Tarihinde ikinci kez Dünya Kupası'na gitmeye yaklaşan milli takımın patronu eleştirilerden kurtulamıyordu. Kimi spor yazarı Güneş'i karizmatik bulmazken kimisi de saç traşını eleştiriyordu. Eleme grubunda İsveç'in ardından ikinci olan Türkiye play off'ta Avusturya'yı eleyerek Dünya Kupası bileti aldı ama eleştiriler bitmemişti. Kendisinin yetersiz olduğunu, takımı Dünya Kupası'na götürmesine rağmen istifa etmesini isteyen birçok yazar vardı. Şenol Güneş 5-0'la geçtiğimiz Avusturya maçı ardından sessizliğini bozdu.
'Ben en kötü günümüzde bana destek olan başta Haluk Ulusoy olmak üzere bütün federasyon yönetimine minnettarım. Bize yapılanlar, bizden sonra gelecek olanlara yapılmasın! Ben adamım, Trabzonluyum. Türküm ve gururluyum'
Türkiye tüm dünyayı futboluna hayran bıraksa da spor basını onu yeterli bulamadı. Şanslı kuralar çektiğini, aslında kadronun kupayı alabilecek gücü olduğunu, 3.'lüğün başarısızlık olduğunu köşelerinde yazdılar. Eleştirenlere göre Şenol Güneş'in başarısızlığı (!) yüzünden Dünya Kupası'nı alamayan Türk Milli Futbol Takımı o kupadan sonra hiçbir Dünya Kupası'na katılamadı.
#13 . Halamlarda maçı izliyorduk çok ses yapıyoruz diye evden kovmuştu. Dedemlere giderken yolda bir evin penceresinden maçın açık olduğunu görüp pencere başına üşüşüp 3 kuzen maçı izliyorduk. İlhan Mansız ın golüyle tabii bir güzel bağırıp çağırırken mahallenin 3-5 abisi lan milletin evini mi dikizliyonuz diye bir güzel dövmüştü bizi :D Yine olsa yine o dayağı yemeye razıyım orası ayrı tabii :D
hayatımda yaşadığım spor olaylarından en duygu yüklü olanıdır. O günleri hatırlayınca bile insanın içi titriyor. Maçlar gündüz olduğundan okulda işte sokakta evinde herkes tv önünde turnuvaya kitlenmişti. Bak yazarken bile ellerim titriyor. Helal olsun koca yürekli adamlar.
ulan ne günlerdi be