2014'ün Gecikmeli Misafir Dolu 10 Konseri

Müzik dünyasını maalesef en az 10 sene geriden takip eden ve popüler kültürün kurbanı bir müzik piyasasına sahibiz milletcek. Feci yetenekli gruplarımız var, çok önemli etkinlikler de yok değil. Güzel şeyler oldu 2014’te ama gelin biz bakalı bu sene kimler gelmiş, hatta ağırlığı gecikmeli gelenlerden oluşan 2014 misafir listemize bir bakalım.Seattle’ın böğründen çıkan Amerikalı grunge grubu. Aradaki 13 senelik ayrılığı saymazsak 20. Yılını kutluyor. Ülkemizde de önemli ve öncü tarzlardan olan grunge için “çok iyi değiller ama iyiler lan” dedirten, (Belki Nirvana, Pearl Jam gibi isimler yüzünden desek de solistin ortak olduğu Audioslave ile de kıyaslandığında da hep bir gölgede, hep bir ikinci planda olma söz konusuydu.) 25’lik asi delikanlı gibi olsa da 50’sine çoktan kapak atmış Chris Cornell’ın solisti olduğu grup, “100% FEST” kapsamında bizlerleydi.Justin denince yeni neslin aklına gelen Justin değil bu. Bu adam gerçekten başarılı. 90’lı yıllarda gidene “Bye Bye Bye”, gelene “it’s Gonna Be Me” dediğimiz, kızlarımızın “Amaaan Britney'de ne var, ben daha güzelim.” ile erkekler olarak da “Güzel müzik yapıyo, tipi de iyi şerefsizin.” dediğimiz, a4 boy posterlerle odamıza misafir ettiğimiz NSYNC ve solo kariyeri ile Justin de ülkemizdeydi. Alt yapıları altüst eden, önemli müzik olaylarından biriydi Justin konseri.Yollar… Ah o bitmeyen yollar! İngiltere’nin bir garajında yazılan bir şarkıda bizi alıp nirvanalara götüren grup. 23 yılı geride bırakan grup, Midtown Fest kapsamında bizlerleydi.Hep iyi hissetmemizi istediler. Müzik evrenseldi ve evrende herkesin iyi hissetmesi gerekiyordu. 90’lı yıllarda İskoçya’da kurulan Indie, Brit Pop grubu Travis, 97 yılında “Good Feeling” ile müzikseverler ile buluştu. Peşpeşe önemli albümler ve singlelar yayınlayan grup, ülkemizde de listelere giren ve günde çok öğün şekilde yayınlanan “Sing” ile gönüllerde taht kurdu. Yıllar sonra 2014 Haziran ayında Volkswagen Arena’da misafir ettiğimiz grup unutulmaz bir geceye daha imza attı.Yine 90’lı yıllar patlaması gruplardan biriyle birlikteyiz. Boston 86 doğumlu grup, ardı ardına gelen öneli albümler, bu albümler esnasındaki önemli prodüksiyon çalışmaları, önemli turneler ile birlikte feci çalışmalara imza attı. Nev-i şahsına münhasır kalan ve hak ettiği değeri göremeyen bu önemli grup, kültlerin kültü “Fight Club – Dövüş Kulübü” filminin final soundtracki ile “Obaaa” dedirtti. 30’una merdiven dayayan ve biraz aşan 90 ruhlular bu önemli grubu ancak 2014 yılında ülke sınırları içinde canlı dinleyebildi.Muhtemelen müziğe başladığında henüz her ailenin et alabildiği dönemlerdi. (2001 krizi falan) Cristiano Ronaldo’dan daha fazla bonservis bedeline sahip ablamız, tiyatrodan oyunculuğa, müzikallerden söz yazarlığına dek bir çok platformda olağan üstü efor sarf etti. 2008 ile “The Fame” albümüne imza attı ve olağan dışı tarzıyla olağan üstü başarısını harmanladı. Muhteşem sahne şovları bitmek bilmedi.Bu aşk dolu şarkılar, satanist bir gruptan çıkamaz yahu! Zaten kimin neye inandığı da pek mühim değil, sırf pentagram kolyesi takıyor diye satanist damgası yiyen Akmar’da albümlerin fişlendiği bir ülkede ikinci kez H.I.M görmek pek mühim. 90’lı yıllarda cover band olarak yola çıkan grup, ilk kez milenyumda konuğumuz oldu. 14 yıl arada Ville Valo önderliğinde çok önemli bir yükseliş yakalayan grup Rock Off Festival ile bir kez daha misafir oldu. Yoğun yağışa rağmen, şemsiyelerle, yağmurluklarla eşlik edilen konser maalesef teknik arıza ihtimali yüzünden erken bitti. Yine de güzel ve özeldi.Ülkemizde de eşi benzeri olan Soner Sarıkabadayı, Sinan Akçıl gibi önce söz ve müzik yazarı, prodüktör kimliği ile yükselen bir değere sahip olan ve hemen ardından çok önemli parçalarla hit olan sanatçılardan Pharrell. Besteci ve prodüktör kimliği ile bir çok hite imza atan Pharrell; Justin Timberlake, Britney Spears, Gwen Stefani, Jay – Z, Madonna gibi isimlerle çalıştı. Dünyanın En İyi Giyinen Erkeği ve Grammy ödülleri bulunan sanatçı, Inna, Rita Ora, Model, Mabel Matiz ve Manga’nın sahne aldığı GNCFEST 2014 headlinerı olarak konuğumuz oldu. “Happy” ile tüm dünyayı kasıp kavuran sanatçı İstanbul’da da müzikseverleri mutlu eden bir performansla ülkemizden ayrıldı.Yine yapımcı, besteci, prodüktör birisi bizlerleydi. Tüm bu ünvanların dışında Rolling Stone dergisinin yaptığı “En İyi 100 Gitarist” sıralamasında 17. sırada yer aldı ve master gitaristlerden biri olduğunu da kanıtladı. Solo kariyerine bakınca 2012’de ilk albümünü yayınlayan biri için geç gelmiş sayılmaz ama yılların müzisyeni Jack White, 2014’ün en önemli konserlerinden birine imza atmayı başardı. Johnny Depp’in değil Elvis’in imajı ile sahnede olması şaşırttı.Bizler bir kenara neredeyse ninelerimizin aşık olduğu efsane! 1941 yılında gezegene ABD sınırlarında ayak basmış usta duayenin anne tarafından Hatay asıllı bir Trabzon’lu olması bizleri gururlandırıyor. Onlarca kitap dolusu methiyeler düzsek az kalır ancak bu büyük adam bir fincan kahve ile bile kırk yıldan fazla hatırımızı almayı başarmıştır. 1959’da henüz 18 yaşında başlayan, 35’ten fazla albüm ve singlela, yüzlerce albüm ve binlerce konserle devam eden kariyerinin 55. yılında ülkemize gelen Dylan, muhteşem bir hatıra yaşamamıza sebep oldu.Sadece hamburgeri ve t-shirtü ile değil konserleri ile de ön plana çıkmaya başladığı 2014 senesinde muhteşem bir buluşmaya imza atacaktı Hard Rock Cafe İstanbul. Olmadı. Ertelendi. Bu dünyaya göktaşı çarpmasına gerek kalmadan kendi kendimizi tüketeceğimizden korkuyorum. Yürekleri parçalayan da bir yıl oldu 2014. Soma’da yaşanan facia bizleri büyük yasa boğdu. Onlarca aileye sabır ve selam olsun. Her zaman müzikle, nice senelere!Emre Tanrıkulu