Ülkemiz metal yorgunluğu, belediye başkanlarının istifası, cam filmi, futbolda yabancı sınırı gibi gündemlerle meşgulken arka planda gelen zamlar, fiyat artışları (kimine göre güncelleme), ekstra vergiler sadece dar gelirliyi değil orta sınıfı da kötü anlamda etkiliyor. Geçen yılların aksine bu acı gerçeklerle daha da fazla yüzleşiyoruz. 2017 yılında cebimizi neler delmiş hep birlikte görelim.
Kim istemez ki sıcak ve rahat bir kabanla kışa girmeyi? Herkes ister ama bu yıl kaban alacaksanız geçe seneye oranla %35 gibi bir fark ödemeniz lazım. Biz demiyoruz TÜİK diyor.
Hafif, sağlıklı, lezzetli ama geçtiğimiz aylara oranla bir tık pahalı. Yine TÜİK verilerine göre kabağa da %30 civarında zam gelmiş.
Uzun zamandır yoktu. Birileri demiş öldü. 2017 itibariyle eski zam şampiyonu geri döndü. Sivri biber de %25 oranında artan başka bir sebzemiz.
Demet Akalın'a çok söylenenler oldu '33 bin liraya bot alınır mı?' diye. Ancak öğreniyoruz ki Demo yatırım yapmış. Bot ve çizme fiyatları da geçtiğimiz aylara göre %25 daha pahalı.
'Ay pazara gittim de X liraya Y poşet dolmadı.' sözlerini duyuyorsanız zamları daha iyi hissediyorsunuz demektir. Salatalık da geçtiğimiz aylara göre yüzde 23 daha pahalı.
Ruslar aldı, Ruslar geri gönderdi. Aslında Ruslar almak istiyordu da Putin menemenlik domates istiyormuş vs derken alttan alttan domates de arttı. Şu an kilosu 5 liradan başlıyor.
Zeytinyağı da birkaç yıl içinde fiyatını ikiye katlayarak rekor üstüne rekor kırdı. Zamanında kenara birkaç teneke atsaydınız zeytinyağının Bitcoin gibi değerlendiğini görürdünüz.
Yakın zamanda kilosunu 25-30 lira arasında bulabildiğimiz tereyağı da 40 lira bandında seyrediyor.
Benzine, mazota zam geldi mi bu görseli koymak haberciliğin şanındandır. Biz de koyalım dedik. Geçen yıl bu zamanlar 4.70 olan benzin şu an 5.50 bandında ve daha da artacak. 'Ben zaten hep 50 liralık alıyorum.' tayfa da bu fiyatlarla alınan benzinle istasyondan evine gidemeyecek.
Tüplü ve öfkeli araç sahipleri her geçen gün artıyor. Ekonomik olması sebebiyle tercih edilen LPG de bir yılda 70 kuruşa yakın zam gördü.
2016 yılına 2.90 bandında giren Amerikan Doları da şu an 3.85-3.90 arası dolanıyor. Yani Dolar bazında gelirimiz yaklaşık %25 azaldı.
Hükümetimizin araç sahiplerine özel uçak sahibi gözüyle baktığına takılmayın. Araba dediğin günümüzde çok gerekli bir ihtiyaç. Mesela geçtiğimiz yıl 50 bin TL gibi fiyatlardan başlayan bir Renault Clio şu an 62 binden başlıyor. Daha üst segment otomobillerde fiyat farkı çok daha yüksek. Haliyle bu durum ikinci eli de daha pahalı yapıyor.
planlarını bu dünya üzerine kurup kibirinden öbür tarafı hiç düşünmeyen sözde ALLAH korkusu olup dinimize çok bağlı görünen AMA halkını devamlı sömüren bide bunca şeye rağmen it gibi bağlılıkla sıfır eleştiriyle inadına diyenler başta olmak üzere bu fiyatlarda emeği geçen herkesin ecdadını sikiyim HEPİNİZ VATAN HAİNİSİNİZ. uyanın be şerefsizler uyanın yazık değilmi bu millete soyunu sopunu siktimin arap dölleri !
2017 yılı ön sevişmeydi.
2002 yılında iktidara geldiklerinde dolar 1,5 liraydı. Tabi o yıllarda ekonomik kriz vardı. Her şey çok fenaydı. Tam bir distopyaydı. Ardından o geldi. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları birer birer bozdu. Emeklemekte olan ekonomiyi aldı önce koşturdu sonra coşturdu. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları birer birer bozdu, dış mihrakları şamar oğlanına çevirdi. Küresel güçlere verdi veriştirdi. Daha önce ekonomimiz tarım ve hayvancılık sektörüne bağlıyken bugün tüm tarımsal ve hayvansal ürünleri ithal eder hale gelmiştik ama olsundu ne de olsa artık yerli ve milli -aynı zamanda hayali- otomobillerimiz, uçaklarımız, gemilerimiz vardı artık ekonomimiz durdurulamazdı. Distopya sona ermiş, herkes her konuda çok mutlu olmuştu. Adeta bir ütopyaydı... Daha fazla uzatmayacağım. Şimdi çıkıp biri bana mantıklı cümlelerle, akla yatkın biçimde hikayenin başında karşılığı 1,50 lira olan doların şu an neden 3 lira 90 kuruş olduğunu açıklayabilir mi?