Üniversitelilerin finalleri s*ktiret, büte kasarız deyip programlarını iptal etmesi.
3 Haziran günü gündem maddesi tekti: Türkiye-Brezilya maçı!
Kupanın favorisine karşı ilk maçta oynadığımız harika oyun... Ronaldinho'nun bile yeni yeni isim yapmaya başladığı bu kadroya karşı sahaya çıktık ve Hasan Şaş'la çılgına döndük... Tabii Yıldıray Baştürk'ün ortasının da hakkını vermek lazım.
Maç bir şekilde döndü belki, ama mücadelemiz unutulmadı!
ve yediğimiz kırmızı kart...
Sinirlendik tabii, ama her şey yeni başlıyordu!
İlk üç gün bizim de desteklediğimiz, ama sonra darbeyi gördüğümüz o ilginç saç modeli...
Söze gerek bırakmayan çalım... Bugün sokaklarda bir top gördüğünde takım elbiseli abiler hemen bu hareketi deniyorsa, o anı unutamadığımızdan.
2002'den sonra Fevernova sokaklarda, halısahalarda da epey popüler oldu. Ayağa oturan, yumuşak bir toptu... Özledik seni güzel top.
Kupa boyunca çılgın atan Rüştü elbette ki 2002'nin unutulmazlarından. Şeytan forvet Şişman Ronaldo'nun şanslı gollerini engelleyemese de Rüştü kupadan sonra kariyerinde zirve yapmış, Barcelona'ya gitmişti...
İlk maçlarda kaçırdığı gollerle eleştirilen Hakan Şükür'ün üçüncülük maçında 11. saniyede attığı golle herkesi şaşırtması...
Kupanın ilk gününden beri her maçımızda bizi destekleyen Korelileri unutmak mümkün mü!
Özellikle İlhan Mansız'ı ayrı bir severlerdi.
Euro 2008'de ortaya çıkar gibi olan milli takım ruhu, sonrasında yine kayıplara karışmıştır. Görenlerin insanlık namına...
Dünya Kupası finallerine giderken bile 'istifa edebilir' söylentileri çıkaranlara, kendisine inanmayanlara futbol tarihimizin en büyük başarısı ile cevap vermesi...