Ödül sezonu filmlerini ve oyunculuklarını izleme şansı buldukça yılın en iyileri bir bir belli olmaya başlamıştı. Oscar yarışında da kimlerin ipi göğüsleyeceği merakla bekleniyorken en iyi performanslar konusunda ortaya böyle bir tablo çıkıyor. Performans bakımından bu yılın bir hayli bereketli geçtiği söylenebilir.
Genç isimlerde yılın önemli işlerinden birini çıkaran Cooke, filmde kendisine hayran bırakmıştı. Dikkat çekmeyi başarmışken bunu devam ettirebilmesini umuyoruz.
Sicario'da belki de hiç olmaması gerektiği yerde olan kadın profilini yansıtan Emily Blunt'a bir kez daha hayran kaldığımız doğrudur.
True Detective ile de bildiğimiz Cary Fukunaga'nın yönetmenliğindeki filmde Afrika'daki çocuk askerlerin hikayesi işleniyor. Idris Elba da rolüyle adeta bütünleşiyor.
Son üç yılda 11 önemli filmde ciddi roller alan Alicia Vikander adeta paylaşılamayan oyuncu konumunda. Bazı filmlerinde ileride çok konuşulacağının sinyallerini vermişti, yükselişine aynı hızla devam edecek gibi gözüküyor.
Denis Villeneuve'nin önceki filmleri kadar şok etkisi yaratabilen Sicario'da bu etkinin nedenlerinden biri de Del Toro'nun performansıydı.
Will Smith'i özlemiştik. Hem Focus gibi eğlenceli bir yapımla hem de Concussion gibi oyunculuğunu sergileyebileceği bir filmle karşımıza çıkınca sinemadan fazla uzak durmaması gerektiğini anlamış olduk.
Belki Leonardo'nun gölgesinde kaldı ama onu konuşmamak da imkansız. Şimdiye kadarki en iyi performansıydı. DiCaprio ile Inception'dan sonra yeniden iyi bir uyum yakaladıkları ortada.
Bale ara sıra böyle çıkar ve yardımcı rolde de olsa adından söz ettirir. Onun bu durumlarına alıştık diyebiliriz.
Steven Spielberg'ün son filmindeki performansı ile diğer herkesi gölgede bırakan Rylance'a bir adaylık gelmesi bekleniyordu ki sürpriz olmadı ve Oscar adaylığı elde etti.
45 Years filmi iyiyse Charlotte Rampling'in takdir edilesi oyunculuğu sayesindedir. Aldığı adaylıklar ile de bunu taçlandırmayı başardı.
Rocky ile zamanında çok övüldüğünü biliyoruz. Yıllar sonra emekliye ayrılmış Rocky Balboa rolüyle bir kez daha övgüyü hak ettiğini gördük.
Bu yıl iki film ile ödül sezonunda ismini sıkça duyduk, önümüzdeki yıllarda da duymamız çok muhtemel.
Kate Winslet da Oscar'ın gediklilerinden. Birkaç yılda bir adaylık alacak oyunculuklar çıkarıyor. Steve Jobs'taki rolü de onlardan biri.
Mark Watney gibi bir karakteri vasat oynamak biraz ayıp olurdu, neyse ki Matt Damon canlandırıyordu. Aldığı adaylıklar da bunun kanıtı.
Tarantino'nun son filminde o kadar erkek arasından öyle bir sivrilmişti ki filmin sonunda en çok konuşulan şey Leigh'in oyunculuğuydu.
Breaking Bad'de neler yapabildiğine tanıklık etmiştik. Dizinin ardından bu kez beyaz perdede de döktürmeye devam ediyor.
Son yılların istikrarlı genç yıldızlarından Rooney Mara, Ejderha Dövmeli Kız'dan sonra bir kez daha isminden söz ettirmeyi başardı.
Cate Blanchett'in yoktan bir rolü bile var edebilecek kadar kaliteli bir oyuncu olduğu malum. Onun adaylıklarına artık şaşırmıyoruz.
Bu gidişle geleceğin Meryl Streep'i olabilir. Özellikle de David O. Russell ile çalışmaya devam ederse. Yine bir filmi sırtlayıp götürdüğü harika bir performans izlettirdi.
Geçen yıl Stephen Hawking'i canlandırdığı rolüyle Oscar kazanan Eddie Redmayne yine bir biyografi filmiyle performansına hayran bırakmayı başardı.
Film yapım aşamasındayken bile Fassbender'ın adı Oscar ile anılmaya başlamıştı. Ne de olsa Danny Boyle'ın yönetmenliğinde Jobs'un hayatını oynayacaktı. Sürpriz olmadı ve Oscar adaylığı da elde etti.
Henüz 13 yaşındayken Atonement ile Oscar'a aday olan Ronan gelecek vadetmişti. Vaatlerini boşa çıkarmadı ve bu kez 21 yaşında En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar' aday oldu. Üstelik favorilerden biri.
İki yıl önce Short Term 12'deki harika performansının ardından bu kez daha çarpıcı bir oyunculukla bu seneye damgasını vuran isimlerden biri oldu. Şunu anladık ki çocuklarla birlikte oynadığında çıtasını çok daha yükseklere çıkarabiliyor.
Sadece yaşından ötürü ödül sezonunda adaylıklarda ismini göremedik belki ama bu sene onu izlerken hayretler içerisinde kaldık. Rol arkadaşı Brie Larson her ne kadar ödülleri toplasa da ondan bir tık önde olduğunu belirtmek lazım.
Leo bu sene Oscar'da şeytanın bacağını kıracak gibi. Sosyal medyada da epey alay konusu olunca Inarritu'ya 'Bana yazsana şurdan en sürünmeli, bağırmalısından bi rol' demiş olmalı. Altın Küre'yi kaptı, Oscar'da da en büyük favori. Şimdiden ödülü hayırlı olsun diyelim, fazlasıyla hak ettiğini söyleyebiliriz ama feminist filmlerin yılına denk geldiği için de epey şanslıydı.
The Boston Globe gazetesinde çalışanların, rahiplerin çocukları taciz ettiğine dair skandalı çözmeye çalışmasının anlatıldığı bu gerçek hikayede oyuncu ekibi birbirini harika tamamlıyor. Mark Ruffalo ve Rachel McAdams'ın yardımcı oyuncu dallarında Oscar adaylığı elde etmeleri de bunun ispatıydı.
Mustang belki yılın en iyi filmi değildi ama en farklı, cesur ve etkileyici filmlerinden biriydi. Güneş Nezihe Şensoy ise performansıyla dünyadan çok olumlu eleştiriler aldı, geleceğin yıldızlarından biri olarak gösterebiliriz. 👏
Jennifer Lawrence ı görünce yine sinirlendim bak bir insan bu kadar mı şişirilir yaa
leo uzun yıllrdır çizgisini bozmadan ilerleyen ender aktörlerden. yani johny deep brad pitt gibi oyuncular bile zaman zaman vasat filmlerde oynayıp kalitelerini düşürebiliyorlar. ama leo nun bi tane bile kötü veya boş filmini izlemedm şimdiye kadar. adamın işini aşkla yaptığı ve bu konuda ne kadar titiz olduğu yer aldığı projelerden belli.
Leo'nun şu fotoğrafını görenler En İyi Makyaj dalında ödülü Revenant'a vermezlerse yazıklar olsun