Küçük, sağlıklı değişikliklerle, karşılaştığımız 2017'de yaşamınızı gerçekten geliştirme potansiyeline sahip en harika yiyecekleri listeliyoruz. Süper gıdaların gerçekten de süper olup olmadıkları tartıyor olsa da doktorunuza danışarak beslenme listesine eklediğiniz bu trend besinler sağlığınızda, ileriki yaşlarda kendini gösterecektir.
İçerdiği lif, protein ve magnezyum oranıyla en iyi besinler listesinde yıllarca bulunacak gibi. Kuvvetli bir antioksidan etkisiyle birlikte cildi güzelleştiriyor ve yaşlanmayı geciktirebiliyor. Zayıflamaya yardımcı olup kanser, kalp krizi ve yüksek tansiyon riskini azaltabiliyor.
Zerdeçal bazı kanser türlerinin riskini azaltmakla birlikte içinde bulunan kurkumin maddesiyle alzheimer'a da engel olabiliyor. Antibakteriyel özelliğiyle de soğuk algınlığına iyi gelip karaciğer rahatsızlıklarına da çare olabiliyor.
Uzak Doğu'ya özgü matcha, superfood olarak uzun bir geçmişe sahip. Özellikle son yıllarda hızla tüketilen Matcha, beyinden bağırsaklara kadar neredeyse tüm bedenimize fayda sağlayabiliyor.
Keten tohumu yalnızca kolesterolü ve kan basıncını düşürmekle kalmamakla birlikte, çok miktarda antioksidan içermekte. Kanserle mücadelede ve hormonlarınızın dengelenmesine yardımcı olabildiği bilimsel olarak bulgulanmıştır. Keten tohumu ayrıca hem çözünen hem de çözünmez lifin mükemmel bir kaynağı, bu da günlük enerji ve kilo kaybına faydalı olduğu anlamına gelir.
Çinko, demir, bakır, kalsiyum, selenyum, fosfor ve kansere karşı koruyucu etkisiyle göz nuru sayılabilir. Aynı zamanda B1, B2, B6, E vitaminlerini de içinde barındırıyor ve bir portakalın üç katı kadar C vitamini içeriyor. Cilt sağlığında faydalı olduğu gibi diyabete de iyi geliyor. Sindirimi düzenleyebiliyor ve doğurganlığı artırıyor.
Pahalılığıyla dilimizden düşmeyen ve pek de içimizin ısınmadığı avokado demir, potasyum, magnezyum ve bakır yönünden oldukça zengin. Kabızlığa karşı etkili ve bağışıklık sistemi için güçlü özelliklere sahip. İçerisinde doymamış yağ asitleri barındırdığı için kan akışına da olumlu yönde katkı sağlayabiliyor. Saç ve cilt sağlığında da etkili.
Göz yorgunluğu, miyop, katarakt gibi göz rahatsızlıklarını, şeker hastalığından kaynaklanan görme bozukluklarını, kılcal damar çatlamalarını ve bazı bağırsak problemlerini önleyebiliyor. Ayrıca iyi bir antioksidan etkisinin de olduğu biliniyor.
İşte çikolata yemek için bir bahane... Stresle mücadeleye karşı en yararlı element olan potasyumu içinde barındırıyor. Kakaonun içinde bulunan antioksidanlar kanserle mücadelede en önemli etkiyi oynuyor. Kakao, kan basıncında ve kan şekeri düzeylerinde bir değişikliğe neden olan, heyecan ve uyanıklık hissine yol açan feniletilamin kimyasalına da sahipr. Kalp krizi riskini de azaltabiliyor.
Pahalı olmasıyla dilimizden düşmeyen bir başka besinimiz ise kaju! Sinirlerin ve kalp kaslarının sağlıklı çalışmasını sağlar ve hastalıktan koruyan, şeker hastalığının gelişimini engelleyen ve antioksidan olarak nitelenen bir mineral olan selenyum içerir. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirip kansere karşı direnci de artırabiliyor.
Sağlıklı olan her şey pahalı olmak zorunda mı diyor insan... Bu omega-3 deposu balığın hem tadı mükemmel hem de sağladığı faydalar. Somonla ilgili yapılan bazı araştırmalar, düzenli ve doğru şekilde tüketilen somon balığının depresyona iyi geldiğini ortaya çıkarmıştır. Bunun dışında kalp hastalıklarını, kanser riskini azaltıp astım ve artirit gibi son derece ciddi hastalıklarda da tedavi edici bir besin olarak tavsiye edildiği biliniyor.
Tam bir doğal antibiyotik olarak bilinen sarımsak, kanser riskini azaltmakla birlikte kötü kolesterolü düşürebiliyor ve demir eksikliğinin giderilmesinde yardımcı olabiliyor. Son zamanlarda sarımsak çayı olarak da tüketilmeye başlanan bu besin ciddi bir vitamin kaynağı.
Bol miktardaki lif içeriğiyle günümüzün başlangıcında olumlu etki yaratabilen besinler arasında. İçeriğindeki B vitamini sayesinde sinir siteminizi güçlendirebilir ve şekeri dengeleyebilir. Ayrıca vücudunuzun toksinlerden arınmasına da yardımcı olur.
GDO içermeyen glütensiz bir tahıl türü olan kinoa, protein değeri oldukça yüksek ve kalori bakımından düşük bir yiyecek. Kolesterolün düşürülmesinde, kan şekerini dengede tutmada ve vücudun hastalıklara karşı korunmasında yardımcı olabiliyor. Ayrıca iyi bir B vitamini ve antioksidan kaynağı.
Kış dediğimizde aklıma ilk gelen şeylerden biri olan tarçın bizi soğuklara hazırlamakta birebir. Bu hoş kokulu besin, bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor, migreni önleyebiliyor, yüksek tansiyona yakalanma riskini azaltabiliyor ve yorgunluğu gideriyor. Ayrıca gergin anlarınızda sizi yatıştırabiliyor.
Son zamanlarda neredeyse her şeye katılan zencefil kan dolaşımına, mideye, bağışıklık sistemine ve sindirim sistemine iyi geliyor. Ayrıca kolon kanseri riskinin azaltılmasında da etkili.
Sevgili Editör, doktorunuza danışarak değil beslenme uzmanına/ diyetisyene danışılmalıdır. Beslenme programını düzenleyen beslenme uzmanı/ diyetisyendir. Kişinin tıbbi sorunlarını öğrenip yemesi veya yememesi kararını da veren odur. Düzeltelim aman diyim, linç girişimi başlatılmasın.