2 Yıl Önce Bugün Yaşama Veda Eden Berkin Elvan Anıldı

Berkin Elvan, henüz 14 yaşındayken bundan 1000 gün önce, Gezi eylemleri sırasında polisin attığı gaz bombasıyla başından yaralandı. 269 gün yaşam mücadelesi veren Berkin, bundan iki yıl önce hayatını kaybetti.

 AA/ Ahmet Bolat

Berkin Elvan, 14 yaşındayken 16 Haziran 2013’te polisin attığı gaz bombası nedeniyle başından yaralanmış, 269 gün boyunca sürdürdüğü hayatta kalma mücadelesi sonucunda Okmeydanı Hastanesi’nde 11 Mart 2014’te hayatını kaybetmişti.

Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, oğlunun ölümünün ikinci yılında BirGün’den Erk Acarer’e konuştu:

'Görürsünüz, günün birinde Türkiye beni tanıyacak demişti'

Ölümünden üç ay önceydi. Hiperaktif bir çocuktu Berkin. Kafası kızmış. Ailecek oturuyoruz. Üstünde bir atlet, odanın ortasına geçti, ‘Görürsünüz’ dedi; ‘Günün birinde öyle meşhur olacağım ki tüm Türkiye beni tanıyacak! Meşhur oldu Berkin, halkın çocuğu oldu. Beni tanıyan kimi ‘fanatik olmayan AKP seçmeni’ bile çevirip sorar Berkin’i. Anlatırım; dudakları titrer karşıdakinin.

Çocuğumun son haftasıydı. İsimleri bende kalsın, AKP’den iki temsilci geldi. ‘Yapılması gereken neyse yapalım’ dediler. ‘Eğer elinizden geliyorsa, çocuğumu geri verin’ dedim, gittiler. Günler sonra yine geldiler. Berkin’in son saatleriydi. Bir kutu çikolata mı, baklava mı nedir onu getirmişler. ‘Gidin’ dedik, sıkıntı çıkmasın.

'Katillerini gizledikleri için içimizdeki ateş sönmüyor'

Berkin on üç buçuk yaşındaydı. Öldürdüler. Katillerini gizledikleri için içimizdeki ateş sönmüyor. Her şey açık aslında! Fotoğraf vermediler, savsakladılar, karartmaya çalıştılar. Görüntüler çıktıktan sonra izledik. Onları bozup üstlerinde oynamışlar. Yani; delil karatmaya yönelik operasyonlar yaptıklarını biliyoruz. Emniyette katillerin kendi görüntülerini izlediklerini söylüyorsun işte. Başından beri dosyada ilerlemek istemiyorlar. Saklana saklana geliyorlar, çocuğuma pusu kuruyorlar, hedef gözeterek vuruyorlar. Sonra da üstünü örtüyorlar. Bizim talebimiz başından beri aynı. Sadece tetikçilerin yargı önüne çıkması yetmez. Emri veren, polislere destan yazdıran, emri alan herkes yargılanmalı. Dönemin Başbakanı, İçişleri Bakanı, Emniyet Müdürü ve İstanbul Valisi hâkim karşısına çıkmadan kamuoyunun vicdanı rahatlamaz. O gün benim oğlum vurulmasa orada başka birini öldüreceklerdi. Olay yoktu, çatışma yoktu, katliam yapmak için gelmişlerdi.

'Çocuklar ölmesin demek kötü bir şey mi?'

Çocuklarımızı zor şartlarda büyüttük. Benim eşim tuvalet temizledi. Biz, çocukların değerini biliyoruz bu yüzden. Beni neden eleştiriyorlar? Artık bu ülkede ‘Çocuklar öldürülmesin’ demek meşru değil mi? ‘Çocuklar ölmesin’ demek kötü bir şey mi? Benim eşim Dersimli bir Kürt. Ben Tokatlıyım. Biz; insan ayrımının yapılmadığı, mezhep ya da ırk farkının yaşanmadığı bir ülke istiyoruz. “Türkiye’de hamile kadınları öldürüyorlar, bodrum katları üç yaşındaki çocuklara mezar oluyor. ‘Yapmayın’ diyoruz. ‘Neyi paylaşamıyoruz?’ diye soruyoruz.

Diyarbakır’da Nevruza gittim, Medeni Yıldırım’ın davalarını izledim. Bir o günkü Sur’a bakıyorum bir de şimdikine… Aklım almıyor. Yine bodrumlarda ölen çocuklardan, ağlatılan ailelerden yola çıkarak şunu soruyorum: Bunları yapanlar hiç çocuk olmamışlar mı? Uyku aralarında hep Berkin. Uyku yok, durak yok. Attığımız her adımda o! Bizim hayatımız Berkin’den sonra bitti! Başka ailelerin hayatları bitmesin diyoruz. Geride iki kızım ve bu ülkenin başka çocukları var. Bu yüzden elimizden geldiğince hukuksuzluğun karşısındayız. Varsın eleştirsinler!

Burakcan'ın ölümü

Berkin’in birinci günüydü. Evimizi abluka altına aldılar. Bize saldırmak amacıyla geldiklerini öğrendik. Mahallede güvenlik önlemleri alındı. Çatışma çıktı. Elektrikler kesildi, geri geldiğinde Burakcan öldürülmüştü. On dakika içinde nasıl olup da AKP İl Başkanı “Burakcan katledildi” diye açıklama yapabildi? Bu işte birilerinin tuzağı olduğunu düşündük. İşler kötüye gidiyordu. Ertesi gün; Burakcan’ın babasının telefonunu bulup aradım. Oğlunun cenazesindeydi. Yarım saat sonra konuşabildik. Böylece sağduyu açıklaması yapıldı. Aslında telefonuma cevap vererek, ben değil o büyük bir katliamı önledi. Ona karşı hâlâ minnet doluyum.

Mezarı başında anıldı

Fotoğraf: @pancuniyoldas / Twitter

Berkin Elvan, ailesi ve çok sayıda kişinin katılımıyla mezarı başında anıldı.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Davada 'olağan şüpheli' yeniden ifade verdi

Arşiv

Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre Berkin Elvan'ın öldürülmesine ilişkin şüpheli polis E.Y.'nin ifadesi, 998 gün sonra yeniden alındı. Polis E.Y., olay anı görüntülerindeki kişinin kendisi olmadığını, gaz tüfeği kullanmadığını, diğer polisleri tanımadığını iddia etti. Bu arada, dosyada şüpheli polislerin fotoğrafları ve sicil bilgilerine gizlilik kararı kondu.

Polis memuru E.Y., 9 Mart'ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda alınan ifadesinde olay tarihinde kalkanı olarak görev yaptığını belirterek, 'Kasım 2011'de İstanbul'a geldim. İlk görev yerimdi. Bu nedenle olay yerini tam olarak hatırlamıyorum. Olay gününü de hatırlamıyorum. Çünkü o tarihte Gezi olayları nedeniyle birçok yerde görevliydim. Sertifikam olmadığı için gaz tüfeği kullanmadım' dedi.

Olay anı görüntülerinde kolu sargılı görülen polis memuru, 'Birinci zet'ci olarak etine dolgun olarak tanımlanan kişi ben değilim' dedi ve görüntülerdeki diğer polisleri ise tanımadığını iddia etti.

Bu arada İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından savcılık dosyasına gönderilen şüpheli polislere ait fotoğraflar ve sicil bilgileri için 29 Şubat'ta gizlilik kararı verildi.

Öte yandan, Berkin Elvan'ın ailesinin avukatları 62 gündür çocuğun vurulduğu Okmeydani'ndaki sokakta kurdukları çadırda sürdürülen açlık grevini bugün sonlandırdı. Avukat Oya Aslan bu eylem sayesinde dosyada ilerleme sağlandığını ve polisin ifadesinin alındığını anlattı. Açıklama öncesi ve sonrasında vatandaşlara bin ekmek dağıtıldı.

BirGün, Bianet, Radikal ve Twitter

Popüler İçerikler

Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
YORUMLAR
11.03.2016

o kadar şehit çocugumuz var. şayet bu çocugun babası soysuz olmasaydı.bu çocugu iyi yetiştirirdi. zaten ölmeseydi şuan surda hendek kazıp polise askere ateş edecekti.

nedense ekmek almaya gittiği market evinden 2 km uzaklıkta

11.03.2016

kusura bakmayında kaç yaşında olursa olsun, kalkıp onu koruyan gözetleyen, yaşaması için olanak sağlayan polise molotof atıyorsa yaşamayı haketmiyor. benim çoluğum çocuğum, küçük kuzenlerim, yeğenlerim niye polise molotof atmıyor a bok ağızlılar?

12.03.2016

yorumuma muhalefetlik yapmaya çalışan insanımsı yaratık, köpek dünyanın en güzel canlısıdır diyip hoşlanmadığı insana it diyen beyin fukarası,sana birşey anlatmaya çalışarak hakikaten boşa zamanımı harcamayacağım. çünkü beyin kırıntısı bile yok ve aşırı cahilsin yürü git kendin gibi boş beleş cahil kesimle oyna

TÜM YORUMLARI OKU (23)