Hem mimar hem de sanatçı olan Annibale Siconolfi, sanatını ve mimari bilgisini birleştirerek dünyanın 200 yıl sonra nasıl görüneceğine dair çizimler yaptı.
3D teknolojisi ile görselleştirdiği şehirler ileride kullanacağımız teknolojilere ve kalabalığa ev sahipliği yapıyor.
Çalışmalarında füturistik mimari imgelere yer veren Siconolfi aslında çağdaş sorunlar üzerinden ilerliyor.
Çalışmalarını şekillendiren başlıca konular küresel ısınma, nüfus patlaması ve gelişen teknoloji.
Çünkü ona göre nüfus katlanarak artacak ve şehirler dikey ve yatay olmak üzere her şekilde genişleyecek.
Günümüzün mimarisinden de etkilenerek yaptığı çizimler pek de uzak durmuyor. Örneğin, bu bir istasyon ve şu an Çin'e baktığımızda bu kadar devasa olmasa da böyle bir istasyon ve yollar görmemiz mümkün.
200 yıl sonra evlerin her yere yayılacağını düşünen Siconolfi doğayı da çalışmalarından eksik etmiyor. Ne olursa olsun sonradan doğanın şehirler üzerine oluşturulabileceğini de savunuyor.
Uçan arabaları da çalışmalarından eksik etmiyor. Hızla gelişen teknolojinin gelebileceği boyutu uzun araştırmalar sonucunda elde etmiş ve tasarımlarına aktarmış.
Bazıları çalışmaları çok kasvetli bulurken, bazı kişiler de olağanüstü buluyor.
Özellikle yeraltına yapılacak batık şehirler üzerine olan çalışmaları oldukça ilginç.
Yüzyıllar sonra torunlarımızın torunları böyle şehirlerde mi yaşayacak bilemeyiz ama bir yandan korkutucu bir yandan da yeşil ve güzel olduğunu kabul etmeliyiz.
Adeta bilim kurgu filminden kopmuş gibiler
depresif ve ilginc
solunabilir hava ve yeşillendirilmiş bir şehir, ne büyük hayal ne umut dolu gaflet