2000 Yıllık Geçmişiyle Oldukça Gelişmiş Bir Teknolojiye Sahip Olan Antik Şehir Pompei

Vezüv yanardağının patlamasıyla yaklaşık 2000 yıl önce toprağın altına gömülen antik şehir Pompei' in oldukça hazin bir hikayesi var. Kısacık bir zaman diliminde küllerin altına hapsolmuş, taşlaşmış insanların şehri olarak adını duyurmuştur pompei.. Bu dehşet verici geçmişinin yanında bilinmeyen bir özelliği de araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır; o da kendi dönemine oldukça ileri seviyede olan teknolojik gelişmeleridir.

Pompei oldukça büyük bir şehir, 155 dönümlük bir arazi üzerine kurulu. Aynı zamanda da neredeyse 2000 yaşında olduğunu unutmayalım.

Pompei' de bunun gibi yiyecek satılan 300 den fazla market vardı. Tezgahın altında bulunan büyük toprak kaplarda yiyecekler tutulur, dükkan sahibi tezgahın üstündeki deliklerden bu kaplara ulaşırdı. Yoksul olanlar dışında nüfusun büyük çoğunluğu öğle yemeklerini dışarıda yerdi. İsteğe göre toprak kaplar ateşe konur, yemekler ısıtılırdı.

Bu bahçe orta halli bir Pompei vatandaşının evinde bulunuyor. Bahçe, suyun kenarlardan akmasını engellemeyecek şekilde düzenlenmiş, su buradan drenaj sistemiyle eve yönlendiriliyor, insanlar genellikle bu şekilde sularını temin ediyorlar. Bu sistem İtalya' nın kırsal bölgelerinlerindeki evlerde bugün hala kullanılıyor.

Su, evin altındaki havuzda toplandığında aşağıya salınan kovalarla kolayca alınıyordu. Halatların bıraktığı aşınma izlerini görmek de hala mümkün.

Halka açık olan bu çeşmeler, şehirde oldukça çok sayıdaydı. Yoksul halkın içme suyu ihtiyacını karşılayan bu çeşmeler, içine bir insanın girebileceği büyüklükteydi.

Akan sular su kemerleri tarafından beslenirdi. Bu kemerler su boruları vasıtasıyla şehrin altından geçerek çeşmelere ve hamamlara suyu iletirdi.

Tahıl öğütme işlemi bu büyük taşların üzerinde yapılır, içine konan tahta sırıklar eşekler ya da köleler tarafından döndürülür ve buğday öğütülürdü.

Çamaşır dükkanında bulunan bu basit pres bugünkü ütü görevini görüyordu.Korumak amacıyla bu ütü cam bir kabın içinde tutuluyordu. Giysileri beyazlatmak için deve veya eşek idrarı kullanılır, sonrasında kokuyu ortadan kaldırmak için çamaşırlar birkaç kez yıkanırdı.

Halka açık olan bu tuvaletlerin '' L '' şeklinde, tahtadan yapılmış oturma kısımları vardı.

Ulu orta, diğer insanlara aldırış etmeden kullanılan bu tuvaletlerde temizlenmek için uzun bir çubuğa geçirilen bir sünger bulunurdu. Ne yazık ki pek hijyenik olmayan bu süngerler yerine çoğu insan ellerini kullanırdı. Sağ el yemek yemede kullanıldığı için bu genelde sol eldi.

Drenaj sistemi sayesinde açık tuvaletlerin denize akıtılarak temizlenmesi sağlanıyordu.

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu