21 Maddede "İngiliz Dili ve Edebiyatı Okumak Ne Demektir?"

Öncelikle bir anlam karmaşasını açığa kavuşturalım: İngiliz Dili ve Edebiyatı demek İngiliz Dili ve İngiliz Dilinin Edebiyatı demek değildir, İngiliz Dili ve İngiliz Edebiyatı demektir. Peki, İngiliz Dili ve Edebiyatı okumak ne demektir? 

1. Henüz birinci sınıfın ilk gününde "Ben ne olacam lan mezun olunca?" sorusunun okunan seneler boyunca öğrencilerin kafasını meşgül etmesi demektir.

2. Arkadaş ortamlarında konuşmalar sırasında mutlaka bir alay unsuru olunacak demektir. Bkz. "Ne biçim bölüm lan o öyle, insanı gerçeklerden 7347834 mil uzaklaştırmak için kurulmuş resmen"

3. Bazı öğrencilere "Neyse, hiç olmazsa öğretmen olurum ya" dedirten bölüm demektir. Okudukça anlaşılamayanların anlaşılması demektir.

4. En yakın arkadaşlarının kitap karakterlerinin olması demektir.

5. Bazen kitapları karşına alıp, beğenmediğin cümlelerle, yazarı karşındaymışcasına tartışmak demektir.

6. Zamanla dertleşeceğin tek insanlar çoktan ölmüş yazarların olması demektir. Çünkü okudukça öğrenilir bazı kitapların bazı insanlardan daha enteresan oldukları.

7. Hocaların derste söyledikleri cümlelerin derste kalmaması demektir.

8. Kesin bir sonuca varılamasa da arkadaşlarla onların tartışılması demektir. Fikir uyuşmazlığından doğan saatler süren tartışma demektir.

9. Kitap okumak, okumak, ve de okumak demektir.

10. "Kahretsin, neden zamanında çalışmadım" diyerek son güne bırakılan fakat bir gün içerisinde okunması gereken bin bir sayfa önünde ağıt yakmak demektir.

11. Zamanın ne kadar değerli bir şey olduğunu öğrenmek demektir.

12. Bazen de çok sıkılmak ve bir şey yapmak istememek demektir. O an gerçeklerle, gerçek olmayanın aynı anda farkına varmışsındır aniden çünkü.

13. Bir erkeğe beşten fazla kızın düştüğü bölüm demektir.

14. İnsanların rahatça ve göğsünü gere gere cinsel yönelimlerini açıklayabildiği bölüm demektir.

15. Derslerde hayatın anlamını bulmak demektir.

16. Ara verilmeyen derslerde kafaların artık zonklaması, insanın içinde pencerelerden dışarı atlama isteği uyanması demektir.

17. Sabrın test edildiği bölüm demektir.

18. Başkalarına bir türlü anlatılamayan, açıklanamayan bölüm demektir. Bkz. "Ne yapıyosunuz siz o bölümde?" sorusuna istemeyerek "İşte, kitap okuyup inceliyoruz. Makaleler yazıyoruz" demektir. Bundan çok daha fazlasıdır oysa.

19. İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü iyice açıkladıktan sonra da "Bir doktor olamayacaksın ama. Neyse yavrucuğum, üzülme. Öğretmen olursun. Devlete de dayadın mı sırtını. Oh, mis" gibi cümlelere tahammül etmek demektir.

20. Mezun olununca da filologsun demektir.

21. Okuması zor bir bölüm demektir. Emek demektir. Zaman demektir. En önemlisi de anlam demektir. Farklı bir perspektif ve insanlığın temeli demektir. Rasyonel bir yaşamdan uzaklaşmanın en iyi kaçış yöntemi demektir. İyi ki var demektir.

Popüler İçerikler

Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!