Emrah Serbes'in uzun süredir beklenen yeni romanı Müptezeller 21 Ekim'de okurla buluşuyor. Serbes'in kaybeden delikanlıları, dünyaya katlanamayanları, alkolikleri ve berduşları anlattığı Müptezeller'den tadımlık bir bölüm yayımlandı.
Emrah Serbes'in uzun süredir beklenen yeni romanı Müptezeller 21 Ekim'de okurla buluşuyor. Serbes'in kaybeden delikanlıları, dünyaya katlanamayanları, alkolikleri ve berduşları anlattığı Müptezeller'den tadımlık bir bölüm yayımlandı.
Yazar Emrah Serbes, son romanı 'Deliduman'ın 2 yıl ardından 6. ve yeni kitabı 'Müptezeller' ile okurla buluşmaya hazırlanıyor.
İletişim Yayınları'nın okurla buluşturacağı romanda, kaybeden delikanlıların, dünyaya katlanamayanların, alkoliklerin, berduşların hikayeleri anlatılıyor.
Serbes yeni romanında uğultuların, yoksunluğun ve lime lime, ufalanarak kaybeden delikanlıların hikayesini anlatırken, 'yeraltının karın gurultusunu, belalı bir gündüze sarılan cuaraları' okura taşıyor ve ekliyor: 'Yaz biter, güz biter, hep kış gelir.'
Üzülme baba,' dedim, 'alt tarafı bir ev, alt tarafı beton parçası ya. Çalışır ederiz, yine alırız. Ben de çalışırım bundan sonra, söz, alırız bir ev daha.' 'Ona üzülmüyorum ki ben,' dedi babam. 'Her ay evin taksitini ödedik de ne oldu. Bak, uçup gitti elimizden balon gibi. Keşke seni ağlatmasaydık çocukken. Keşke sana o akülü arabayı alsaydık.
“Biz Cine 5’i şifreli izleyip otuz bir çekerken, bize ahlak dersi verenler çoluğa çocuğa tecavüz etmiş haberimiz yok. Biz bakkaldan gofret çaldık diye yirmi senedir vicdan azabı çekerken, adamlar koşan atların nalını çalmış haberimiz yok. Ben dört buçuk milyon dolar çalsam, benim babam da karakola gelirdi. Polisleri görevden almaya değil, beni dövmeye gelirdi. Ama gelemez. Çünkü elli yaşında öldü. Kaldırıldığı devlet hastanesinde yeterli teçhizat olmadığı için Bursa’ya sevk edilirken ambulansta öldü. Çünkü o hastaneye teçhizat alınması için kullanılması gereken paraları çaldılar. Onlar babalarının nüfusuyla çalarken biz babamızı mezara koyduk. İşte cezaevlerinde yatanlar değil bunlardır gerçek hırsızlar! Sadece para pul mevzusu da değil konu. Türkiye’nin ruhunu çaldılar. Ruh hırsızları! Hatıra hırsızları! At hırsızları! Kuş hırsızları! ‘Koduğumun’ hırsızları! Üçüncü köprünün adını da Bilal Erdoğan köprüsü koyun...” Emrah Serbes
kaptırmış ne güzel okuyordum lan!
Elinize sağlık efem. Bu aradaa... Ehm... Öhöm!!! Affedersiniz, Behzat Ç. nasıl gidiyor? Gidiyor di mi? Yok di mi bir sıkıntı?!?