İdlib, 2011 yılında hükümet karşıtı protestolarla başlayan ancak birkaç aylık bir süre içerisinde silahlı mücadeleyle iç savaşa dönüşen karışıklıkta en önemli yerlerden birisi.
İlk etapta Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) kontrolüne geçen İdlib eyaletinin büyük bir bölümü daha sonra hükümet tarafından geri alındı.
2015 yılında ise El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi'nin kontrolüne giren İdlib, bu tarihten sonra özellikle cihatçı örgütlerin en güçlü olduğu yerler arasında yer aldı.
Suriye ordusunun kontrolünü tamamen kaybetmesi ve ülkenin diğer yerlerindeki çatışmalara odaklanmasıyla birlikte, o tarihten bu yana da eyaletin önemli kısmı cihatçı grupların kontrolü altında bulunuyor.
Cihatçı gruplar, bir dönem kendi aralarında da güç mücadelesi nedeniyle çatışmaya girdi.
2019 başından bu yana ise eyaletin önemli bir bölümüne El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) hakimiyet kurdu.
Eyaletin sınıra yakın kısımları ise Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu tarafından kontrol ediliyor.
Suriye Milli Ordusu'na mensup yüzlerce savaşçının, Suriye ordusuna karşı verilen mücadeleye katılmak üzere HTŞ kontrolündeki güney ve batı bölgelerine kaydırıldığı bildirildi.
İdlib ayrıca, son birkaç yıldır Halep, Doğu Guta, Duma ve Hama gibi yerlerde silahlı grupların kontrolü hükümete geri vermek için yaptıkları anlaşmalar kapsamında, silahlarıyla birlikte ayrılmalarına izin verilen savaşçıların da getirildiği yer oldu.
ABD Savunma Bakanlığı, Temmuz 2019'da yaptığı bir açıklamada, İdlib'de '20-30 bin civarında terörist' bulunduğunu belirtti. ABD'nin Orta Doğu'dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Michael Mulroy da, İdlib'i 'dünyada el Kaide müttefiklerinin en büyük toplanma alanı' olarak nitelendirdi.
Rusya da İdlib'deki El Kaide bağlantılı savaşçıların sayısının 25 bin civarında veriyor.
Şu Suriyelilerden de bunların ülkesinden de bıktım! Bunlar ülkemizde yan gelip yatarken benim askerim onların toprakları için neden canını veriyor?Vatanını toprağını seven kişiler zaten yurdunu bırakıp kaçmazlar..Daha kaç Türk kanı akıcak bu şerefsizler içi ha?
Şamda cuma namazı kılacağız diyen fırça bıyıklıların çocuklarını alın askere onlar gitsin dilibe mehmetciğin suçu ne.
Reis kankası esat ile niye ayrı düştü anlamak mümkün değil , bir gün kalktı bizim oğlan rüyasında ne gördü ise ben esat ı istemiyorum artık aramızdan su sızmayan esat ve Barış içinde yaşadığımız Suriye yi cadı Kazan’ına çevirmezsen namertim dedi. Peki bunu yapması Türkiye nin çıkarları için miydi , tabiki her zaman gibi hayır. Sadece kendi EGO’su ve ailevi çıkarları söz konusu idi ,şu an ki durumda da bakıyoruz reis in özel planları için Türk halkının evlatları ölüyor , İdlip Halep ya da Şam hepsi Suriye toprağı , teror örgütlerine karşı yapılan güvenli bölgenin aksine İdlip’te tümüyle ışıd benzeri terroristlerin kaldığı son nokta ve bunları koruma görevi malesef Türk mehmetciğinde... Umarım Akp denen akrep bir an önce ülkenin yönetiminden gider de bin yıllık Türk vatanı Anadolu huzura kavuşur ,