Bu alışkanlıklar her yaştan insan için sağlıklı tabii ki. Fakat 20'li yaşlarda kendinizi bu alışkanlıklara sahip olmaya zorlamak, ilerleyen yıllarda çok daha sağlıklı ve mutlu olmanızı sağlayacaktır. Bu alışkanlıklara sahip olduğunuzda, bedeniniz ve ruhunuz size teşekkür edecek.
Uzun dönemli incelemeler gösteriyor ki, günlük 7 saatten daha az uyuyan insanlar daha erken yaşlarda ölüyor. Aynı zamanda, günde 9 saatten daha fazla uyuyan insanların da bir takım sorunları oluyor. Amerika Uyku Akademisi doktorlarından Timothy Morgenthaler'e göre, günlük 7 ile 8 arası uyku ideal.
İnsanların doğa ile bütünleşebilmesi, hem fiziksel hem de zihinsel faydaları da beraberinde getiriyor. Eğer doğal bir çevrede yaşama şansınız varsa, yapabileceğiniz en iyi şey kendinizi buna adapte etmek olur. Örneğin, Epidemiology & Community Health dergisinde 2009 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre, yeşil bir alan yakınında yaşayan insanlar, şehrin içinde yaşayan insanlara kıyasla çok daha sağlıklı oluyor. Doğa ile iç içe yaşarsanız, daha az kaygı bozukluğuna sahip olursunuz ve bulaşıcı hastalıklara yakalanma ihtimaliniz azalır.
Elbette çocuk sahibi olmaya karar vermek sizin seçiminiz. Fakat, Guttmacher Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmaya göre, istemsizce çocuk sahibi olan aileler, çocuk yapmaya bilinçli olarak karar veren ailele göre çok daha mutsuz ve problemli. Bu nedenle, eğer çocuk yapmak gibi bir niyetiniz yok ise, mutlaka ama mutlaka korunun. Eğer istemsizce çocuk sahibi olursanız, depresyon ve kaygı bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıklar hayatınızı mahvedebilir.
Sevdiğimiz insanlar ne için varlar ki? Bu konuda yürütülmüş onlarca inceleme var. Hepsinin ortak noktası şu: Güçlü sosyal ilişkileri olan insanlar, diğer insanlara göre çok daha az sağlık problemi yaşıyor. Bilimsel olmayan bir bakış açısından konuyu incelersek; sevgi ve arkadaşlık hayatımızdaki her şeyi çok daha iyi ve katlanabilir yapıyor. Bu nedenlerden dolayı, sevdiğiniz insanlar ile bol bol vakit geçirmek oldukça önemli ve sağlıklı.
Son yıllarda yürütülen onlarca çalışma, sigaranın zararları konusunda toplumsal bilinci oldukça arttırdı. New England Journal of Medicine'de yayınlanan son araştırmaya göre, uzun yıllar boyuna sigara içen insanlar, hayatlarının 10 yılını bu alışkanlığa feda ediyorlar. Ama sigara içenlere güzel bir haber var: Eğer 35 yaşınıza gelmeden önce sigarayı bırakırsanız, sigaranın yarattığı ölümcül riskleri en aza indirmiş oluyorsunuz. Bu durumda 'o zaman 35 yaşıma gelince bırakırım' demek tabii ki çok yanlış. Ne kadar erken bırakırsanız, sağlıklı bir insan olma yolunda o denli büyük bir adım atmış olacaksınız.
Cambridge Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, yemeklerini evde kendileri pişiren Tayvan halkı, genellikle dışarda yemek yiyenlere göre çok daha uzun yaşıyor. Bu bulgunun arkasında yatan aslında şu: Yemeğinizi kendiniz pişirdiğinizde, aslında ne yediğiniz üzerinde çok daha güçlü bir hakimiyete sahip oluyorsunuz. Yemeğinize sağlıklı şeyler ekleyebilir, yemek miktarını ayarlayabilir, ve taze besinleri tercih edebilirsiniz.
Harvard Üniversitesi tarafından yürütülen bir diğer çalışma, düzenli olarak meyve ve sebze tüketen insanların, daha az kalp damar rahatsızlıklarına yakalandığını ortaya koyuyor. Unutmayın: 'Yeşil' harika bir renk ve yeşil renkteki her şey çok sağlıklı.
Asitli içecekleri tüketmemeniz için yüzlerce neden sayılabilir. Amerika Kalp Hastalıkları Örgütü tarafından yayınlanan Circulation dergisinin yaptığı ve 6000'den fazla insanın katıldığı bir araştırmaya göre, günde en az bir kez asitli içecek tüketen insanlarda aşağıdaki rahatsızlıklar ortaya çıkabiliyor:
- Metabolik sendrom sorunları
- Daha geniş bel çevresi
- Obezite
- Bozulmuş açlık glukozu
- Yüksek kan basıncı
ve daha fazlası...
Su sanki büyülü bir madde. Böbrek taşlarını önlüyor, cildinizi tazeliyor ve güzelleştiriyor, ve düzenli kaka yapmanızı (hehhe) sağlıyor. Eğer spor yapıyorsanız, su sizin için olmazsa olmaz, çünkü kaslarınız enerji için suya ihtiyaç duyuyor. Daha birçok nedenden dolayı, bol bol su için. Daha çok için.
Çağımızda 'oturmak' belki de bir hastalık olarak kabul edilmeli. Ciddi ciddi, bu konuyu tartışan insanlar var. Ofis çalışanları: resimdeki dizaynı kendinize uygulama şansınız varsa, şiddetle tavsiye ediyorum. Gün içinde oturarak geçirdiğiniz süreyi azaltmak için kendinize bir plan yapabilirsiniz. Örneğin, günün sekiz saatini oturarak geçirdiğiniz bir işte çalışıyorsanız, her saat, 7.5 dakika sizi ayakta tutacak bir şeyler bulun. Böylece, gün içerisinde oturarak geçirdiğiniz süreyi 1 saat azaltabilirsiniz.
Konu uzmanlarına göre, günde 30 dakikalık bir aerobik egzersizi yapmak şart. Gerçekten sağlıklı bir insan olmak istiyorsanız, haftanın iki günü, kas geliştirme egzersizleri yapmak da şart. Daha sağlıklı bir kalpten, daha düşük osteoporoz ve şeker hastalığı riskine kadar, düzenli olarak egzersiz yapmanın onlarca faydası var. Ek olarak, spor yapmak sizi daha mutlu bir insan yapar. E o zaman?
Sağlığınıza şimdi yatırım yapmak, gelecekte karşılaşacağınız onlarca sorunun önüne geçecektir. Bu şu demek oluyor: Doktorunuza elinizde geldiğince sık ve düzenli olarak gidin. Tüm bedeninizi, dişlerinizi ve gözlerinizi kontrol ettirin.
Örneğin, yalnızca bir soğuk algınlığı ve grip evresi geçiriyorsanız, antibiyotik kullanmayın. Bunun yerine bol bol meyve yiyin ve dinlenin. Antibiyotikler yalnızca bakteriyel hastalıkları tedavi etmek için kullanılmalıdır. Ayrıca, ne kadar çok antibiyotik alırsanız, metabolizmanız antibiyotiklere karşı o kadar güçlü olur. Bu da demek ki, bir süre sonra antibiyotikler hiçbir işe yaramaz.
Memnun bir insan olmak sizi daha mutlu ve çekici bir insan yapar. Bununla beraber, Applied Psychology: Health and Wellbeing dergisi tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, hayata karşı memnuniyet göstermek, sizi uzun vadede daha iyi bir insan haline getiriyor.
Fakat seks yalnızca orgazm olmak demek değildir. Seksin insan sağlığı için oldukça faydalı olduğunu gösteren tonlarca araştırma var. Örneğin, sık sık seks yapan insanlar, diğerlerine göre daha az stresli oluyor, daha az başağrısı yaşıyor, bağışıklık sistemleri daha güçlü oluyor, ve daha birçok diğer fayda....
Alkol tüketmenin bir takım faydaları var. Örneğin alkol, kalp hastalıkları riskini azaltıyor. Fakat madalyonun öbür yüzünde, alkolün insan sağlığına zararları da bulunuyor. Örneğin alkol, meme kanseri riskini arttırıyor. Ayrıca, son dönemde yürütülen bir çalışmaya göre, 20 ile 64 yaş arasındaki insanlarda, her 10 ölümden 1 tanesi yüksek miktarda alkol tüketiminden kaynaklanıyor. Peki ne yapalım? İçelim mi, yoksa içmeyelim mi? Aslında cevap çok basit: Eğer alkol tüketmek istiyorsanız, limitinizi bilin. Peki 'limit' derken neyi kastediyoruz? Şöyle ki, her yaştan kadınlar için günde bir içecek ve 64 yaşından küçük erkekler için günde iki içecek 'limit' sözcüğünün anlamı aslında. Ek olarak, hamilelik sırasında kesinlikle alkol tüketmeyin!
Evet, kış aylarında bile, ve evet, hava kapalıyken bile. Size bunu söylediğim için ilerde bana teşekkür edeceksiniz. Güneş kremi kullanımı, kara tümör (en ölümcül cilt kanseri) riskini azaltıyor. Ayrıca, güneş kremi kullanımının, cildinizin yaşlanmasını önlediği de, birçok araştırma tarafından kanıtlanmıştır.
Çünkü hayat kısa, ve hakettiğiniz kişiyle birlikte olmalısınız. Bununla birlikte, kötü bir ilişkiye sahip olmak, sağlığınız üzerinde oldukça negatif etkiler doğuruyor. Health Psychology dergisi tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, mutlu bir evlilik yapan kadınlar, kötü evlilik yapan kadınlara göre, kalp ve damarlara ilişkin daha az rahatsızlık yaşıyor. Unutmayın; mutlu olmayı hakediyorsunuz ve bunu engelleyen her ne/kim varsa, ondan kurtulabilirsiniz.