Sokakta geçirilen günleri de sanal dünyanın yayıldığı dönemi de yaşamış bir nesil olarak keskin bir fark var çocukluk ve yetişkinlik yıllarımız arasında. Haliyle o günleri hatırladığımızda 'Ne günlerdi be!' demeden edemiyoruz.
Hazırlanın, geçmişe doğru özlem dolu bir yolculuğa çıkıyoruz...
Ateşin dans eden o ışıklarını izleye izleye göz kapaklarımıza bir ağırlık çökerdi.
Tabii bazen kalemin ucu silginin içinde kırılıp kalırdı. Silginin kopan parçalarını da ona buna atardık.
Çok geçmeden 'Evladım oynama yemeğinle, ye hadi!' cümlesini işitirdik.
Dişle patlamadığında iğneyle patlatırdık. Küçücük olmasına rağmen rahatsız edici tiz bir ses çıkarırdı patlayınca.
Suyla, bazen de tükürükle ıslatıp yavaş yavaş çekerdik.
Top çamurluysa onlarca top izi duvarda kalırdı.
Muhtemelen sizin elinizden de geçmiştir.
Nemli toprağı kazıp solucan çıkarır, su birikintilerine gidip iribaş yakalardık.
Sonra da şişirmek için hava arardık dükkanlardan, benzinlikten.
Ok gibi giderdi, sağlam saplanırdı. Fena acıtırdı da. 😬
Kiremitin tozuyla kına da yapardık. Bazen de ince kısımlarını üst üste koyup Badi Ekrem misali elle kırma çabasına girerdik.
Çizgi filmi de vardı hatta.
Şimdiki gibi İnternet'ten istediğin kadar izlemek mümkün değildi tabii.
Bakkal görecek diye ne gerilirdik.
Hatta bunların bazılarının ortası çıkıntılı olurdu, daha rahat dönerlerdi.
Yine de tasoları bir şekilde sokar, öğretmenler görmeden bir köşede oynardık.
Tabii annemizden sağlam bir azar işitirdik.
Çünkü ellerimiz sürekli çamur ya da kum içinde olurdu. Kimi zaman misket oynarken kimi zaman çamurdan şekiller yaparken.
Arkadaşların arkasına sinsice yaklaşıp patlatırdık.
Dantele benzerdi.
Dışına seçenekleri yazıp sayı söylenmesi istenirdi ve o sayı kadar sağa sola açıp kapattıktan sonra sonuç çıkardı. Zamanın Onedio testi.
Canımız yanmaya başlayınca tadı kaçardı tabii.
Çok psikopat oyunlar oynuyormuşuz yalnız.
Bir sol el bir sağ el şeklinde yapılır ama çok karışık olanları da vardı.
Hoca kafaya iyi nişan alırdı bunlarla. Bazen sınıfta tebeşir kalmaz diğer sınıftan istemeye giderdik. Tozunu içince ateş yükselttiğine dair bir şehir efsanesi de vardı. Bir de eve giderken aşırdığımız oluyordu, sokakta seksek çizgileri çizmek için kullanırdık.
Yazılanları şimdi okusak içten içe gülümsetir.
Malum konudan bahsetmiyoruz bile. 😅
Üstünde yumurta kırsanız pişerdi, o derece.
bunlarj 2000 ler de biliyo bu kadar eskitmenize gerek yok 😂
Dağılın bakalım dinazor aplanız geldi ... 82 doğumlu biri olarak hepsini doya doya yaşadım ... kötülüklerle savaşmak için çete bile kurardık ... Nasıl güzel günlerdi çok özlüyorum çokkk
Maalesef 94 doğumlu olmadığım için tebeşir ne bilmiyorum. Umarım çok eğlenceli bir şey kaçırmamışımdır..