2021’de Bilim Dünyasında Yaşanan ve Evrenle Hayatın İlginçliğini Yüzümüze Vuran En Acayip Gelişmeler

İlginç keşifler, teknolojik dönüm noktaları ve tuhaf bilimsel başarılarla dolu bir yılı geride bırakıyoruz. Bilim dünyası denince bu yıl gündemi koronavirüs salgını ve aşı çalışmaları meşgul etse de yıl içerisinde birçok keşif yapıldı. Bunları merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇

1. Geleceğin füzyonu.

Nükleer füzyonu geleceğin temiz enerji kaynağına dönüştürme umudu, Ağustos ayında 1,3 milyon jul enerji açığa çıkaran bir deneyin yapılmasıyla güçlendi. Füzyon enerjisindeki en büyük engel ateşleme aşaması. Ateşleme sırasında reaksiyonu tetiklemek için gerekenden daha fazla enerji açığa çıkıyor. Deney, reaksiyonu başlatmak için kullanılan enerjinin yaklaşık %70’inin serbest bıraktı. Bu deney her ne kadar önemli olsa da henüz füzyon konusunda bir dönüm noktasına ulaşılmadı.

2. Domuzdan insana böbrek nakli.

İlk kez bir insana domuz böbreği takıldı ve organın 54 saatlik izleme sırasında normal şekilde çalıştığı gözlemlendi. Hayvanlardan insanlara yapılan organ nakilleri konusunda bir dönüm noktası niteliğindeki bu başarılı cerrahi operasyon, böbrek nakline ihtiyaç duyan insanların alabilecekleri organ sayısının artmasını sağladı.

3. Katil yıldızlar.

Gökbilimciler bir nötron yıldızının bir kara deliği yuttuğunu, ardından yuttuğu kara delik tarafından yutulduğunu tespit etti. Bu tüyler ürpertici olayın ardından gerçekleşen patlamanın ardından bir başka kara delik meydana geldi. Böylelikle daha önceden kuramsallaştırılan yıldız yiyen yıldız süpernovası ilk kez gözlemlenmiş oldu.

4. Yaşayan makineler.

Bu yıl kurbağa hücrelerinin kendilerini minik canlı robotlara dönüştürdüğüne şahitlik ettik. Bilim insanları kurbağa embriyolarından deri kök hücrelerini aldı ve hücrelerin, etrafta yüzebilen ve hatta kendilerini onarabilen ve ayrıca ortamdaki parçacıkları hareket ettirebilen “ksenobotlar” olarak adlandırılan küçük lekeler hâlinde örgütlendiğini gözlemledi. Bu ksenobotların günün birinde su yollarını temizlemek gibi faydalı amaçlara hizmet etmesi bekleniyor.

5. Beynin bilmecesi.

Bilim insanları bir kadının beyninden küçük bir parça aldı. Ardından bu parçadaki 50.000 hücreyi şekle döküp bunların sahip olduğu 100 milyon kadar bağlantıyı haritalandırdılar. Böylelikle beyne çok daha farklı bir şekilde bakma fırsatını elde ettiler. Bu devasa veri dizini, beynin karmaşık yapısını biraz daha çözmemize yardım edebilir.

6. Artılar eksilere eşittir.

Bilim insanları, yürüttükleri araştırmaya katılan gönüllülerden legolarla inşa ettikleri bir yapıyı dengede tutmak da dâhil olmak üzere çeşitli bulmaca ve problemlerin üstesinden gelmelerini istedi. Araştırmanın sonucunda insanların çıkartma işlemi yapacakları zaman bile toplamaya başvurduğunu gözlemlediler. Bundan yola çıkarak, insanların “eksi” yerine “artıyı” düşünme eğiliminin dağınık evler gibi modern dünyamızdaki aşırıya kaçan hareketlerin temelinde yatıyor olabileceği hipotezini ortaya attılar.

7. Tuvalet eğitimine sahip inekler.

Çiftçiler kirliliği azaltmak için ineklerini tuvalete gönderebilir mi? Bu sorunun cevabı pekâlâ evet olabilir. Eşsiz bir deneyde bilim insanları, inekleri idrarı çekip toplayan bir yüzeye boşaltım yapmak üzere eğitti. Bu eğitim gelecekte dünya çapındaki çiftliklere yayılırsa, toplanan inek idrarı gübre yapımında kullanılabilir.

8. Kristal berraklığındaki madde.

1945’te gerçekleştirilen ilk atom bombası testinin ardından testin yoğun ısısı ve basıncı sayesinde trinitite olarak adlandırılan camsı bir madde ve çok daha farklı bir şey meydana geldi. Bilim insanları, trinitite içerisinde kuasikristal (yarı kristal) denen oldukça nadir bulunan bir madde formuna rastladı. Yarı kristaller, normal kristaller gibi düzenli yapıdadır ama yinelenemezler. Bu maddelere daha önce bir tek düşen gök taşlarında rastlanmış, bir de laboratuvarda üretilmişlerdi.

9. Eksik gen vakası.

Sapria himalaya adı kötü kokan bir Güneydoğu Asya bitkisi, artık diğer çiçekli bitkilerin çoğunda bulunan genlerin yaklaşık %44’üne sahip değil. S. himalaya, asalak bir canlı gibi davranarak diğer bitkilerin besinlerini çalıyor. Bundan ötürü kloroplast (fotosentez ve gıda üretiminin gerçekleştiği yapı) DNA’sını yok etmiş durumda. S. himalaya yalnızca besin çalmıyor. Genlerinin %1’inden fazlası günümüzde veya geçmişte musallat olduğu diğer bitkilere ait.

10. DNA hesabı.

Tek yumurta ikizlerinin genetik yapıları aynı olmayabilir. Araştırmacılar, ikizlerin ortalama 5,2 genetik farklılığa sahip olduğunu bildirdi. Bu durum, tek yumurta ikizleri arasındaki farklılıkların yalnızca çevresel etkilerden kaynaklanmayabileceği anlamına geliyor. Buna ek olarak başka bir DNA hesabında bilim insanları, modern insan DNA’sının %1,5 ila %7’sinin Neandertal, Denisovalı ve diğer akrabalarımızın DNA’larından tamamen farklı olabileceği sonucuna ulaştı.

Bu içeriklere de göz atabilirsiniz. 👇

2021'in Doğrulandıkları Takdirde Bilim Dünyasında Kartları Yeniden Dağıtacak En Önemli Keşif İddiaları
2021’de Dinozorlarla İlgili Yapılan En İlginç ve Büyüleyici Keşifler
Japonya’daki Tsunami Taşlarından Renk Değiştiren Kedilere Gelecek Nesilleri Tehlikelere Karşı Uyarma Yolları

Popüler İçerikler

Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
YORUMLAR
31.12.2021

Onların bilimi varsa bizimde reisimiz var.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ