyu daha konuşacağız. AK Parti bu uyarılara artık kulak vermeli ve bu sesleri kısanlar partiden uzaklaştırılmalı.' ibarelerini kullandı.
Ahmet Hakan da AKP'nin yenilgisinin 7 nedenini paylaştı. İmamoğlu'nun zafer konuşmasının zafer sarhoşluğundan uzak, sorumluluk bilincinde ve kucaklayıcı olduğununda bahsetti. Aynı zamanda Erdoğan'la yaptığı son yayından da kesitler paylaştı.
'Emin olduğum tek şey' başlığını yazayan yazısında CHP'nin Ankara, İstanbul ve İzmir'i bileğinin hakkıyla aldığını söyledi. 31 Mart'a da değinen Kaplan o süreçte oyların tamamının sayılması gerektiğine değindi. Önümüzdeki süreçte CHP'nin icraatlerini de takip edeceğini söyledi.
'CHP'ye kazandıran alnı secdeciler vebali de üstlendiler' başlıklı bir yazı yazdı. Bugüne kadar AKP'ye oy veren ve bu seçimde İmamoğlu'nu tercih eden müslüman kesimi eleştirdi ve CHP'nin bu seçimle birlikte batış yoluna girdiğini yazdı. Bu açıdan AKP'yi eleştiren bir tutum göstermedi.
'Ekrem İmamoğlu'nun ikinci galibiyeti' başlığını atarak okurlarlarıyla buluştu. İktidarın son günlerde yaptıklarını tüm tuşlara basarak kazanmaya çalışmak şeklinde tanımladı.
'İstanbul’u 2. kez kaybetme korkusu öylesine hızlı ve tutarsız işler yaptırdı ki, azıcık dün bilgisi olan herkesin başı döndü.' ifadelerini kullandı.
Erdoğan ve Ak Parti'nin asıl dikkat etmesi gereken tipler şu hâlen özeleştiri yapmaktan uzak olup karşı tarafı karalamaya çalışanlar.. Eğer onları dinlemeye devâm ederse daha çoook kaybeder..
Ulus Baker'in üstteki yazısını , dış bağlantı olarak vereceğinize burada paylaşsanınz daha değerli bir şey yapmış olurdunuz.