Son yıllarda artık hiçbirimiz gelen zamanları takip edemiyoruz. Eğer bir ihtiyacımız varsa üzerine çok düşünmeden, fiyatı artmadan bir an önce almaya çalışıyoruz. Aksi halde bir daha alamayacağımızı biliyoruz. Bu durum sadece büyük ihtiyaçlarımız için değil, yediğimiz içtiğimiz her şey için geçerli. Kahvenin bile lüks sayılabileceği bir döneme geldik.
Sorunun artık kahve içmek olmadığını, kahve içmekten daha basit daha ucuz başka bir şeyin öğrencilerin yapamayacağını anlamamız gerekiyor. Hala “yok kahve içiyorlar paramız yok diyorlar.” diyenler var delirmemek elde değil.
ve hala bu hükumete oy vericez diyen insalar var o kadar üzülüyorum ki
Tek ihtiyacınız kahve ve kaynar su. İsteyen marketten süt de alsın. Şu doyumsuz global markalara artık kendimizi düdükletmeyelim lütfen. Yapın evde kahvenizi, doldurun termosunuza, canınızın istediği her yere götürün. Oyunu onların kuralına göre oynadıkça kaybetmeye mahkumuz, artık oyunu değiştirelim...