Modanın yönünü 90'lardan yavaş yavaş 2000'lere döndürdüğü günümüzde makyaj trendleri de geri gelir mi diye düşünmüyor değiliz. Makyaj ve güzellik trendleri açısından efsane olan milenyumun ilk yıllarının popüler güzellik başlıklarını derledik.
Modanın yönünü 90'lardan yavaş yavaş 2000'lere döndürdüğü günümüzde makyaj trendleri de geri gelir mi diye düşünmüyor değiliz. Makyaj ve güzellik trendleri açısından efsane olan milenyumun ilk yıllarının popüler güzellik başlıklarını derledik.
Kaşın ne kadar inceyse o kadar makbul olduğu bir dönemdi.
Nasıl ki günümüzde ortalık kaş kontüründen geçilmiyorsa, kavisli kaşlara sahip olanlar düz bir görünüm için kaşlarının bitiş noktalarını komple alıyorsa; o yıllarda da düz kaş yapısına sahip olanlar kavisli bir görünüm için kavis bölgesini jiletle alır ve yerine yüksek bir kavis çizer ya da dövme yaptırırlardı.
Kuaförlerin baş köşesinde duran bu simler hem saçta, hem makyajda, hem de okuldaki resim ve el işi ödevlerimizde (!) itinayla kullanılırdı.
O bir efsane. Yakında geri dönerse şaşırmayın.
O zamanlar ne günümüzdeki hafif pudralar, ne de çeşit çeşit makyaj fırçaları vardı. Süngere bir katman olarak aldığımız pudrayla tüm yüzümüzü kaplardık.
O yılları hatırlayanlar, turuncu yüzlü genç kadınları da hatırlayacaktır. O neydi öyle ya?
Özellikle yaz aylarında neredeyse tüm vücudunu bununla kaplayanlar vardı.
Tam kırmızı değillerdi, şeftali de değildi; bir de o zamanlar allığın neredeyse tüm yanağa sürüldüğünü düşününce... felaket.
Bugünkü gibi hacim vereni, uzatanı, tek tek ayıranı gibi seçenekler yoktu tabii. Topak topak kalan rimellerle gözümüzü açamazdık.
Saça ve kirpiğe sürmeyi çok sevdiğimiz bu rimeller, gençlere ve çılgın döneme uyuyordu.
Göz kalemlerinin yeşili, mavisi, moru, hatta kırmızısı (!) ile makyajda o dönem çok daha cesurmuşuz.
Şimdiki gibi çeşit çeşit rimel yoktu tabii, kaşımıza kirpiğimize hep bunu sürerdik. Sorun yapış yapış ve parlak görüntü vermesiydi.
İnsanı yorgun, göz altlarını daha da mor gösterdiğini henüz keşfedememiştik tabii.
Geçici dövmelere hiç girmiyoruz.
Bu trend dişçiler tarafından kalıcı şekilde uygulanıyordu, geçici taşlar dişte durmadığı için pek çok kişi bu havalı trendi yakalayamadı.
Günlük hayatta ruj kullanmanın abartılı görüldüğü bu dönemde imdada renkli dudak nemlendiricileri yetişiyordu. Kirazlı olan herkesin favorisiydi. Ruj niyetine bunları kullanmak ve dakika başı yenilemek biraz tuhaftı tabii.
Hepsi şeffaf olmasına rağmen farklı kokularıyla çeşitlendirilmiş bu parlatıcılar günümüzdeki gibi fırçalı filan değildi, ucundaki bilyeyi döndürerek sürerdik.
2000'lerde pembenin en çiğ, en açık tonları modaydı. İnsanı hasta gibi gösteren bu tonlar beyaz, buğday, esmer ayırt etmeksizin hiçbir tene yakışmamasıyla meşhurdu.
ben çocukken bile o pembe rujların insanlara yakışmadığını düşünürdüm ve kullanmazdım. ve bide açık pembe simli ojeler vardı hala süren kadınlar var şaka gibi
ben renkli rimelleri seviyorum
renkli rimeller hala var ve moda