20 yıldır süren çalışmalar meyvesini verdi ve Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi laboratuvarında antimaddenin boyu ölçüldü.
20 yıldır süren çalışmalar meyvesini verdi ve Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi laboratuvarında antimaddenin boyu ölçüldü.
Bu başarı, antimadde teknolojisinin tamamen başka bir boyuta ulaştığının göstergesi. 20 yıldır devam eden çalışma, CERN’in antimadde ekibi tarafından sürdürülüyordu. .
Web Tekno'dan Erkan Öztürk'ün haberine göre; çalışmanın temelinde normal hidrojen ile antihidrojen atomlarından elde edilen verilerin karşılaştırılması yatıyor.
Bilim insanları, lazer ışınlarını antihidojene gönderiyor ve ışığın spektrumunu ölçüyorlar. Aynı işlemi hidrojene de yaparak elde edilen tüm verileri karşılaştırıyorlar.
Fakat bunların yalnızca 14 tanesinin ölçümü yapılabildi.
ALPHA programı sözcüsü Jeffrey Hangst, bu teknolojinin günümüzde başka bir boyuta ulaştığını söylüyor: “Bu bir hayalin gerçekleşmesi anlamına geliyor. Bunun için 20 yıldan fazla bir zaman önce yola çıktık. Yapacak çok iş var. Ancak şunu söyleyebilirim ki bu benim kariyerimdeki ve bu tür deneylerin tarihinde en büyük adım. Çalışma fizik dünyasına yeni bir dal açıyor.”
Her 15 dakikada bir olmak üzere demek yanlış bir anlatım olmuş, kast ettikleri antimaddeyi 15 dakika boyunca kaybetmeden tutabilme seviyesine erişmeleri idi aslında. Jeffrey Hangst antimaddeyi çocukluğunda ilk startrek filminde duymuş ve sonra fizikçi olduğunda bunun gerçek olduğunu görmek tabii ayrı bir tutku olmuş bu araştırmalarda yer almasında.Fakat gerçekten antimaddeyi anlamak evrenin ilk oluşum zamanlarını ve hatta varoluşumuzun sebebini anlamak açısından çok çok büyük bir adım , şu an için antihidrojenin, hidrojen içindeki eşdeğer spektruma kıyasla hiçbir fark göstermediğini gözlemlediler.Yani antihidrojen atomları lazere hidrojenle aynı tepkiyi vermiş.2017 yılında da antihidrojen üzerinde yerçekimi kuvveti etkisi araştırılacak.Ki buda yine galaksileri anlamakta büyük bir adım olacak bir araştırma.
cevirileri biraz daha ozenli yapsak. olculen anti maddenin boyu degil, yaydigi isigin renk spektrumu. her element, her madde elektronlarinin enerji seviyelerine gore uyarildiklarinda farkli renklerde isik yayarlar. demiri isittiginizda ornegin yaydigi kirmizi renk demir atomunun yaydigi isikdir. o isigin spektrumunu analiz ederseniz her dalga boylarinda noktasal eksikler oldugu, bazi noktalarin kuvvetli oldugu gozukur. bu izler her maddede farklidir, her elementin kendine has bir parmak izi vardir. bu sayede milyarlarca isik yili uzaklikdaki bir yildiza bakilarak bu parmak izlerinden hangi elementlerden olustugu tespit edilebiliyor.
biz de bakalım inek gibi geviş getire getire.