Antalya'da scooter ile yaya geçidinden geçerken iki gencin ölümüne neden olan kazadaki aracın bir taşıt kiralama şirketine ait olduğu ve zorunlu trafik sigortasının olmadığı ortaya çıktı. Aile avukatlarından Oğuz Sarıçobanoğlu, bağlanması gereken aracın şirkete teslim edildiğini, zorunlu trafik sigortasının yaptırılıp, kaza sonrası iki kez satıldığını kaydetti. Sarıçobanoğlu, olay sonrası tutuklanan 23 yaşındaki sürücü Muhammed Can Gülmez'in ifadesinde 83 kilometre olduğunu belirttiği aracın hızının ise yaptırdıkları teknik ölçümlere göre en az 140 kilometre olduğunun belirlendiğini söyledi.
Ada Kayahan'ın ailesinin avukatlarından Oğuz Sarıçobanoğlu, iki gencin ölümüne neden olan kaza sonrasında yaşanan sürece ilişkin açıklamalarda bulundu. Olay günü dersaneden çıkan Ada durakta beklerken, Yağız'ın duraktan alıp, 'Eve kadar bırakayım' dediğini belirten Sarıçobanoğlu, olay hakkında şunları söyledi: “Yaya geçidi olan bir yerde karşıya geçerken 1 metre kala, tutanakta hız sınırı 70 yazsa da hız sınırı 50 km olan yolda, teknik ekibimize yaptırdığımız ölçümler ve görüntülere göre en az 140-150 ile gelen trafik canavarı, umutları, geleceği olan iki çocuğumuzu elimizden aldı. Hız kontrolünü bu aracın beyninden yapacağız ama araç yok. Kazadan hemen iki gün sonra pazartesi günü şirket bu aracı birine devrediyor. O da üçüncü kişiye devrediyor ve araç şu an yok. Şirket, aynı tarihte 3 arabasını daha devrediyor. Yani şirketin içini boşaltıyor. Biz çocukların can derdindeyiz, bunlar mal derdinde. Bir sürü kişi var scooterlara suç bulan, elbette ki scooterların kontrolleri gerekli. Ama olayda zaten yaya geçidinden geçiyor, yaya geçse de çarpacak. 140 kilometre hız ne demek, frene bile dokunmuyor. Hız sınırına uysa zaten çocuklar kurtulacak. Yaya geçidindeki insan, hayvan, çocuk, çocuklu araç, eli bastonlu ihtiyar da olsa yine vuracak. Kurtarma şansı yok'
Kazayı yapan aracın sürücüsünün uyuşturucu madde kullandığına ilişkin ciddi iddialar olduğunu da kaydeden Oğuz Sarıçobanoğlu, şöyle konuştu: “Madde bağımlılığına ilişkin saç, tırnak örneklerinin alınarak gerekli tahlillerin yapılmasını istedik. Olaydan hemen sonra kan tahlili olması da gerekiyordu. Kan tahlili de istedik. Savcılık talebimizi kabul etti. Fren izi tutanağa göre 50 metre görünüyor ama çarpışmadan sonra iki kez kaldırıma çarpıyor ve ona rağmen 50 metre. Zaten frene hiç basmamış, muhtemelen araç kendini kilitlemiş, hava yastıkları patlamış. Araba kilitleyince durmuş. Bunların hepsine ilişkin arabanın beyninden bilgiler alınabilecekti ama araç yok. Bağlanması gereken bir aracı teslim etmişler. Teslim edilenler de kaçırdıklarını sanıp iki kere el değiştirmişler.'
Bu kazanın görüntülerini seyredin nutkunuz tutulur. Yaya geçidinden geçen çocuklarda hiçbir kusur yoktur. Tüm suç şehir içinde yaptığı hızla çocukları ağaç boyu havaya fırlatıp öldürmüş olan bu katildedir.
Aynı şey bizim başımıza geldi. Haziran sonu teyzem ve eniştemi hayattan koparan canavar ilk belirlemelere göre 160 km hız ile giderken her nasilsa mahkemede 70 km hız ile anıldı ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ve bu bir Vali oğlu!!! Varin gerisini siz düşünün.
Antalya'da kurallara uyana sövüyorlar yahu. Kimsenin umurunda değil ki. Gitti pisi pisine gencecik canlar.