Yeryüzünün yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan vahşi yaşam alanlarının onda biri son 20 yılda yok edildi.
Yeryüzünün yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan vahşi yaşam alanlarının onda biri son 20 yılda yok edildi.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre; Dünya Koruma Derneği'nden bilim insanlarının bulguları, 1990 haritalarıyla karşılaştırılan güncel haritalara dayanıyor.
Haritalar yıllar içerisinde ormanlık alanların 3,3 milyon km² (yaklaşık % 10) azaldığını gösteriyor. Bu kaybın Güney Amerika ve Afrika'da endişe verici seviyede olduğu davurgulanıyor.
Bu bölgeler genellikle yerli halklara ve nesli tükenmekte olan bitki ve hayvanlara ev sahipliği yapıyor.
Uzmanlar, çoğunluğu Kuzey Amerika, Kuzey Asya, Kuzey Afrika ve Avustralya'da bulunan vahşi alanların, hem ekolojik hem de kültürel değerine vurgu yapıyor ve uluslararası koruma anlaşmalarına rağmen tahribatın devam etmesine de tepki gösteriyor.
Avustralya Queensland Üniversitesi'nden James Watson ve New York'taki ABD Yaban Hayatı Koruma Derneği, vahşi alanlarda çevre politikalarının göz ardı edildiğini söyledi.
Prof. Watson 'Uluslararası politika mekanizmaları çok geç olmadan vahşi yaşam alanlarını korumak için gerekli kararları almalı. Biz muhtemelen bu gidişi durdurmak için sadece 10 ya da 20 yıla sahibiz' diyor.
Araştırmacılar büyüklükleri ne olursa olsun, koruma önlemleri için derhal harekete geçilmesi çağrısı yaptı.
İngiltere'nin Oxford kentinde bulunan Earthwatch Enstitüsü Bilim direktörü Toos van Noordwijk, 'Araştırmada hepimizi etkileyen birçok can sıkıcı durum var. 1990'lardan önce Avrupa'da pek çok vahşi yaşam alanını kaybetmiştik. Dünya çapında bu kaybın tüm sorumluluğunu paylaşıyoruz' diyor.
Noordwijk, sürdürülemez arazi kullanımına ve özellikle de endüstriyel tarım faaliyetlerinin rolüne dikkat çekti.
Noordwijk, 'Bilimin gelişmesiyle her zamankinden daha fazla fırsatımız var. Acilen vahşi alanları ve zengin biyolojik çeşitliliği korumak için bu fırsatları kucaklamak gerekiyor' diyor.
stalin hitler gibi biri gelse de 3-5 milyar insanı silse belki denge gelir biraz
Dünya nüfusunun 100 yılda 1 milyar dan 7 milyara ulaşması bunun en büyük etkisi. Tabi kaliteli üretip bir eşyayı uzun süre kullanmak değilde daha kısa süre kullanmak ta bunun bir diğer etkisidir. Sürekli tuketiyoruz. Ve fabrikalar sürekli çalışıyor. Örneğin eskiden sadece bayramda kıyafet albilirdik. Hatta Babamız annemiz bizim için kendilerine bir şey almazlardi. Hala yaşaya biliyorsak ve hala engelleye biliyorsak bu durumu enhellmeliyiz. Bir gün gelecek geri dönüş olamayacak. Doğa intikamını alacak.
insanlari yasam kalitelerinden odun vermeye ikna edemezsiniz, kesis hayati yasa diyemezsiniz, insanlar iyi niyetinden belli odunler verebilir ama bir yere kadar. burda kilit nokta ne teknoloji, ne daha temiz enerji kaynaklari, nede daha ileri geri donusum teknikleri. insan nufusu artmaya devam ettigi surece surekli dogayi kaynaklari kemirecektir. ayni toprakdan iki hatta 8 kat daha fazla hasat alinacak teknolojiler gelisti, ne oldu, ona gore nufus dahada artti gene dogadan ormanlardan toprak kemirdik. akillanip nufusumuzu dusurmedigimiz surece ki, yakin zamanda bu yonde bir hareket yok, eninde sonunda buyuk bir global felaket yasanacak, insanlikda buyuk zarar gorecek ama muhtemelen bugunki dogal yasamin son kirintilarida bunla yok olacak. sonrasinda nasil bir yapay cehennem ortaya cikar bilemiyorum.