1944 yılında, Teğmen Onoda, Amerikan çıkarmalarına karşı adaları savunmak üzere Filipinler'in Lubang adasına gönderilir. Görevi, olası bir Amerikan harekatına karşı gerilla savaşı vermektir. Amerikalıların yanlış haberler yayarak onları savaşın bittiğine, Japonya'nın teslim olduğuna inandırarak kandıracağına dair sıkı sıkıya tembihlenir. Yalnızca emri veren komutanının direkt emri ile görevi bırakacaktır. Onoda bu görevi harfiyen yerine getirir: Tam 30 yıl boyunca!
Atom bombasından sonra Japonlar teslim olur, ancak Onoda Amerikan uçaklarından atılan bildirilere inanmaz ve teslim olmaz, silah arkadaşlarıyla birlikte yöre sakinlerine saldırıya devam eder. Arkadaşları birer birer ölür ama o dağlarda, ormanlarda komando hayatını sürdürür. Zira komutanı ne olursa olsun geri geleceklerini söylemiştir.
Nihayet bir turistin onun hikayesini duyması ile, olay gündeme taşınır, ve 1974 yılında Onoda'nın artık emekli olmuş komutanı yeniden gelerek, resmi bir emirle Onoda'yı görevinden azat ettiğini bildirir. Onoda, annesinin teslim olmaktansa kendisini öldürmesi için verdiği hançer de dahil olmak üzere, silahlarını teslim eder.
Burada sorun çözülmez, zira savaşı yaklaşık 30 yıl daha devam ettiren bu asker, insan öldürmüş, ambar yakmış, suç işlemiştir. Krizin çözülmesi adına, Onoda tutuklanır, ardından Filipinler Cumhurbaşkanı tarafından affedilerek salınır.