2022 Yılında Türkiye Ekonomisinde Yaşanan Olaylar

2022 yılı Türkiye'nin son 20 yılda ekonomi başlığında, en hareketli yılı olabilirdi ki 2021'in son 4 ayını yaşamasaydık. Aksiyon, entrika, gerilim tadında yıllık bazda 'en' olduğu yine de bir gerçek. 2023 için kötü günleri geride bıraktık demek isterdik ama uzmanlar, bizi daha iyi günlerin beklediğini söyleyemiyor. Bu içerik için o kadar çok başlık var ki hangisini seçsek bir diğeri boynunu bükecekti. Bir diğer sıkıntı ise ekonomide küresel olarak çalkantılı bir yıl olması özet kelimesini boşa çıkaracak gibi hissettirdi. Yine de Bakan Nebati'den feyz alarak gözlerimizdeki ışıltıyla elimizden geleni yaptık.

Google'da 2022'nin Türkiye'de en çok aratılan başlığı olan dolar/TL'den başlamadan olmazdı! Dolar/TL geçen yılın sonlarında gördüğü 18,40 tarihi zirvesini bu yıl kontrollü bir yükselişle aşarak son aylarda seyrini bozmasa da 18,64'lerde sürdürüyor.

Arka kapı satışları, rezervler daha uzun bir müddet tartışılmaya devam edecek gibi görünürken, dolar/TL'nin seyrinin yükselişten yana olacağından bir çok uzman emin görünüyor. ABD'de devam eden faiz artışları, doların dünyada yükselişinin 2023'te de süreceğine dair işaretler verirken, yine ABD ve Avrupa başta olmak üzere durgunluk ve enflasyon beklentileri dünyayı stagflasyonla yeni bir yıla sürüklüyor gibi görünüyor.

Borsa İstanbul'a pandemide başlayan yatırımcı akını, 2022'nin özellikle yılın ikinci yarısında, enflasyona karşı alternatifsiz bir yatırım aracı olarak görülmesiyle devam etti. Rekorların görüldüğü BİST 100 endeksinde yükselişin 2023 seçimlerine kadar süreceği öngörülürken, yıla 1.871 puan seviyesinden başlayan endeks 5.000 puanın üzerinde işlem görüyor.

Merkez Bankası, bu yıl da geçen yılın son çeyreğindeki gibi "merkez"de kalmaya devam ediyor. Faiz indirimlerine tüm dünyanın aksine devam eden TCMB, bu yıl da son 4 ayda 500 baz puan indirim yaparak politika faizini yüzde 14'ten yüzde 9'a çekti. 22 Aralık'ta yılın son toplantısında değişiklik beklenmezken, piyasada sürprizlere artık çok büyük oynaklıklar gösterilmiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıl boyunca ekonomiye sıklıkla değindi. Enflasyonun iktidarda oldukları sürenin de ötesinde rekorlar kırması, alım gücündeki erime, faiz indirimleri mecburen ekonomiyi başlığa taşıyınca en yetkili ağızdan sürekli bir iyileşme beklentisi dile getirildi.

Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bu yıl odağında ekonomiyi tuttu. Özellikle ÖTV, öğrenim kredileri gibi çıkışları gündemde çok yer bulan CHP Genel Başkanı, son olarak Aralık ayı başında Türkiye'den dünyadan önemli ekonomistlerle yaptığı çalışmaları açıkladığı "İkinci Yüzyıl Buluşmaları" ile dikkat çekti.

Ekonomi dersek, dünyayı öyle ya da böyle sürükleyen, ışıkları, spotları, tepkileri üzerinde toplayan ABD Merkez Bankası Fed'in başındaki isim Jerome Powell'a değinmeden olmaz. Mart ayında yıllar sonra faiz artışlarına başlayan Fed, giderek miktar yükselterek 0'dan 4'e çıkarken 14 Aralık'ta yılın son faiz kararını verecek ki bu da artış yönünde olacak.

ABD'de halen resesyon beklentileri gücünü korurken, Powell yıl boyunca enflasyonla mücadelede ve enflasyonu ciddiye almakta geç kalmakla itham edildi.

Gelelim bu yıl hem aman hem canım olan petrole. Malum 2022'nin başlarında çıkan Rusya-Ukrayna savaşıyla enflasyonun altına konan dinamitlerden biri de petrol fiyatları oldu. Şimdilerde bir miktar düşmeye yeltenirken, sıtmaya razı oluyoruz gibi de hissettiriyor.

Yıla 78 dolar seviyesinden başlayan Brent petrol fiyatı savaşla birlikte 130-140 dolarlara çıktı. Bugünlerde 76 dolarlardan işlem görse de dengeleri bir kere bozdu. 

İçeride de akaryakıt fiyatları dövizdeki yükselişle birlikte bu yıl önce baya bir yükselerek geçen yılın yaklaşık 3 katına çıkarken, şimdilerde 18-20 liralara inmesine sevinir haldeyiz.

Dedik ya savaş dengeleri bozdu diye! Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması ve halen süren savaş birçok anlamada uzmanları ters köşe yapan bir gelişme olarak tarihin sayfalarında yerini aldı. Avrupa'yı ise bir ayrı sarstı.

Petrolle sarsılan dünya ekonomisi, doğal gazda Rusya'ya bağımlılığı ortaya çıkan Avrupa'yı oldukça sarstı. Fiyatlarda yükselişte halen tam anlamıyla bir sakinleşmeden bahsedilemese de petroldeki gibi gerileme bir miktar rahatlatıyor.

2021 yılının aralık ayı başında göreve gelen Nureddin Nebati'den bahsetmeden geçilen bir 2022 olamaz! Yeri geldi epistemolojik koptu, yeri geldi TL'nin değerinin dibi gördüğünü söyledi. 2021'deki ışıltının yerini tutmasa da bu yıl ne zaman konuşsa yine gündem oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, her ay enflasyonda düşüş için tarih verirken, neşeli kimliğini ve konuşmalarında coşkusunu hiç kaybetmedi. Her açıklaması ayrı gündem oldu. Sık sık yurt dışına gitti. Avrupalılarla yaptığı toplantılarda bürokrasi ve enflasyon söylemleri ilgi çekti. İktisat teoremine dair çıkışları, dönem dönem ekranlardan uzak kalırken, sosyal medyayı hiç ihmal etmemesi de yakından takip edildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, bu yıl Bakan Nebati ile dengeli bir ekran politikası izledikleri görülürken, ekonomistler ve reel sektör temsilcileriyle bir araya geldiği toplantılarda ise sert söylemleriyle dikkat çekti.

2021'in başında göreve gelen Kavcıoğlu, görev süresi boyunca faiz indirimlerinden asla vazgeçmeden kendi doğru bildiği yolda yürümeye devam etti. Sanayicilerle polemikleri 2022'ye damga vuran kısım oldu.

Türkiye'de yapılan ticaret ve sanayi odaları seçimlerinde özellikle büyük şehirlerdeki seçimler ve seçimlerle ilgili yorum yapan ilginç isimler dikkat çekti. Ankara ve İstanbul'da oda seçimlerinde mevcut başkanlar koltuklarını korudu.

Mart ayı sonunda da TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, görevini Orhan Turan'a devretti. 

Bu seçimlerin yanı sıra bu yıl reel sektör temsilcilerinin ekonomi söylemleri hep gündemde kaldı. Özellikle İstanbul Sanayi Odası toplantısında TCMB Başkanı ile yaşanan diyaloglar uzun süre tartışıldı. Ayrıca ekonomi politikasından da gerek faiz, gerek kredi, gerek de kur bağlamında devamlı surette şikayetler görüldü.

Verileri 2021 yılı sonlarında tartışılmaya başlayan TÜİK'te 2022'de yine bir başkan değişikliği görüldü.

90'lar boyunca 5 başkan görülen kurumda, 2000'lerde 20 yılda 6 başkan görülürken, son 2 yılda 3. başkanın göreve gelmesi de veriler kadar tartışıldı.

Dünyaya faiz artırımları damgasını vururken, bizde de tam tersi bir süreç yaşanmaya devam etti.

Fed'in dışında Avrupa (ECB), İngiltere (BoE) gibi önde gelen merkez bankaları da 2022'de faiz artırımları yaparken, Aralık'ın ilk haftası sonuna kadar dünyada toplamda 615 faiz kararı alındı. Bu kararların 390'ı artırım, 16'sı indirim yönünde olurken, 209 karar ise sabit kalma yönünde oldu.

Verilerde ayrışma tüm hedeflerde gözlenirken, özellikle ihracat hedefi yüksek olan ekonomi modelinde dış ticaret açığı da 2022'de Kasım ayı itibarıyla 10 yılın rekorunu kırarak 100 milyar dolar sınırına dayandı.

Türkiye'nin 2021 sonunda bu yana izlediği ekonomi modelinde büyüme odaklılık 2022'ye de damga vururken, 2023'te de süreceği biliniyor. Buna karşın 3. çeyrekte pandemi sonrası 9 çeyrek dönemde ilk kez önceki çeyreğe göre daralma görüldü.

Büyüme ve ihracat ile cari açığın cari fazlaya dönmesi hedefinde de TCMB verilerinde en son Kasım ayında açıklanan 12 aylık cari açık 39,2 milyar dolar ile yıllık bazda son 4 yılın en yüksek seviyesine çıktı.

Dünya 80'lerin başında bu yana, Türkiye de 90'ların sonunda bu yana en yüksek enflasyon verilerini gördü.

ABD ve AB'de çift haneler görülen enflasyonda mücadele için ortodoks yöntemler izlenerek faiz artırımlarına yönelim görüldü. Türkiye'de de tam tersi yöntemler izlendi, enflasyonda yükseliş daha erken başlayarak daha yüksek oldu ancak 2022'nin son aylarında 'baz etkisiyle' rakamlarda matematiksel iyileşme süreci görülmeye başlandı. 2022'de enflasyon oranında zirve Ekim ayına ait olan yüzde 85,51 oldu. 2021 yılını yüzde 36,08 ile tamamlayan Türkiye'de 2022'nin sonu için yüzde 65-70 bandı beklentisi bulurken, bu oran düşüşle başarı olarak kabul edilmeye hazırlanılıyor.

Gıda enflasyonunda Türkiye Kasım ayında 3 haneyi görerek 102,55 oranında gerçekleşti. OECD'de lider olurken, dar gelirlinin en büyük harcama kalemi olduğundan önemini korumaya devam ediyor.

ÜFE ve TÜFE ayrışması da yıla damgayı vururken, her veride bir tırmanış görülmesi sürpriz olmadı.

Krediler de faiz indirimleriyle hep tartışma konusu oldu. Belki de Türkiye'de dolar sonrası en çok konuşulan iş dünyası başlığı olan kredilerde oranlar TCBM'nin BDDK'nın düzenlemeleri sonrası düşüş yakalayabildi.

Bireysel kredilerde konut kredileri hem fiyatların yükselmesi hem de oranlarda yükseliş görülmesiyle, bankaların da iştahsız tarafı oldu. Taşıt kredilerinde de durum çok farklı olmazken, ihtiyaç kredilerinde de bankaların şartlarında sıkılaşmalara görüldü. 

Ticari krediler çok tartışıldı ve halen tartışılmaya devam ediyor. Faiz oranları piyasa koşullarında indirimlerin aksine hareket edince gece yarısı düzenlemeleri de yıl boyunca izlendi. Halen birçok etkinin altında verilen kredilerin faiz oranlarında istenilen düzeyde olmasa da indirim sağlandı.

Sona da asgari ücreti saklayalım istedik. Bazı kaynakların yüzde 70, TCMB verilerinin yüzde 50, Çalışma Bakanı'nın da yüzde 38 olduğunu söylediği asgari ücretli oranı son yıllarda çok yükseldiğinden yıllar sonra görülen enflasyon oranlarıyla yine yıllar sonra bu yıl asgari ücrete hem 2 kez hem de yüksek oranlarda zam yapıldı.

2021'de 2 bin 825 TL olan asgari ücret, 2022'ye başlarken 4 bin 250 TL'ye çıkmıştı ve 20 yıl boyunca ilk kez Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanmıştı. Temmuzda da aynı prosedürle 5 bin 500 TL olan asgari ücret için de 2023 zammı görüşmelerinin önümüzdeki haftalarda karara başlanması bekleniyor.

Tüm bu saydıklarımızı yıl boyunca sizinle anlık paylaşmaya çalıştık. 2023'te daha güzel gündemlerle birlikte olmayı dilerken, Türkiye ve dünya ekonomisinde sizin "en"iniz ne oldu? Yorumlara bekliyoruz!👇👋

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!